Hrant Dink Öldürüldüğü Yerde Kendi Sesiyle Anıldı
Hrant Dink Öldürüldüğü Yerde Kendi Sesiyle Anıldı
HRANT DİNK ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YERDE KENDİ SESİYLE ANILDI
- DİNK'İN AVUKATI: " İLK DEFA KAMUOYU BU KADAR KARARLI"
* Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ölümünün 4'üncü yılında öldürüldüğü yerde anıldı.
* Binlerce kişinin katıldığı anma töreninde saatler 15.00'i gösterdiğinde Hrant Dink'in yankılanan sesi sevenlerini gözyaşına boğdu.
* Usta yazar Vedat Türkali, çevresindekilerin yardımıyla Hrant Dink'i anmak için Agos Gazetesi önüne geldi.
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in ölümünün 4. yılında silahlı saldırıya uğradığı Agos Gazetesi önünde binlerce seveni tarafından anıldı. Törene Hrant Dink'in eşi Rakel, kızları Delal ve Sera ve oğlu Arat Dink'in yanısıra, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, Milletvekilleri Ufuk Uras, Akın Birdal, Sebahat Tuncel, Çetin Soysal, suikaste kurban giden gazeteciler Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, Uğur Mumcu'nun oğlu Özgür Mumcu, sanatçılar Ferhat Tunç, Mustafa Alabora, Mehmet Ali Alabora, Haluk Levent, Yavuz Bingöl, Ferhat Tunç, yönetmen Sırrı Süreyya Önder, gazeteciler Ali Bayamoğlu, Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Hasan Cemal yazar Adalet Ağaoğlu ve binlerce seveni katıldı. Ellerinde, "Katilini arıyoruz", "Hrant İçin Adalet İçin", "4 yıldır yargıç yok", "4 yıldır Hrant yok", "4 yıldır vicdan yok", "Partisi var adalet yok" yazılı pankart ve dövizler taşıyarak Agos Gazetesi önüne gelen kalabalık, "Hepimiz Hrantız hepimizi Ermeniyiz", "Hrant için adalet için", "Katil devlet hesap verecek" sloganları attı. Anmaya gelenler, çiçekleri, Hrant Dink'in vurulduğu yere konulan mumlarla çevrili kırmızı karanfillerden yapılan kalbin etrafına bıraktı.
Rakel Dink, saat 15.00'e yaklaşırken, gazeteden aşağı inerek eşinin 4 yıl önce hayatını kaybettiği yere karanfil bıraktı. Rakel Dink'e Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya da destek verdi. Gülten Kaya, Dink'in öldürüldüğü yerde gözyaşlarına boğuldu. Saat 15.00'te ise bir dakikalık saygı duruşu Hrant Dink'in ses kaydı eşliğinde yapıldı. Saygı duruşunun ardından da suikaste kurban giden gazeteci Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, Agos Gazetesi'nin penceresinden kalabalığa seslendi.
USTA YAZARDAN ANLAMLI ZİYARET
Öte yandan 91 yaşındaki usta edebiyatçı Vedat Türkali de Hrant Dink'i anmaya geldi. Çevresindekilerin yardımıyla yürüyebilen Türkali, Rakel Dink'i görmek için gazeteye çıkamayınca, bir sandalye getirilerek, Hrant Dink'in öldürüldüğü yerde oturdu. Türkali'yi görmek için aşağı inen Rakel Dink uzun süre Türkali'ye sarıldı.
BU ÜLKEDE KARŞI DÜŞÜNCELERİMİZLE YAŞAMAK ZORUNDAYIZ
Törene katılan Ferhat Tunç da, Hrant Dink'in ölümünde parmağı ve katkıları olanların ödüllendirildiğini söyleyerek, "Bugün bir tane katilinin içeride olması gerçek anlamda faillerinin cezalandırıldığı anlamına gelmiyor. Aslında bütün ülkeyle dünyayla dalga geçiliyor. Dalga geçilmese gerçek anlamda bu cinayet ortaya çıkartılır. Bu zihniyet bugün yargılanır, biz de bugün biraz rahatlardık." dedi.
Sanatçı Haluk Levent de, törene Hrant Dink'in fikirleri için değil, beğenilmeyen düşüncelerinden dolayı sokak ortasında infaz edilmesini kabul etmediği için geldiğini belirterek, "Bizler bu ülkede karşı düşüncemizle beraber yaşamak zorundayız. Demokrasinin temel ögesi de budur zaten. Bu nedenle ben sokak ortasındaki infazlara ve bu olayın hala sürüncemede bırakılmasına, hala birçok şeyin aydınlatılmamış olmasına karış çıkmak için buraya geldim." diye konuştu.
Hrant Dink'in katillerinin belli olduğunu dile getiren BDP Milletvekili Akın Birdal da, "Hala Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, ya da TİB Başkanı Ramazan Akyürek eğer elini kolunu sallayarak dolaşıyorsa bugün Hrant adına özür dilemenin hiçbir anlamı kalmıyor" dedi.
İLK DEFA KAMUOYU BU KADAR KARARLI
Anma öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin ise, "4'üncü yıl ve hala davada somut adımlar atamadık, çizili sınırları aşamadık, soruşturmalarda bir tıkanma var. Biz bunun bir türlü çerçevesini genişletemiyoruz. Gerçekten çok üzgünüm. Kendimi bu anlamda son derece kötü hissediyorum. Ama bir yandan da şu var, bu ülke suikastler, siyasi cinayetler ve faili meçhuller ülkesi. Geçmişte çok sayıda dava oldu bunlarla ilgili. Çok kısa süre sonra kamuoyunun ilgisi ne yazık ki, bu davalardan çekildi ve bu davaları istedikleri gibi bitirdiler. Ama ilk defa bir cinayet, suikast davasında kamuoyu bu kadar kararlı ve bu kadar yüksek sesle adalet talep etmeye devam ediyor. Hala 4'üncü yılda Hrant'ın gazeteci dostları, arkadaşları, avukatları, sevgili insanlar buraya geliyor ve adaleti talep ediyor. Bunlar son derece önemli bir yandan umut kırıcı gelişmeler varken, bir yandan da umutlandırıcı bu gelişme var. Hep birlikte talep etmeye devam edelim, adaleti talep edelim. Biz mutlaka bu adalete ulaşacağız" diye konuştu.
SAMAST'IN 5 YILDA TAHLİYE OLMA İHTİMALİ DE VARDIR
Çetin, tutukluluk süresini düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102'nci maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte Ogüns Samast'ın da serbest kalıp kalmayacağının sorulması üzerine, "Bu tutukluluk süreleriyle ilgili bir sorun ve bu Türkiye'deki yargılamanın da kalitesiyle ve özüyle ilgili bir sorun. İnsanları çok uzun süre tutuklu tutamazsınız. Yapılması gereken şu mümkün olduğunda hızlı, adil ve dürüst yargılama yürütmek. Bu başarılabilir, bunun altyapısı hazırlanabilir, değilse, örneğin Ogün Samast'ın durumu biraz tartışmalıdır, 5 yılda tahliye olma ihtimali de vardır." dedi. Davanın AİHM sürecini de aktaran Çetin, "Güvenlik güçlerinden kimse yargılanmadı. Yani sorumlular ortadaydı, suçlar da ortadaydı. Ama yaptırım uygulanmadı, yargılama yapılmadı. Bütün bunları AİHM'e götürdük ve AİHM Türkiye Cumhuriyeti'ni mahkum etti. Birincisi, Hrant Dink'in yaşamının korunması için çok ciddi tedbirler alınmadığı için mahkum etti. İkincisi, yaşamını korumayan güvenlik mensuplarının yargılamadığı için, etkili bir yargılama yürütmediği için mahkum etti. Ayrıca ifade özgürlüğünün ihlalinden mahkum etti. Şimdi biz AİHM kararının yerine getirilmesi için başvurularda bulunmaya başladık. Sayın Davutoğlu, bu kararın ardından 'kararın gereği yerine getirilecek' demişti. İktidar partisi sözcüsü Sayın Hüseyin Çelik de aynı şeyi söylemişti, Adalet Bakanı da. O halde bu kararın yerine getirilmesi için taleplerimiz vardır. Bu taleplerin her biri yerine getirilmelidir. Hatta biz talep etmeden yerine getirilmelidir. Hrant Dink cinayeti aydınlatılmalı, arkasındaki bütün güçler açığa çıkarılmalı ve yargılanmalı ve Hrant Dink'in yaşamını korumayanlara 'neden korunmadı?' sorusu sorularak yargılanmalıdır. Bunların hepsini talep etmeye başladık. Önümüzdeki günlerde de yeni dilekçelerle talebimiz devam edecek" diye konuştu.