Rize - Kılıçdaroğlu Rize'de Türk-İş'e Bağlı Tek Gıda-İş Sendikası Rize Bölge Başkanlığı'nı Ziyaret Etti.

Son Güncelleme:

Çay Bahçesinde Çay Topladı

ÇAY BAHÇESİNDE ÇAY TOPLADI

CHP lideri Kılıçdaroğlu Rize'de Türk-İş'e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası Rize Bölge Başkanlığı'nı ziyaret etti. Bölge Başkanı Ziya Aksoy, Kılıçdaroğlu'nu karşı çıkmasına rağmen makam koltuğuna oturttu. Çaykur işçilerinin maaş ve ikramiyelerini alamadıkları yönünde şikayetleri ile karşılaşan Kılıçdaroğlu'na bir işçi de cebindeki bozuk paraları göstererek, "Halimiz perişan, maaş alamadık" diye dert yandı. Bazı ları da Tek Gıda-İş Sendikası'ndan Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası'na geçmedikleri için sürgün edildiklerini anlattı.


CHP Genel Başkanı burada yaptığı konuşmada, "İşçi arkadaşımız anlattı. Sendikasını değiştirmediği için sürülüyor. Bir hükümetin görevi bu mudur? Bir hükümetin görevi bütün sendikalara eşit mesafede durmaktır. Hükümetin görevi çalışanın emeğin hakkını vermektir. Siz demokrasiden, özgürlüklerden bahsedeceksiniz, konuşan işçiyi kapı dışarı edeceksiniz, süreceksiniz. Niçin? Hükümeti destekleyen sendikaya geçmedikleri için. Bu doğru değil" dedi.


Kılıçdaroğlu, ardından parti otobüsüyle Cumhuriyet Meydanı'ndaki miting alanına geldi. "Başbakan Kemal" sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu yaklaşık bin kişiye seslendi. Rize'ye daha önce de bir çok kez geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, bundan sonra Başbakan olarak gelmeyi umduğunu söyledi. "Recep bey'i Rizeliler şikayet etmeye geldim" diyen CHP lideri, "Siyasette inançlarla ve etnik kimlikle uğraşmayacağız. 8 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Sıfır terörle devraldılar, şimdi kan gövdeyi götürüyor. Biz şikayet edince de tepki gösteriyorlar. Ne yapalım, vatandaşın derdini dile getirmeyelim mi? Milleti ayrıştırdılar, böldüler. Buna da açılım dediler. Ne oldu, nereye geldi Türkiye? Biz size söz veriyoruz. Terörü bitireceğiz. Çünkü en büyük gücümüz halkımızdır" diye konuştu.


"7 sülalemi değil 77 sülalemi araştırmayan namerttir"


Siyasette zenginleşmek olmadığını söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Millete bir söz verdik. Siyasete atılırken hiçbir zaman millete yalan söylemeyeceğiz dedik. Hiçbir zaman siyasetten zenginleşmeyeceğiz dedik. Geçmişimi araştırıyorlar. Ancak ne bulacaklar? 7 sülalemi değil 77 sülalemi araştırmayan namerttir. Allaha çok şükür boğazımızdan haram lokma geçmedi. Korkmayacağız, yürekli olacağız ve onurlu Türkiye'yi kuracağız" dedi.


Çay konusuna değindi


Konuşmasını kaçak çay konusuna değinerek devam ettiren Kılıçdaroğlu, bu konuda da şunları söyledi: "Size çayın başkentinden söz veriyorum. Kaçak çaya izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin dörtte birinde kaçak çay içiliyor. Kaçak çayı imha edeceğiz ve izin vermeyeceğiz. Kaçak çaya izin vererek toplanan kaçak çayı tekrar piyasaya sürerek üreticinin alın terini çalıyorlar. Ulusal Çay Konseyi diye bir şey kuruldu. Başında da AK Partili bir vekil var. Siz bu vekili tanıyorsunuz değil mi? O milletvekili yurt dışından çay getirip pazarladı, çöplerini ihraç etti. Bu bir hayali ihracattır. Dosyası var. Çay bu bölgenin stratejik ürünüdür. Bu bölgedeki insanlar çayla geçiniyor. Yan gelip yatmıyorlar. Çoluk çocuk, erkek kadın çalışıyor, üretiyorlar. Fakat siz onların hakkını vermiyorsunuz. Recep bey'e sesleniyorum: Çay üreticisine sahip çok, yoksa çay üreticisi CHP' ye sahip çıkacaktır."


"Önce dokunulmazlıkları kaldıracağız "


CHP lideri, dokunulmazlık konusunda da görüşlerini açıkladı ve "Bu Anayasa değişikliğinde dokunulmazlıklar niye kalkmıyor? Allah aşkına bir vekil, bir Başbakan ve bir bakan niye dokunulmazlığın kalkmasından korkar? Boğazından aşağıya haram lokma geçmemişse niye korkar? Halkın iktidarında, yani CHP iktidarında önce dokunulmazlıkları kaldırıp, vatandaş gibi olacağız, vatandaş gibi yaşayacağız" dedi.


"Mehmet Haberal' a selam gönderdi "


Konuşmasında, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'a da selam gönderen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Sizin dünya çapında tanınmış bir hemşeriniz var. Adı Mehmet Haberal. Binlerce kişiye hayat kazandırdı. Ameliyat etti. Üniversite kurdu, binlerce öğrenci okudu. Şimdi içeride. Bugüne kadar kendisine bir tek soru bile sorulmadı. Yazık günah değil mi? Bu insan yurt dışına mı kaçacak? Hayır. Buradan Haberal'a selam gönderiyorum, saygı gönderiyorum. Hep darbe edebiyatı yaptılar. 12 Eylül'ün hesabını soracağız dediler. Biz 12 Eylülcüler yargılansın diye önerge verdik. AK Partili vekiller önergeyi reddetti. Çıksın inkar etsinler bakayım. 27 Nisan'da dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından bir muhtıra verildi. 1 Mayısta darbe oluyor diyerek erken seçim kararı aldılar. 5 Mayıs tarihinde Dolmabahçe sarayında bir araya gelerek 2.5 saat görüştüler. Ne konuştular bilen yok. Paşa emekli oldu, altına kurşun geçirmez araba aldılar. Bakanlar Kurulu kararı ile. Altında Başbakan'ın da imzası var. Yaşar Büyükanıt' a Üstün Hizmet madalyası verildi. Sana muhtıra veren adama üstün hizmet madalyası niye verdin? Rize meydanından sesleniyorum. Bizi iktidar yapın darbecilerden nasıl hesap sorulur görün."


Bahçeye girdi çay topladı


Kılıçdaroğlu, mitingin ardından Çayeli ilçesine hareket etti. Yol üzerinde Gündoğdu Beldesi'ne uğrayan Kılıçdaroğlu, burada bir çay tarlasına girdi ve yöresel kıyafetli kadınlarla birlikte, elinde çay makasıyla çay topladı. Daha sonra elindeki iki çay filizi ile gazetecilerin yanına gelen Kılıçdaroğlu, "Şu elimde gördüğünüz 2.5 yaprak standart çay filizi ÇAYKUR 'un çayı. Saplı olan bu çay filizi de AKP Milletvekili Ali Bayramoğlu'nun çayıdır. Bunu ben değil üreticilerimiz söylüyor. İşte AKP 'nin adaleti budur" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından araçtan indi ve mitingi izleyen 88 yaşındaki Hayriye Şerifoğlu'nun yanına gelerek elini öptü ve teşekkür etti. Kılıçdaroğlu Artvin'e hareket etti.

Kaynak: DHA