Prostat Kanseri Cerrahisinde En İyi Çözüm: 'Laparoskopik Yöntem'
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Demirtaş, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden olan prostat kanserinin tedavisinde laparoskopik cerrahinin en iyi çözüm olduğunu söyledi.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Demirtaş, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden olan prostat kanserinin tedavisinde laparoskopik cerrahinin en iyi çözüm olduğunu söyledi.
ERÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş, yaptığı açıklamada, özellikle 50 yaşından sonra erkeklerin korkulu rüyası haline gelen prostat kanserinde tüm kanserlerde olduğu gibi erken teşhisin önemli olduğuna vurgu yaparken, erken evrede tespit edilen prostat kanserinin laparoskopik ameliyatla kolayca tedavi edilebildiğini kaydetti.
Doç. Dr. Demirtaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Prostat kanseri için risk faktörleri artan yaş, etnik köken ve aile hikayesidir. Aile hikayesi olanların 45 yaşından sonra, olmayanların 50 yaşından sonra prostat kanseri taramasından geçmesi gerekir. Tarama için parmakta rektal muayene ve PSA testi yapmak yeterlidir. PSA için eşik değer yaşa göre değişmektedir. Avrupa Üroloji klavuzu 2015 önerisinde 40 yaşında PSA 1 ng/ml üzeri, 60 yaşında 2 ng/ml üzerinde prostat kanseri riskinin arttığı belirtilmektedir. Bu taramalar yapılırken hastanın bireysel genel sağlık durumu, yaşam beklentisi, yaşı dikkate alınarak yapılmalıdır. Prostat kanseri riski yüksek hastalarda rektal yolla uygulanan ultrason kılavuzluğunda yapılacak prostat biyopsileri tanı konulabilmektedir, ayrıca son zamanlarda multiparametrik MR görüntüleriyle birlikte yapılan biyopsilerle tanı doğruluğu artırılabilmektedir."
Erken evrede prostat kanseri tanısı konulmuş, yaşı ve genel sağlık durumu uygun hastalara radikal prostatektomi ameliyatı yapıldığını belirten Doç. Dr. Demirtaş, bu ameliyatın açık, laparoskopik ve robotik yöntemle yapılabildiğini söyledi.
Doç. Dr. Demirtaş, "Açık ameliyatla hastanede kalış (5-7 gün), iyileşme (15-20) ve günlük aktivitelere geri dönme süresi daha uzun. Laparoskopik ve robotik ameliyatlarda bu süreler daha kısadır" dedi.
Laparoskopik ameliyatların cerrah için öğrenme sürecinin çok uzun olduğunu da ifade eden Doç. Dr. Demirtaş, bu ameliyatların yalnızda deneyimli merkezlerde ve bu konuda uzman cerrahlar tarafından uygulandığını kaydetti.
Doç. Dr. Demirtaş, "Kendi kliniğimizde hastaların bireysel durumlarına göre her iki ameliyat da büyük bir başarı ile uygulanmakta. Cuma günü laparoskopik radikal prostatektomi yöntemi ile ameliyat ettiğimiz hasta, pazar gün taburcu olabilmekte" diye konuştu.
Doç. Dr. Abdullah Demirtaş radikal prostatektomi sonrası idrar kaçırma ve cinsel sorunların yaşandığını, bu sorunların laparoskopik radikal prostatektomi sonrası daha az görüldüğünü sözlerine ekledi.
Öte yandan Erciyes Üniversitesi Üroloji Kliğinde laparoskopik yöntemle prostat ameliyatı olan hastalardan A.D. ise, "Hastaneye perşembe günü yattım ameliyat için son hazırlıklarım yapıldı. Bana doktorum Cuma günü laparoskopik ameliyat uyguladı. Ameliyattan hemen sonra aynı gün kalktım yürüdüm. Karnımda küçük bir kesi izi var. Durumum çok iyi bu gün taburcu oluyorum, emeği geçen herkese teşekkürler" şeklinde konuştu. - KAYSERİ