Kadınlara Swarovskili Organizer, Diyanet'e Rahleli Kuran Yapıyor
Tokatlı Zekeriya Acar, Babasının 1978'de Cağaloğlu'nda Kurduğu 'Mücellithane'yi 17 Milyon YTL Cirolu Bir Matbaaya Dönüştürdü. İspanya'ya Ajanda, ABD'ye Defter Satan Acar Kadınlar İçin Swarovskili Organizer'lar, Diyanet'e Rahleli Kuran -I Kerim'ler Üretiyor.
Tokatlı Zekeriya Acar, babasının 1978’de Cağaloğlu’nda kurduğu ’mücellithane’yi 17 milyon YTL cirolu bir matbaaya dönüştürdü. İspanya’ya ajanda, ABD’ye defter satan Acar kadınlar için Swarovskili organizer’lar, Diyanet’e rahleli Kuran-ı Kerim’ler üretiyor.
TÜRKİYE’nin matbaacılık, kağıt işleme, kırtasiye ve promosyon alanında geldiği nokta dünyada dikkat çekiyor. Haramidere’de 10 bin metre kapalı alanda, lüks defterler, ajanda, organizer’lar ve iş kadınlarıyla işadamları için deri aksesuvar eşyalar üreten Acar Grup Basım Sanayi ve Ticari Yatırımlar A.Ş. (Acar Grup), İspanya ve Fransa’ya ajanda, ABD’ye defter satıyor. Bazı devlet başkanlarına çok özel kitaplar yapıyor. Geçen yıl 17 milyon YTL ciro yapan Acar Grup’un patronu Zekeriya Acar, cironun 5.5 milyon dolarının ihracattan sağlandığını belirtiyor. Acar, 130 personeliyle Haramidere’de yılda 5 milyon ajanda, 5 milyon kitap basıyor ve 22 ülkeye ihraç ediyor. Diyanet’e 4 bin adet ’rahleli Kuran-ı Kerim’ yapan Acar, Kuran-ı Kerimler’i Swarovski taşlarla da süslüyor.
7 kardeş birlikte
Zekeriya Acar şöyle başlıyor anlatmaya: "Biz 7 kardeşiz. İşimizin büyümesindeki en önemli etken aile birliğimizin çok güçlü olmasıdır. Tokat Reşadiye’den 1974’te İstanbul’a aile olarak göç ettik. Babamız Erdoğan Bey burada matbaacılık mesleğini tercih etti. Cağaloğlu’nda matbaada ciltçi olarak başladı. 1978’de de babamız 40 metrekarelik bir ciltçiye ortak girdi. Biz de babamızın yanına geldik ve oğulları olarak çalışmaya başladık. Kız kardeşlerimiz de işe katıldı. 2 yıllık ortaklıktan sonra 1979 sonlarında dükkánı devraldık ve ortaktan ayrılıp aile olarak devam ettik."
Ciltçilikten matbaaya
Acar Ailesi olarak küçük ’mücellithane’de çok yoğun çalıştıklarını 7-8 kişilik bir ekiple gece yarılarına kadar ayaklarının altı şişene kadar mesai yaptıklarını anlatan Zekeriya Acar, "Kız kardeşim de bize Fatih’teki evimizden sefer tasıyla yemek getirirdi. Biz de ders kitapları, romanlar dergiler ciltlerdik" diyor. 1979-1980 döneminde Türkiye’de Sol Yayınlar’ın büyük başarı kazandığını da hatırlatan Acar şöyle konuşuyor: "Onların kitaplarını da ciltliyorduk. Kısa sürede işimiz büyüdü ve 1982’de Çemberlitaş’ta bir cilt atölyesi daha kurduk. Orada sadece sert kapakları yapmaya başladık. 1983’te de Tomurcuk Matbaası’nı satın aldık. Romanlar okul kitapları bastık. Dizgi baskı cilt hepsini yapar olduk."
Ofsetle marka ürünler
Acar, tipo matbaa ile yola devam ederken İstanbul Üniversitesi ve bazı kamu kurumlarının işlerini de aldıklarını 1986’dan itibaren de Apple Machintosh furyasıyla dizgi işinde yaşanan devrim sonucunda matbaada ofsete geçiş yaptıklarını anlatıyor. Acar şöyle devam ediyor: "Biz de Machintosh’lar aldık, mürettip ustamızı kursa gönderdik. Ofsete geçince Kültür Bakanlığı’nın önemli işlerini aldık. İlk ofseti Topkapı’da 300 metrekarelik bir yere kurduk. Kendimize ait bazı yeni ürünler yapmaya başladık. 1992’de ajanda işine girdik ve Acar Ajanda olarak piyasada hızla büyüdük. Kendi kataloğumuzu yaptık ajanda, takvim, telefon fihristi, masa sümenleri, kağıt kırtasiye adına ne varsa üretmeye başladık. Topkapı’daki yerimiz 1500 metrekareye çıktı."
Bir Alman beni çok kızdırdı ilk ihracatı İsrail’e yaptım
ACAR Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Acar, yurtdışı fuarlara sıkça katıldığı 1990’lı yıllarda Avrupa ayarında bir matbaayı nasıl kurabileceğini de düşünmeye başladığını anlatıyor ve şöyle konuşuyor: "Bu 1998’e kadar sürdü. Biz fason yapan firma olmaktan çıkmıştık ve kendi markalı ürünlerimizle büyüyorduk. Ben 1987’de Almanya’da bir fuara giderken yanımda ürettiğimiz bir ajandayı götürmüştüm. Orada önemli bir firmanın temsilcisi Alman’a bu ajandayı gösterdik. Alman bize inanmadı ve ’Türkler bunu üretemez’ diye biraz alay etti. O anda beynime ’onlara en kaliteli ajandaları üretip göstereceğim’ diye kazıdım. 1996’da Haramidere’de hayalini kurduğum matbaa için inşaata başladık ve 1998’de binaya taşındık. Yeni makine yatırımları yaptık. 1998 sonunda İsrail’den bir müşteri geldi. Önce tuvaletlerimizi inceledi Sonra arabasından bir valiz getirtti ve numuneler gösterdi. İsrail’in önemli bankalarının ajandalarıydı. Acil sıkışmış, ’yapar mısınız’ dedi. ’Yaparız yetiştiririz’ dedik. 380 bin dolarlık bir sipariş verdi. İlk yüklü ihracatımız bu oldu."
Rusya Kazakistan ve Azerbaycan’da ofisleri var
ZEKERİYA Acar, 1998’de başlayan ihracatın zamanla hızlandığını Rusya’ya, Kazakistan, Azerbaycan’a ofisler açtıklarını anlatıyor. Acar şöyle devam ediyor: "Ajanda, telefon fihristi ve prestij kitaplar yapmaya başladık. Sonra Avrupa’ya ihracat başladı. Acar ajanda yanında matbaa olarak kamudan da ihaleler aldık. Ally markasıyla deri çantalar, portfolyolar, sümenler yaptık. Kırtasiyeye girdik ve sert kapaklı lüks defterler üretmeye başladık. La Vorte markasıyla da kadınlara özel üretimler yaptık. Swarovski taşlarla süslenmiş ürünler üretiyoruz. Çok özel kitaplar da yapıyoruz. Kazak tarihiyle ilgili bir kitap yaptık Nazarbayev’e özel cilt ve kutuda gitti."