Düello 5: En az bir maç daha

NBA Final Serisi’nin beşinci maçı; Türkiye saati ile sabahın 06:43’ünde biten, uyku ihtiyacını ikinci plana atan, kora kor bir mücadeleye sahne olan, epik bir maç oldu. Tüm serinin hikayesini içinde barındıran bir maç… Peki maçta tam olarak neler oldu? !!window.__es_gtm_helper.inject_ad('outstream','396261055outstream', !!0, !!0, !!0) --> Warriors cephesinde, Houston Rockets serisinde sakatlanan Kevin Durant’in bu maçta oynayabilecek olması en önemli haberdi. Raptors ise kazanması halinde şampiyon olacak olmanın heyecanıyla maça başladı. Maçın ilk yarısı üzerine şunlar söylenebilir: Warriors cephesinde Kevin Durant, özlenilen el üstü şutları ve mükemmel oyun aklı ile sanki hiç sakatlanmamış gibi geri döndü KD’nin geri dönüşü Steph Curry’nin konfor alanını arttırdı. Rakip savunmanın Durant üzerine getirdiği ikili yardımların açtığı alanlar, Curry’nin daha rahat etmesine yardımcı oldu. Klay Thompson maça kusursuz bir başlangıç yaptı. Draymond Green’in sinir seviyesi geçen maçlara göre oldukça yüksekti, savunma sertliği de üst düzeydeydi. Klay Thompson’ın art arda beş sayı üretmesiyle başlayan ikinci çeyrek, ilk iki dakika on dört saniyelik bölümde Warriors için olumlu geçmişti. Ancak o sırada korkulan oldu; sakatlıktan dönen Kevin Durant sorunlu ayağından bir kez daha sakatlık geçirdi. Sağ forvette topu alan Durant’in dripling ederken sağ ayağına bindirdiği yük, yıldız oyuncunun tekrar sakatlanmasına neden oldu. İlk periyotta işin daha çok savunma kısmında olan Draymond Green, Durant’in yokluğunda çift yönlü sorumluluk almaya başladı. Geçiş oyunlarında pas dağıtımını tamamen tekeline alan yıldız forvete Steph Curry ve Klay Thompson ikilisi skorer oyunlarıyla eşlik etti. Sezon boyunca öldürücü silah haline gelen Curry&Green pick&roll’ü devre sonuna doğru efektifliğini biraz daha arttırdı. Toronto cephesinde ise maça en iyi başlayan isim Marc Gasol’dü. İspanyol forvetin merkezinde olduğu pick&roll oyunları, Raptors hücumunun ilk periyottaki en iyi işleyen yanıydı. Kawhi Leonard ve Kyle Lowry ikilisi saf bireysel skorerlikten ziyade pick&roll/pop oyunlarının diğer parçaları oldular. Forvete devrilerek boş kat yapmaları Golden State’in kusursuza yakın switch savunmasını bozdu. İlk periyotta bu maça özel klasik perde/devrilme oyunu ile skor üreten Toronto, ikinci çeyreğin sonlarında doğru spesiyallerinden birkaç başka noktayı servis etti. Kawhi Leonard’ın yaptığı perdeler sonrası orta mesafe şut için alan bulması, Nick Nurse’ün en büyük kozu olan geometri açılımı ve Kyle Lowry’nin pas üzerinden oyunu yönetmesi; Warriors’un bir ara 11’e çıkardığı farkı biraz eritti. Peki ikinci yarıda neler oldu? Curry için, ikinci yarı iyi başladı. Takımın liderliğini ele aldı yıldız oyuncu. Raptors’ın savunmadaki işleri aksamaya başladı. Savunmada işleri aksayan Toronto, oyunun hücum kısmında tamamen özüne dönmüştü: Kawhi Leonard’a. Play-off boyunca Michael Jordan modunda oynayan Leonard, ikinci yarıda sorumluluk almaya çalışsa da performans olarak ortalamasından birkaç kademe aşağıda kaldı. Biraz durgun geçen üçüncü periyodun ardından fırtınaların estiği son periyot bizlere harika bir basketbol ziyafeti yaşattı. Son 12 dakikaya Kawhi Leonard’ı dinlendirerek başlayan Nick Nurse, kenar setlerine zayıf taraf eklemeleri yaparak orta mesafeli setler hazırladı. Golden State cephesi ise Quin Cook ve Jordan Bell ikilisinden kısa süreli bir x faktör etkisi aldı. Son dokuz dakikaya girilirken parkeye dönen Kawhi, maçın sonlarına doğru tek başına 10-0’lık bir seri yakaladı. Buna Steph Curry ve Klay Thompson ikilisinin bombardımanı ile cevap veren Warriors, Green’in savunmada getirdiği enerjiyle birlikte son dakikalarda üstünlüğü yeniden ele aldı. Maçın son 40 saniyesinde Kyle Lowry ile penetre üzeri turnike bulan Toronto, 29 saniye kala 106-105 geride olan taraftı. Daha sonra hücumda perde esnasında faul yapan Cousins, fırsatı altın tepsiyle Raptors’a sundu. Son 15 saniyede Kawhi’ın ellerinde “O an yine geliyor!” ifadesini yansıtan pozisyon, Warrios’un ikili baskısı sonrası sol dipte yer alan Kyle Lowry’nin potaya değmeyen üçlüğü ile sonlandı. Maçtan 106-105 zaferle ayrılan Golden State, hanedanlığını en az bir maç daha ayakta tutmayı başardı. Tüm maçı şöyle özetlemek mümkün: Karşılaşmaya pick&roll’lerle başlayıp sonrasonda bireysel oyuna dönmek durumunda kalan Raptors, genlerinden bir şey kaybetmeyen ancak hep yaptığı o işleri daha zor bir şekilde yapabilen Warriors, ve maalesef muhtemel bir aşil sakatlığına kurban giden Kevin Durant… Tabii Kawhi Leonard’ın 10-0’lık serisinin ardından gelen momentumu yok eden Toronto molası ayrı bir tartışma konusu. Ancak molanın Nick Nurse tarafından değil Kyle Lowry tarafından alınması tartışmanın bir başka boyutu. Basketbol severler için işin en güzel tarafı ise bu muhteşem basketbol heyecanını en az bir kez daha yaşayabilecek olmamız… Hazırlayan: Kuzey KILIÇ