Güzelbey Ortak Yayın Platformunda

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Moderatörlüğünü Olay TV Haber Müdürü Levent Özkurt'un yaptığı ve Olay TV, Kanal27, Mega TV, Kanal5, GRT ve Hisar Televizyonlarının oluşturduğu 'TV Ortak Yayın Platformu'nun canlı yayın konuğu oldu.

'Gaziantep artık bir kimlik değiştiriyor. Artık tarihi, geçmişine, kültürüne miras çıkan modern şehirciliği önde olan bir kent özelliğidir' diyen Başkan Güzelbey, "Artık biz kimliğimiz var diyoruz, bu kimliğin taçlanması içinde bir şey kaldı. Bu da UNESCO'nun Dünya Kültür Listesine girmek. Bu listeye girebilmek bile çok büyük bir olay. Şehri bütünüyle değil de Zeugma'yla, Karkamışla, Rum Kaleyle, Bey Mahallesiyle, Bakırcılar Çarşısıyla önlerine çıkaracağız. 2013 yılında inşallah Gaziantep Unesco Dünya Kültür Listesine aday gösterilecek" dedi.

BİZİM GAZİLİĞİMİZ GERÇEK GAZİLİKTİR

Güzelbey, "Ülkemiz büyüyor, gelişiyor. Büyüme ve gelişme kaçınılmaz olarak her ülke için beraberinde bir takım sıkıntıları da getiriyor. Yani Türkiye'nin büyümesini ve gelişmesini çekemeyenler, onu engellemeye çalışanlar 22 Aralık tarihinde Fransız Parlamentosunda alınan kararla, yalan ve iftiralarla Türkiye'nin önünü kesmeye çalışıyorlar.

Biz bir işgal görmüş, hem de Fransız İşgali görmüş bir memleketin torunlarıyız. Savaş devam ederken TBMM'si, Anteplilerin kahramanca direnişine moral olması açısından 6 Şubat tarihinde Gazilik Unvanı'nı Antep'e verdi. Bizim gaziliğimiz öyle çakma değil gerçekten hak edilmiş bir Gaziliktir" diye konuştu.

Fransa da ki Ermeni soykırımıyla ilgili Fransa'nın aldığı kararı içeren süreçte Antep'in o yıllarına bakmak lazım diye konuşan Başkan Güzelbey, "Hikâye çok enteresan, bu öyle düzmece filan değil İstanbul Üniversitesindeki Ramazan Erhan Güllü isimli bir akademisyenin tezinden kitap haline getirilmiş "Antep Ermenileri" isimli bir paragrafı aktarmak istiyorum. O yıllarda Antep'te Ermeniler ve Antepliler barış içerisinde yaşıyor. Görünüşte hiçbir sorun yok ama 19 yüzyılın başında Ermeniler dış güçlerin etkisiyle ayaklanıyorlar.

O tarihte insanlar evlerinin bütçesine katkı sağlamak için tabii ki çalışıyorlar. Anteplilerin hepsinin bir lakabı vardır o zamanda kimsenin soyadı yok insanlar lakaplarıyla anılır. Küçük Elli Mehmet diye bir adam var. Onunda Ahmet adında bir oğlu var. Ahmet terzi çırağı ve o tarihte bütün sanat işleri, ticaret işleri, hep Ermenilerin elinde, Ahmet'in ustasının adıda 'Bagos'. Ahmedi ustası iplik almak üzere Eyüboğlu Mahallesi'ne yolluyor. Bu sırada Hınçak Ermeni komitesinin önde gelenlerden 'Bebekyan' adlı şahıs Ahmet'i kurşunla vurarak öldürüyor. İsyanın ilk ateşi budur. Sonra birkaç tane daha küçük çocuğu öldürüyorlar. İnsanlar şaşkınlık içerisinde. Ekmeğini paylaştığı Ermeni komşularının silahlandığının insanlarımız farkında değil. Bu isyan başlayınca Ermeni evlerinden Türklerin üzerlerine fışkırtılan sülfürik asitle insanların yüzü yanıyor, gözleri kör oluyor. Daha ileri gidiyorlar su kuyularına zehir atıyorlar. Konu o zaman Antep sancak şimdiki adıyla kasaba, Antep Halep Vilayetinin Sancağı. Konu Halep Valisi Hasan Paşa'ya intikal ediyor.

Halep'in Valisi Hasan Paşaya iletilen raporda kuyu sularının zehirlendiğinin bildirilmesi üzerine kuyuya zehir atılıp atılmadığının tahlil edilmesi için doktor tayin edilmesi isteniyor. O zaman Türk doktor yok, suları Ermeni doktorlar tahlil ediyor, onların da verdiği raporlar malum" dedi

BİZİM ŞANLI TARİHİMİZDEN HİÇBİR KORKUMUZ YOK

Başkan Güzelbey, "Bu alıntıdan şuraya gelmek istiyorum. Biz bu Gazilik Unvanını bu ahval ve şeraitte aldık. İç ve dış düşmanla savaşarak aldık, herkesin bildiği gibi savaş bittiğinde değil, savaş devam ederken aldık bu unvanı. Bu sebeple, bu beratın kıymetini iyi bilelim, çocuklarımıza çok iyi bir eğitim verelim. Dünya çapında ilim insanları yetiştirmeliyiz, bu konuda özellikle değerli eğitimcilerimize, ailelerimize, hepimize önemli görevler düşmektedir.

Eğer bizim ekonomimiz güçlü olursa, eğer biz dünya devleti olursak Sarkozy bize böyle bir karar dahi almaya cesaret bile edemez bunu gündeme dahi getiremez. Hadi sıkıysa Almanya hakkında bir karar alsın, bakın Merkel masaya yumruğunu vura vura nasıl konuşuyor Sarkozy'nin kafasına vura vura konuşur Merkel. Neden, çünkü Almanya ekonomik bir güç, işte onun için biz de ekonomik güç olmalıyız, bir olmalıyız, birlik olmalıyız. Biz bir olursak hiçbir kimse bize böyle bir dayatmada bulunamaz. Bizim tarihimizden hiçbir korkumuz yok, isteyen herkes bu milletin şanlı tarihini inceleyebilir diye konuştu.

Gaziantep'te gerçekleştirilen çalışmalara değinen Güzelbey, gelinen son noktalar hakkında çeşitli bilgiler verdi.