Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi; "Alınan tedbirlerle hamdolsun can kaybımız yok"
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi; "Alınan tedbirlerle hamdolsun can kaybımız yok" "AFAD gerçekten Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurumu haline geldi" "Bir önceki yılla mukayeseye göre vatandaş memnuniyeti ve işlerde de tertip ve düzen gördük" "Bu birlikte çalışmanın, bu tür...
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi; "Alınan tedbirlerle hamdolsun can kaybımız yok"
"AFAD gerçekten Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurumu haline geldi"
"Bir önceki yılla mukayeseye göre vatandaş memnuniyeti ve işlerde de tertip ve düzen gördük"
"Bu birlikte çalışmanın, bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler"
"Yoksa her eline ben buraya yardım edeceğim deyip kazma kürek alan bu işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu ve yeterince katkı sağlayamadığını görüyorsunuz"
ZONGULDAK - Zonguldak'ta yaşanan sel felaketinin ardından bölgede incelemelerde bulunan Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, "Devletimiz, hükumetimiz, Cumhurbaşkanımız özellikle bu konularda vatandaşımızın en ufak bir maddi kayıp içerisinde olmaması adına bu konularda atılması gereken bütün adımları atacaktır. Atılması talimatını zaten bizlere vermiştir" dedi.
Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi sonrasında beş bakanın Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Sinop'ta görevlendirildiğini anlatan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Zonguldak'taki incelemeler sonrasında Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişçi, "Dün akşam Cumhurbaşkanımız kabine toplantısı sonrası beş bakan olarak bizleri her birimizi bir ile görevlendirmiştir. Bu görevimiz çerçevesinde bendeniz Zonguldak'ta, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bartın'da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Derya Yanık Karabük'te, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Kastamonu'da, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu da Sinop'ta şu anda görevli. Bizim birincil derecede sorumluluğumuz, görevimiz her şeyden önce Cumhurbaşkanımızdan almış olduğumuz talimat gereği de vatandaşımızın yanında olduğumuzu; onların her türlü sıkıntılarını gidermek üzere burada olduğumuzu göstermekti. Burada da yerel unsurlarımız var. Bir taraftan valiliğimiz, belediyelerimiz, AFAD bu işin koordinasyonunu üstlenen bizim en önemli güzide kurumumuz. Onların buradaki yerel unsurları. DSİ, Orman Bölge Müdürlüğümüz ve onların yerel birimleri, İl Tarım Orman Müdürlüğümüz ve ilçe teşkilatlarımız, il başkanlarımız, gönüllü kardeşlerimiz var. Onlar da bu faaliyetlerde etkin rol alıyorlar. Hep birlikte sahadayız. Bu beş il içerisinde şu ana kadar pazar günü saat 15.00 sıralarında başlayan ama öncesinde Meteorolojimizin erken uyarı ile hepimizi teyakkuz haline geçirmesi sonrası bir anda bütün birimlerimiz, teşkilatlarımız sahada bu görevleri üstlenmiş durumda" diye konuştu.
"Alınan tedbirlerle hamdolsun insan kaybı noktasında kaybımız yok"
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Haziran ayının sonu olmasına rağmen yağışla karşı karşıya kalındığını; bu durumun küresel ısınma kavramının sahadaki uygulaması olduğunun altını çizdi. Kirişçi, "Şunu baştan belirtmekte yarar var. Bazı şeyler vardır ki bunlar yaşanılarak tecrübe ediliyor. Keşke bunları hiç tecrübe etmeden doğrudan uygulayabiliyor olsak. Ama bazı uygulamalar var ki millet olarak da böyleyiz. Ben hep 1999 depremini, Marmara Depremi'ni hep örnek veririm. Türkiye'de 1999 öncesinde de depremler yaşanıyordu. Herkes 1999 depremiyle öğrendi ki Türkiye deprem ülkesi. Ondan sonra mevzuat ve davranışlarımızda pek çok değişiklikler gündeme geldi. Buradan da şuraya gelmek istiyorum. Malumunuz 21 Haziran günü de AFAD ile birlikte bütün unsurlarla Muğla'mızın Marmaris ilçesinde Değirmenyanı diye adlandırdığımız bölgede çıkan yangın tabii ki o bir kasti yangın. Faili yakalandığı için söylüyorum. Ama iklim değişikliği denildiğinde altını doldurmamız artık kolay oluyor. Zira bugün Haziran'ın 29'unda sanki ilkbaharın ilk günleriymiş veya sonbaharın ortasıymış gibi yağışla karşı karşıyayız. Bu iklim değişikliği küresel ısınmanın dediğimiz kavramın sahadaki uygulaması. Bu çerçevede de burada bize gelen o mesaj doğrultusunda alınan tedbirlerle birlikte hamdolsun, bir insan can kaybı noktasında kaybımız yok" diye ifade etti.
"Beş il içerisinde Zonguldak en hafif atlatan il oldu diyebiliriz"
Bakan Vahit Kirişçi, sel felaketine ilişkin Zonguldak'taki durumu da değerlendirdi. Sel felaketinden etkilenenlerin Kredi Yurtlar Kurumu'na ait yurtlara yerleştirildiğini aktaran Bakan Kirişçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maddi kayıplarımız var. Onu da birazdan arz edeceğim. Fakat özellikle büyükbaş, küçükbaş hayvan konusunda zayi olan telef olan canımız da yok. Diğer canlılarla ilgili elimizde ifade etmek gerekirse bir envanterimiz yok. Bundan dolayı bu beş il içerisinde Zonguldak, en hafif atlatan il oldu diyebiliriz. Önümüzde yarın var. Meteoroloji ve AFAD'ın uyarısı düne önceki güne göre yarının daha iyi geçeceği yönünde olduğu için ifade ediyorum. Şu anda görünen şekliyle öyle bir Zonguldak olarak bir artımız, biraz pozitif düşünebileceğimiz yönümüz var. Maddi olan hususlar yerine konulur. Devletimiz, hükumetimiz, Cumhurbaşkanımız özellikle bu konularda vatandaşımızın en ufak bir maddi kayıp içerisinde olmaması adına bu konularda atılması gereken bütün adımları atacaktır. Atılması talimatını zaten bizlere vermiştir. Biz şu aşamada sadece gözlemde bulunduk. Suyun çekilmesiyle birlikte oralara girilebilir hale geldikten sonra zarar ziyan tespitleri yapılacak. Bu tespitler ilgili kurumlarımıza yönlendirilecek ve ondan sonra da vatandaşımızın yaraları sarılmaya çalışılacak. Şu anda açta, açıkta hiçbir vatandaşımız yok. Bu gerçekten önemli. Çünkü evleri bu taşkından dolayı zarar görmüş olan kardeşlerimizin, ki 200 civarında. Bunlar KYK yurtlarında misafir edilmekte ve buralarda her türlü ihtiyaçları karşılanmaktadır. AFAD'ın bu kardeşlerimize 5'er bin liralık yardımı da başlangıç için ferahlatıcı, acıyı bir miktar dindirici etkisi vardır. Tarımla ilgili özellikle sera alanları ve biraz da kotun düşük olduğu yerlerde yoğun taşkın nedeniyle seralarda bir olumsuzluk var. Ama şu var. Bu sular çekildikten sonra temennimiz vatandaşlarımız bu ürünlerine fazla bir zarar ziyan vermemiş olmasıdır. Tarla bitkilerinin de olduğu yerler var. Onların üzerindeki sudan dolayı durumlarını bilemiyoruz. Hayvan barınaklarından selden veya taşkından etkilenen birkaç hayvan barınağı var. Onları da tespit edilecek Yine bu civciv üreticisi olan kanatlı sektörün de faaliyet gösteren bir işletmenin de mağduriyetini bilgi olarak biliyoruz. Detayı konusu tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra göreceğiz. Zonguldak ilimiz de on tane sahada görmüş olduğunuz araçlar var. 27'de burada görevlendirdiğimiz personel var. İhtiyaç duyulması halinde beş ilin dışındaki çevre illerden ve onların uzağındaki araç ve gereçler bu bölgeye kullandırılabilecek durumdadır. İnşallah bunlara da gerek olmayacaktır. Vatandaşlarımızın bu sıkıntılı olan heyelandan ve evlerden uzak durmaları, şu anda tespit edilmemişse bile kendilerinin bu konularda hassas davranmaları bizim idareciler olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Onlara yapabileceğimiz önemli bir telkindir. Hiçbir vatandaşımızın selden sonra bir de heyelan gibi risk altında yaşamalarına gönlümüz razı değildir. Valiliğimiz tespit edilen evlerin hemen boşaltılması konusunda gerekli aksiyonu aldı."
"Her eline kazma kürek alan işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu görüyorsunuz"
Bakan Vahit Kirişçi, AFAD'ın Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurum haline geldiğinin altını çizdi. Bakan Kirişçi, bir önceki yıla göre değerlendirildiğinde vatandaş memnuniyeti ve işlerde düzen olduğunu anlattı. Birlikte çalışmanın bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler olduğunu belirten Bakan Kirişçi, "Bir kısım yerler suyun altında. Bir kısım yerler içerisine girilemeyecek durumda. Görüyoruz. Seraları o manada değerlendiriyorum. Görüyoruz o suyu. Su çekildikten sonra seradaki üretim faaliyetleri ne ölçüde devam edebilir bizim kendi teknik ekibimiz karar verebilir. Hiçbir şekilde vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. İhtiyaçlarının karşılanması noktasında gerekli adımlar atılacak. AFAD gerçekten Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurumu haline geldi. Bütün doğal afetleri koordine eden bir kurum haline geldi. Biz bunu Marmaris'teki yangında da Süleyman Soylu bakanımızla da uyum ve ahenk içerisinde gerçekleşti. Bir önceki yılla mukayeseye göre vatandaş memnuniyeti ve işlerde de tertip ve düzen gördük. Bu birlikte çalışmanın, bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler. Yoksa her eline ben buraya yardım edeceğim deyip kazma kürek alan bu işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu ve yeterince katkı sağlayamadığını görüyorsunuz. Bunları bir tertip düzen içerisinde gerçekleştireceğiz ve zarar ziyanı karşılayacağız" şeklinde konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, yakın süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle Karadeniz doğalgazının karaya olan bağlantısında ilk borunun kaynağının yapıldığını hatırlattı. Kirişçi, "Bizim için Zonguldak artık Türkiye'ye mal olmuş bir coğrafya. Bizim bu coğrafyaya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Bu coğrafyaya olan ilgimiz sadece Zonguldak'ta yaşayan vatandaşların ilgisiyle sınırlı değil" dedi.
Bakan Vahit Kirişçi, Zonguldak'taki incelemelerini tamamladıktan sonra ilden ayrılmak üzere Zonguldak Havalimanı'na hareket etti.