Malatya'da depremden kaçarken evinin çatısının altında kalan afetzede yaşadıklarını anlattı

Son Güncelleme:

"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremde, Malatya'da yaşadığı iki katlı evden kaçarken üzerine çatıdan kopan beton parçalar devrilen afetzede Muhammed Arslan, yaşadıklarını, tedavi gördüğü hastanede Anadolu Ajansına (AA) anlattı.

"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremde, Malatya'da yaşadığı iki katlı evden kaçarken üzerine çatıdan kopan beton parçalar devrilen afetzede Muhammed Arslan, yaşadıklarını, tedavi gördüğü hastanede Anadolu Ajansına (AA) anlattı.

Doğanşehir Kurucaova Mahallesi'ndeki iki katlı evde babası ve kardeşiyle kalan 33 yaşındaki Arslan, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan deprem sırasında evden dışarı çıktı. Tam o esnada evin çatısı üzerine devrilen Arslan, yaralandı. Bir süre Malatya'da tedavi gören Arslan, depremden 23 saat sonra uçakla İstanbul'a Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi.

Burada bacağından ve damarlarından iki farklı başarılı operasyon geçiren Arslan, tedavisinin sürdürüldüğü hastanede yaşadıklarını AA'ya anlattı.

Evde babası, kardeşi ve kendisinin olduğunu belirten Arslan, "Gece 4 sıralarıydı, biz de ne olduğunu anlamadık. Dışarı kaçmaya çalıştık ama ayakta bile zor duruyorduk. O sıra babamla kardeşim çıkmadı. Ben dışarı giderken duvar üstüme düşmüş. Babamla kardeşim içerideydi, onlara bir şey olmadı. Ben nasıl dışarı çıktığımı da bilmiyorum. Evden çıkar çıkmaz üstüme duvar devrilmiş. Ben zaten bayılmışım, babamla kardeşim gelmiş, ilk etapta onlar beni çıkarmış zaten." diye konuştu.

Arslan, babasıyla kardeşinin kendisini eve geri götürdüğünü, ayıldığında bacağındaki kırığı bu sırada hissettiğini, bir süre evde beklediğini daha sonra ilçe hastanesine gittiklerini söyledi.

"Gelebileceğimiz en iyi hastanelerden biriydi"

İkinci depreme de bu hastanede yakalandığını ifade eden Arslan, "Ben hastanede dedim, herhalde bitti. Çünkü hastanede de beni götürecek yer yoktu. Öldürmeyen Allah öldürmüyor işte. Bir şekilde de oradan çıkardılar. İkinci depremden sonrada Malatya Devlet Hastanesi'ne gittiğimde ayağımın durumu belliydi. Oradaki hocalar 'Seni hemen göndermemiz lazım.' dedi." ifadelerini kullandı.

Malatya'dan İstanbul'a uçakla geldiğini ve sağlık durumunun iyi olmadığını belirten Arslan, şöyle devam etti:

"Zaten duvar sol tarafıma düşmüştü. Ayak, kaburgalar, göğüste de sıkıntı vardı, nefes alamıyordum. Bayağı sıkıntılı zaman oldu. Bizim oralarda ölüm de çok, hasar da çok. Buradaki doktorlarımızdan, hemşirelerimizden Allah razı olsun. Bizim bir şey söylememize gerek yok, kendileri her şeyi yapıyor zaten. Belki de gelebileceğimiz en iyi hastanelerden biriydi burası."

Depremzede Muhammed Arslan'ın ağabeyi Ramazan Arslan da kardeşinin uçakla İstanbul'a getirildiğini öğrendiklerini, bir süre yoğun bakımda kalan kardeşinin doktorların çabasıyla iyi durumda olduğunu aktardı.

Doktorlar depremzedenin durumu hakkında bilgi verdi

Hastanenin Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Evrim Şirin, Arslan'ın, deprem sonrasında şehre intikal eden ilk afetzedelerden olduğunu ve iki ana problemi bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Birincisi, uyluk kemiği parçalı bir kırık, hemen yanında atardamarda, toplardamarda yaralanması vardı hastamızın. Dolayısıyla Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı ile koordineli şekilde bir operasyona giriştik. Kalp damar cerrahisi iki damarı da tamir ederken, biz kemiğin tespitini sağladık. Dıştan tespit cihazıyla şartlar olgunlaştığı zaman daha bir sağlam tespit edeceğiz. Tabii onun için de içerisinin tamamen iyileşmesini bekliyoruz. Bugün dolaşımı gayet iyi, 7. günündeyiz ve damar gayet güzel çalışıyor. Şartlar dediğim gibi uygun hale gelirse hastayı bir cerrahi müdahale daha bekliyor."

Muhammed Arslan'ın depremden 23 saat sonra hastaneye giriş yaptığını söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Fatih Öztürk de "Muhammed Bey'in çok ciddi bir kırığı vardı diz üstü bölgesinde, kemikler kaymıştı. Kemiklerin kesilen kısmı atar ve toplardamara ciddi zarar vermişti. Atardamarda da dolaşım bozukluğu vardı, ayak beslenmiyordu." dedi.

Öztürk, çekilen tomografide kesik yerinin gözüktüğünü, hastayı ortopediyle eş zamanlı olarak ameliyata aldıklarını, ortopedinin kemiği sabitlemesinin ardından damarlardaki eksiği ve tıkanıklığı gördüklerini söyledi.

Toplardamarı onardıktan sonra atardamarın içindeki pıhtıları da temizlediklerini belirten Öztürk, "Bacağın dolaşımını tekrar eski haline getirdik. 3-4 gün yoğun bakımda takip ettik. Daha sonra genel durumu iyileştikten sonra servise aldık. Ayağın dolaşımında sıkıntı yok, ortopedi bölümü son bir ameliyatla ayağı daha sağlam hale getirecek." diye konuştu.

Kaynak: AA