Bir "Deli"nin Hatıra Defteri

Romantik dönemin en büyüklerinden Robert Schumann'ın 200ncü doğum yılı, Akbank Oda Orkestrası farkıyla kutlanıyor.

Beethoven ve Schubert'in eserlerinde, klasik üsluptam romantizme geçiş nerdeyse tamamlanmış olsa da, 19uncu yüzyılıın büyük kısmına damgasını vuran, edebiyat ve görsel sanatlarda da etkisi görülen romantik ruhu tek besteciyle tanımlamak istersek karşımıza Robert Schumann'ın çıkacağı şüphesiz.

Schumann'ın hayatı, deha ve deliliğin arasındaki sınırın ne kadar belirsiz olduğunun kanıtlarıyla dolu. Akli dengesi hiçbir zaman tam olarak yerinde olmasa da, besteci göreceli olarak normal bir yaşam sürdürmeyi başarmış. Ancak eserleri, alışılmış kalıpları zorlayan ve en fırtınalı duyguları sahnenin orta yerine fırlatan yaklaşımıyla, onu en şaşırtıcı dehalardan biri olarak ortaya çıkarırken, akıl sağlığının sıklıkla bu incecik sınırım ötesine geçtiğinin de işaretlrini içinde barındırır.

"Hermann ve Dorothea" uvertürünü ve romantik piyano konçertolarının belki de en güzelini müzik tarihinin en fırtınalı aşklarından biriyle bağlandığı piyanist eşi Clara'ya adayan bestecinin, "Uvertür, Scherzo ve Final"i, adeta ağır bölümü olmayan bir senfoni.

Kısacık yaşamının son yıllarını kendi arzusuyla bir akıl hastanesinde geçiren Schumann, günümüz bestecilerinden Robin Holloway'in "Schumann'dan Sahneler" adındaki renkli ve sevgi dolu selamıyla da anılıyor. Konserlerin solisti, daha önce Akbank Oda Orkestrası'na Mozart'ın konçertolarında konuk olan, gerçek bir "Schumann Şairi" Christian Blackshaw.

Cem Mansur, konserlerden yarım saat önce, müzik tarihinin en muhteşem "deli"sinin dünyasını anlatıyor.

Akbank Oda Orkestrası Nisan Konserleri

21 Nisan Çarşamba, Caddebostan Kültür Merkezi, Sohbet: 20.00, Konser: 20.30

22 Nisan Perşembe, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Sohbet:20.00, Konser:20.30

Şef: Cem Mansur

Solist: Christian Blackshaw, piyano