Fatma'nın Acı Hayatı

Adana'da 23 yaşındaki Fatma Sağır'ın kısacak hayatına sığdırdığı 3 evlilik, bir organ nakli ve gördüğü şiddet film senaryolarını aratmıyor.

Şanlıurfalı Taş ailesinin kızı Fatma 15 yaşındayken, kendisinden 25 yaş büyük ilk eşiyle nikahsız evlendirildi. Evlendiği ilk aydan itibaren şiddet gören Fatma, soyadını bile hatırlamadığını eşi Ahmet ile olan evliliğinden bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Doğumu baba evinde yapan 16 yaşındaki Fatma, daha yavrusunu kucağına bile almadan ondan ayrılmak zorunda kaldı. Doğumdan 3 gün sonra Ceyhan İlçesi'nden, Adana'ya gelen eşi Ahmet, oğlu Halil'i de alarak ortadan kayboldu. Evladını kucağına almadan kaybetmenin acısı Fatma'yı yıktı. 3 günlük bebeğinin bir daha kendine gösterilmemesi nedeniyle psikolojisi bozulan Fatma Sağır, aylarca tedavi gördü. Şu anda 8 yaşında olan oğlu Halil'in yüzünü bir kez gördüğünü söyleyen Fatma Sağır, yakınlarının getirdiği bir fotoğrafına bakarak teselli oluyor. Annesini hiç tanımayan Halil'in büyüdüğünü göremeyen Fatma Sağır, kucaklayacağı günün hayaliyle yanıp tutuşuyor.

İkinci evliliğini 20 yaşında yapan Fatma Sağır, akrabalarının 'Hemşehrimiz, iyi ailedir' diyerek aracılık yaptıkları nikahsız eşi Reşat zihinsel engelli çıkınca onu 1 ay sonra terk etti. Onun da soyadını hatırlamadığı ikinci eşinden ayrılıp tekrar baba evine dönen Fatma'ya bu defa, yine akrabası olan İsmail Sağır talip oldu. Tarım işçiliği yaparken kendisini gören İsmail Sağır, genç kızla evlenmek istedi. Üst üste yaptığı iki evlilikten de mutlu olamayan Fatma Sağır, ailesinin de iknasıyla evlenmeye razı oldu. Evlilik sürecini hüzünle anlatan Fatma Sağır, "Ben evlenmeyi hiç düşünmüyordum. Önce ailemi ikna etti. Onlar kabul edince, beni kandırmak için ağzımdan girdi, burnumdan çıktı. İlk zamanlar istemiyordum ama sonra ben de İsmail'i sevdim. Evlendik" dedi.

Evliliklerinin 3'üncü gününde nikahlı eşinden işkence görmeye başlayan Fatma Sağır, daha önce iki eşinden de ayrıldığı için bu defa evliliğini sürdürmekte kararlı davrandı. Gördüğü şiddete rağmen ayrılmadı. Fatma'nın kararlılığı üzerine eşinden kaçmaya başlayan İsmail Sağır, onu Adana'da bırakıp Şanlıurfa'ya gitti. Burada uyuşturucu batağına sürüklenen İsmail'i kurtarmak için peşinden giden Fatma, "O benden kaçtıkça ben peşine düştüm. Çalışmadı, kumar oynadı, içkiye düştü, uyuşturucu kullandı. Benden para istedi, ben de ailemden alıp ona verdim. Böylece 2 yıla yakın bir süre evliliği devam ettirdik. Sonra uyuşturucu madde ticareti yapmaktan cezaevine düştü. Ben beklemeye karar verdim, ama fazla sürmedi. Hastalandı hastaneye yatırdılar" diye konuştu.

Genç yaşında üç kez evlenen Fatma, son evliliğinde yaşadıklarını normal bir insanın hayatına sığmayacak kadar ağır olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"İsmail hastanede yatarken ailesi sahip çıkmadı. Doktorlar bir hafta ömür biçtiler. Karaciğer nakli yapılmazsa yaşamayacağını söylediler. Benim kan grubum tutuyordu. Hiç düşünmeden ona karaciğerimi verdim. Tam 3 ay hastanede yattım. İsmail iyileşiyordu, benden hasta halimle yanında refakatçi olarak kalmamı istedi. Ben kabul etmeyince de beni kovdu. Ben de döndüm, çok sürmedi 15 gün sonra da İsmail öldü" diyerek yaşadıklarını anlattı.

Bütün olumsuzluklara rağmen eşi İsmail'den ayrılmayı hiç düşünmediğini ifade eden Fatma Sağır, "Daha önce iki kez evlenip ayrıldım. Üçüncüsünden de ayrılırsam, mahallede de akrabalar arasında da bana iyi gözle bakmazlardı. Bu yüzden katlanacağım" diyerek şiddete neden sessiz kaldığını da açıkladı.

Eşinin ölümü üzerine 23 yaşında 3'üncü kez yalnız kalan Fatma Sağır ağır travma geçirdi. Aldığı ilaçlar yüzünden zehirlenip hastaneye kaldırılan Fatma, götürüldüğü Adana Devlet Hastanesi'nde doktorların yoğun çabasıyla ölümden döndü. Tedavisinin ardından taburcu edilen Fatma Sağır, en büyük isteğinin ilk evliliğinden dünyaya gelen ve şu anda 8 yaşında olan oğluna kavuşmak olduğunu söyledi. - Adana