CHP: Kürt Sorunu Demokrasi ve Kalkınma Sorunudur

Son Güncelleme:

CHP'de İki Gündür Süren Kurultay Çalışmalarında Hazırlanan Sonuç Bildirgesi Okunarak Kabul Edildi. Bildirgede, Kürt Sorunu, Dış Politika, AB, Ekonomi ve Pek Çok Konuda Kararlara Yer Verildi.

CHP'de iki gündür süren kurultay çalışmalarında hazırlanan sonuç bildirgesinde Kürt sorunu, dış politika, AB, ekonomi ve pek çok konuda kararlara yer verildi. Kurultay sonuç bildirgesinde, yapılacak ilk yerel ve genel seçimlerde iktidarı hedeflediğine vurgu yapıldı.

Ankara İl Başkanı Yaşar Çatak tarafından okunan CHP kurultay bildirgesinde, satır başları şöyle:

-İKTİDARIN İŞBİRLİKÇİ POLİTİKALARINI ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ-

Hükümetin dış politikada izlemekte olduğu kişiliksiz, ulusal çıkarlarımızı ve güvenliğimizi göz ardı eden, ulusal onurumuzu zedeleyen, Cumhuriyetimizi kuranların "Tam Bağımsızlık' mücadelesinin bilincinden yoksun, dış odakların yararına hizmet eden işbirlikçi ve teslimiyetçi politikalarını şiddetle reddediyoruz. Bu anlayışla, Türkiye'nin BOP'un bir maşası olarak kullanılmasını, Türkiye'yi "Çağdaş, Laik, Sosyal Hukuk Devleti' yörüngesinden çıkarıp, "Ilımlı İslam' devletine dönüştürme senaryolarını kesinlikle kabul etmiyoruz

-TERÖR İNSANLIK SUÇU-

Her türlü terörü lanetliyoruz; ülkemizin bütünlüğünü, ulusumuzun birliğini hedef alan terör odaklarına doğrudan veya dolaylı destek sağlayan tüm kesimleri, kurumları ve ülkeleri kınıyoruz. Terör örgütüne doğrudan veya dolaylı olarak destek sağlayan ülkelere karşı Hükümetin izlemekte olduğu etkisiz, cesaretsiz ve kararsız politikayı içimize sindiremiyoruz. Irak hükümeti, PKK'nın Irak'ın egemenlik alanı altında konuşlanarak eylemlerini sürdürmesine son verecek kararlı bir iradeyi ortaya koymak zorundadır. Irak'ı işgal ederek uluslararası hukuka göre bu ülkenin güvenliğinin sağlanmasında sorumluluk üstlenen ülkelerin de PKK'yı Irak'tan tasfiye etme yükümlülüğü vardır.

-KUZEY IRAK'TA YAŞAYANLAR KARDEŞLERİMİZDİR-

Irak'ın federatif veya merkezi yönetim anlayışı içinde bütünlüğünü koruyan bir devlet olarak varlığını sürdürmesi bölge barışı açısından çok önemlidir. Kuzey Irak'ta yaşayanlar kardeşlerimizdir. Kuzey Irak, "Türkiye'ye dost bir ülkenin ülkemize komşu bir bölgesi' haline dönüştürülmelidir. Türkiye, Irak'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı içinde, özellikle Kuzey Irak'ta yaşamakta olan, başta Türkmenler olmak üzere her köken ve inançtan tüm insanlarla, onların gelişmelerini, refahlarını ve huzurlarını artırmaya yönelik adımlar atmalıdır. Bu kapsamda, "ekonomik ve ticari ilişkilerin artırılması, Habur Kapısı'nın geliştirilmesi, yeni kapıların açılması, eğitsel projeler ve kültürel iletişimle her iki ülkedeki kültürlerin buluşturulması, bölgenin gençlerine Türkiye'de eğitim ve staj olanağı sağlanması, Anadolu'nun suyundan daha etkin olarak yararlanabilmeleri' gibi projeler, askeri önlemlerden bağımsız olarak hayata geçirilmelidir.

-EŞİT KOŞULLU, ONURLU TAM ÜYELİK-

AB ile ilişkilerimizde "eşit koşullu, onurlu tam üyelik' dışındaki tüm seçenekleri ve dayatmaları reddediyoruz. Üyelik müzakerelerinin sürdürülebilmesi için AB'nin Türkiye'yi tam üyeliğe götürecek bir yol haritası ve takvimi belirlemesini gerekli görüyoruz. Partimizin tüm uyarılarına rağmen, 17 Aralık 2004'de Brüksel'de dayatılmış olan "Avrupa Birliği ile ucu açık, kalıcı kısıtlamalar ve siyasi talepler ile kuşatılmış' müzakere süreci eşliğinde sürdürülmekte olan AB ile Gümrük Birliği ilişkilerimizin, mevcut belirsizlik ortamında ısrar edildiği takdirde, yeniden gözden geçirilmesini zorunlu görüyoruz.

-LAİKLİK, DEMOKRASİMİZİN TEMEL KOŞULUDUR-

İnançlara özgürlük, kadınlarımıza eşitlik, toplumumuza huzur ve hoşgörü, demokrasimize dayanak' olan laiklik ilkesini çökertmek için laik demokratik cumhuriyetimize karşı tuzak kuranların, bu amaçla "laikliği yeniden tanımlamak' isteyenlerin, laikliği içlerine sindiremeyenlerin, bu girişimlerin arkasındaki karanlık kafaların kim olduğunu halkımız çok iyi bilmektedir.

-ÇALIŞMA YAŞAMINDA ILO STANDARTLARI GEÇERLİ OLMALI-

Son altı yıldır ülkemizde; "emek, emekçiler ve sendikalar' dışlanmakta, hakları çiğnenmekte, ILO standartlarının çalışma yaşamımıza aktarılması engellenmektedir. Örgütlenme hakkının önüne engeller çıkarılmakta, sendikal hareket taşeronlaştırma yöntemiyle etkisizleştirilmek istenmektedir.

-KÜRT SORUNU DEMOKRASİ SORUNUDUR-

"Kürt Sorunu" özünde bir "demokrasi ve kalkınma" sorunudur. İktidar bu sorun hakkında sadece laf üretmiş, takiyye yapmış, çözümden sürekli kaçınmıştır. AKP iktidarı döneminde, başta GAP olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya kamu yatırımları durmuş, desteksiz kalan tarım ve hayvancılık çökmüş, her alanda üretim adeta felç olmuş, işsizlik yüzde 25'lerin üzerine tırmanmıştır. GAP sulama kanalları ile beraber, insani gelişme ve adaletli gelir dağılımı ilkeleri de dikkate alınarak bir sosyal entegre kalkınma projesi olarak hızla tamamlanmalıdır.

-DEVLETİN KİMSEYİ ASİMİLE ETMEYE HAKKI YOKTUR-

Cumhuriyetin kurucuları, "etnik ve mezhepsel farklılıkları' ayrışma nedeni olarak değil, kaynaşma öğesi olarak değerlendirmişlerdir. Bu anlayış içinde, devlet etnik kördür, devlete göre dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun eşit haklara sahip yurttaş vardır. Bu nedenle devletin kimseyi asimile etmeye hakkı yoktur. Kişisel kültürel haklar, temel insan hakkıdır. Bu haklar, kamusal alanın değil özel alanın olgusudur. Bu çerçevede, etnik duyarlılıklara demokratik çözüm ilkemiz gereği, her kökenden yurttaşımız; kendi ana dilini özgürce öğrenebilmesi, onu geliştirebilmesi ve kullanabilmeli. Bu amaçla, "temel ve orta eğitimi' ikame etmeyen, milli eğitim sistemimizin kuralları çerçevesinde görev yapan özel kurumlar (kurslar, dershaneler) kurulabilmeli. Geçerli genel kurallar çerçevesinde, kendi ana dillerinde, "gazete, dergi, kitap ve diğer her türlü yazılı yayında' bulunabilmeli, "müzik, müzik kaydı ve bunların toplumla paylaşımını' yapabilmeli. RTÜK'ün kuralları çerçevesinde, mevcut veya yeni kuracakları özel televizyon kanallarında veya özel radyolarda kendi anadillerinde yayın yapabilmeli. Değişik kültürel etkinliklerde bulunabilmeleri, kendi folklorlarını yaşatabilmeleri ve geliştirebilmeleri için önündeki mevzuattan veya uygulamadan kaynaklanan tüm engeller kaldırılmalıdır.

-HEDEFİMİZ İLK YEREL VE GENEL SEÇİMLERDE İKTİDAR OLMAK-

Hedefimiz, örgütümüz ve halkımız ile elele, omuz omuza yerel ve genel seçimlerde iktidara yürümektir. Bu iddiamızı tüm toplumumuzla paylaşarak, halkımızın özlem ve taleplerini sahiplenerek sosyal demokrat siyaseti ülkemizde iktidar yapmaktır. Bunun gereğini yerine getireceğimizden, bunu başaracağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın." (ANKA)

(ÇAĞ-ZG)

Kaynak: ANKA