Deik Türk Rus İş Konseyi 16. Ortak Toplantısı

Son Güncelleme:

DEİK Türk Rus İş Konseyi Başkanı Özilhan: "Rusya ve Türkiye bulundukları coğrafyanın en büyük ve en güçlü aktörleridir. Bu yüzden komşu ülkeler ve halklar karşısında sorumluluk taşıdıkları s...

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Rus İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, "Rusya ve Türkiye bulundukları coğrafyanın en büyük ve en güçlü aktörleridir. Bu yüzden komşu ülkeler ve halklar karşısında sorumluluk taşıdıkları söylenebilir" dedi.


Özilhan, DEİK Türk-Rus İş Konseyi 16. Ortak Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Rusya ile ikili ticarete ilişkin verilere bakıldığında ikili ticaret hacminin 2010 yılında 25 milyar dolar, 2011 yılında 32 milyar dolar, 2012 yılında ise 34 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlattı.


Bu rakamların iki ülke tarafından belirlenen 100 milyar dolarlık hedefe uzak göründüğüne dikkati çeken Özilhan, geçen yıllarda yaşanan mali krizler ve geçici engellere karşın ikili ticarette istikrarlı şekilde büyümenin sürdüğünü anlattı.


Özilhan, Ocak-Ağustos 2013 dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri bazında bakıldığında, Türkiye'nin Rusya'ya ihracatının 4,5 milyar dolar civarında olduğunu belirterek, şöyle devam etti:


"Rusya'dan ithalatımız 16,3 milyar doları aştı. Bu dönem için toplam ticaret hacmimiz 21 milyar dolar civarında. Rusya ile ikili ticarette Türkiye'nin açığı giderek büyüyor. Bu durum büyük ölçekte Türkiye'nin ithal ettiği enerji ve diğer doğal kaynak fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmaktadır."


Bugün büyük ölçekli Türk firmalarının yanı sıra küçük ve orta ölçekli firmaların da Rusya pazarında faaliyet gösterdiğini ifade eden Özilhan, Rusya'daki Türk yatırımlarının toplam hacminin 6,5 milyar dolar civarında olduğunu söyledi.


Özilhan, 2011 yılında Türkiye'yi ziyaret eden Rus turist sayısının 3,5 milyon, 2012 yılında ise 3,6 milyon olduğunu, turizmin sadece ekonomik olarak değil, halkların birbirini daha iyi tanıması açısından da önemli olduğunu vurgulayan Özilhan, bu anlamda geçen yıllarda iki taraftan girişlerde "Basitleştirilmiş Vize Rejimi"ne geçilmesinin önemini anlattı.


Türk müteahhitlik hizmetleri üzerinde de özellikle durulması gerektiğini belirten Özilhan, yurt dışı çalışmalarında Rusya'nın değer itibariyle hala ilk sıralarda bulunduğunu ancak 2009 yılından başlayarak düşüşe geçen müteahhitlik proje sayılarının tekrar istikrara kavuşması gerektiğini söyledi.


Tuncay Özilhan, bu bağlamda büyük çaplı yeni Moskova projesi çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan inşaat işlerinde Türk müteahhitlerinin yer almasını istediğini ifade ederek, Türk şirketlerinin Rusya'daki yatırımlarının yanı sıra Rus firmalarının Türkiye'deki yatırımlarında da artış eğilimi olduğunu aktardı.


Turizm, finans, hizmetler, petrol, doğal gaz işleme ve depolama, demir çelik gibi sektörlerde de Rus yatırımcıların önemli projeleri bulunduğuna dikkati çeken Özilhan, halihazırda Türkiye'deki Rus yatırımlarının toplam hacminin yaklaşık 7 milyar doları aştığını söyledi.


Özilhan, ikili iş birliklerde tarım sektörünün de giderek önem kazandığına dikkati çekerek, "Günümüzde yeni teknolojilere dayalı ortak modern tesislerin kurulmasının, ortak bilimsel araştırmaların yapılmasının ve büyük hacimli yatırımlara yönelmemizin zamanı geldi. Yeni iş birliği projelerinin her iki tarafa yararlı olacağını düşünmekteyim" ifadelerini kullandı.


Bundan sonraki dönemlerde ülkeler arasındaki ilişkilerin sadece iş birliği temelinde gelişmesi seçeneğinin mevcut bulunduğunu belirten Özilhan, "Rusya ve Türkiye bulundukları coğrafyanın en büyük ve en güçlü aktörleridir. Dolayısıyla komşu ülkeler ve halklar karşısında da sorumluluk taşıdığı söylenebilir. Çünkü iki ülke arasındaki ilişkiler, bölgedeki refah ve barışın sağlanması açısından belirleyici faktördür" diye konuştu.


Özilhan, son 5 yılda bu söylenenleri haklı çıkaran pek çok gelişme yaşandığının altını çizerek, özellikle son yıllarda iki ülke arasında büyük, hızlı bir diplomasi trafiğinin yaşandığına işaret etti.


Ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin sağlıklı şekilde gelişebilmesinin, bu ilişkilerin koordineli kurumsal bir çerçevede yürütülebilmesine bağlı olduğunu belirten Özilhan, Türk-Rus Konseyi'nin temel amacının Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin her ülkenin karşılıklı faydaları içerisinde geliştirilmesine katkıda bulunmak olduğunu söyledi.


DEİK Türk-Rus İş Konseyi Eş Başkanı Ahmet Palankoyev ise  "Konseylerin asıl amacı iki ülke ticari ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmak, ticaret hacminin arttırılmasına katkıda bulunmak ve Türk-Rus şirketlerinin gelişmesi için elverişli koşulları sağlamaktır" dedi.


Rusya-Türkiye iş birliğinin tekrar dinamik şekilde gelişmeye başladığını belirten Palankoyev, krizden sonra ulaştıkları rakamların daha düşük gerçekleştiğini ancak son zamanlarda kriz önceki rakamlara ulaşabildiklerini ifade etti.


Palankoyev, Rusya'nın giderek toparlanmaya başladığını dile getirerek, "2013 yılında ticaret hacmimiz artıyor. Rusya hızlı bir şekilde Türkiye'nin ana partnerlerinden birisi olmaya devam ediyor" dedi.


Turizm açısından da Türkiye'nin Ruslar için çok cazip olduğunu anlatan Palankoyev, "Ortalama 2,5-3 milyon Rus, Türkiye'ye dinlenmeye geliyor. Tahminimize göre Türkiye'nin bundan karı 2,5 milyar dolardır. Rusya da turizmin gelişmesi için sportif amaçlı tesislerin kurulması, sağlık ve otelcilik tesisilerinin kurulmasına büyük yatırımlar yapıyor" diye konuştu.



-"İkili ticaretin altın anahtarı hukuki ayrıcalıklardır"



Rus Türk İş Adamları Birliği Başkanı Naki Karaaslan ise 20 yıldan fazla Rusya'da bulunduğunu belirterek, Rusya'nın halkın gelir durumu, pazar talebi, mevzuat düzenlemeleri ve bürokrasi gibi çarpanlarla hızla değiştiğini anlattı.


Karaaslan, Türkiye'nin, Rusya'daki hızlı dönüşümün farkında olduğuna işaret ederek, 2023 yılı itibariyle 100 milyar dolar ticaret hedefi konduğunu anımsattı.


Şimdilerde 30 milyar dolarlar civarında olan ticaret hacmiyle bu hedefin nasıl yakalanacağı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Karaaslan, şunları söyledi:


"İkili ticaretin altın anahtarı hukuki ayrıcalıklardır. Bu alandaki en önemli anlaşmalar ise Serbest Ticaret Anlaşmaları'dır. Ülkemiz ile Rusya arasında Avrupa Birliği (AB) taahhütlerimiz dolayısıyla böyle bir anlaşma hayata geçirilememiştir, bunu anlıyoruz. Fakat, bulunduğumuz noktanın daha da gerisine düşürecek düzenlemelerden kaçınılmalı.


2014 yılı başı itibariyle AB tarafından Rusya'ya verilen Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi vergi avantajları kaldırılacaktır. Bu bizim için avantajdır. Çünkü Rusya ile aramızda bu vergi avantajları devam edecektir. Ekonomi Bakanlığımızdan istirhamımız bu düzenlemenin kesinlikle kaldırılmamasıdır. Biz vergi indirimini kaldırırsak Rusya da kaldıracaktır. Bu durumda ihracatta diğer ülkelerle rekabet gücümüz zayıflayacaktır."


Karaaslan, Türkiye'den yaş meyve sebze ihracatında yaşanan sıkıntıların ciddi boyutlarda olduğunu dile getirerek, Rusya'da bölgesel toptancı, yer ve lojistik yapıları oluşturulması konusunda, yer tespiti ve fizibilite başta olmak üzere her türlü iş birliğine hazır olduklarını söyledi.


Rusya Federasyonu'nun İstanbul Başkonsolosu Aleksey Yerhov ise İstanbul'da bulunduğu zaman içerisinde yaşadığı deneyimleri paylaşarak, "İş birliğimizin kalitesi giderek artıyor" dedi.


İstanbul'a çalışmaya geldiği 4 yıldan bu yana kendisine gelen taleplerde de değişimler olduğunu aktaran Yerhov, artık büyük projelerin gerçekleştirilmesine yönelik konuların konuşulduğunu anlattı.


Yerhov, Rusların çalışma şekillerinin de değiştiğini dile getirerek, Türkiye ve Rusya'nın istikrarlı şekilde nitelikli iş birliğinden, daha modern, daha çağdaş ve geliştirilmiş ticaret formlarına geçtiğini söyledi.


Basitleştirilmiş gümrük koridorunun da çok önemli olduğunun altını çizen Yerhov, "Ben eminim ki bu gibi faaliyetler, ileride de gelişecek ve daha çok konuyu içine alacak diye ümit ediyorum. Türk-Rus işadamları bu yönde çalışmalarını sürdürüyor. İkili ticaret mekanizmalarının geliştirilmesi için bu konseyler çok önemli" ifadelerini kullandı.


Son olarak, birkaç yıldır Rus lokantasının açılmasını istediğini dile getiren Yerhov, bunu çok önemli bir girişim ve iş alanı olacağını sözlerine ekledi. - İstanbul

Kaynak: AA