Kılıçdaroğlu, Depremin Vurduğu Diyarbakır'da.

Haber: EMRE SERCAN İKE - Kamera: ÜNAL AYDIN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, depremin vurduğu kentler arasında yer alan Diyarbakır'da yaptığı incelemelerin ardından Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nı (DTSO) ziyaret ederek bilgi aldı. Kılıçdaroğlu, "Diyarbakır'da, düğün evlerinin, sosyal mekanların depremzedelere ayrılmış olması, onlara sıcak bir yuva sağlanmış gibi görünüyor. Ayrıca yeme, içme gibi ihtiyaçların da burada karşılandığını görüyoruz. Bu da beni son derece memnun etti" dedi. Koordinasyonun önemine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Büyükşehir Belediye Başkanlarımız Türkiye'nin, bütün depremzedelerin emrinde. Ellerinden gelen bütün çabaları gösteriyorlar. Var olan bir talep kendilerine ulaştığı zaman o talebi süratle yerine getiriyorlar. Hiçbir ayrımcılık yapıyoruz. Zaten bizim felsefemiz, kültürümüzde böyle bir şey yoktur. Biz ihtiyaç duyan her vatandaşa koşarız. Onun ihtiyaçlarını gidermeye çalışırız" diye konuştu.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ile 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde yıkıma neden oldu. 11 Şubat saat 14.50 itibariyle açıklanan resmi verilere göre 21 bin 43 yurttaş yaşamını yitirdi. Depremin yıkıma neden olduğu kentlerde arama ve kurtarma çalışmaları sürüyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, depremin vurduğu kentlerde incelemelere; yurttaşların sorunlarını ve taleplerini dinlemeye devam ediyor. Sabah Malatya'da inceleme yapan Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a geçti.

Diyarbakır'da inceleme yapan Kılıçdaroğlu, yurttaşları dinledi, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diledi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nı ziyaret eden Kılıçdaroğlu'nu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ve kentteki sivil toplum örgütleri, sendika ve meslek örgütlerinin temsilcileri karşıladı.

Mehmet Kaya, kentte geçen yıl 84 meslek örgütü, sendika ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek koordinasyon sağladığını ifade etti. Kılıçdaroğlu da koordinasyon konusunda Kaya'yı tebrik etti.

Kılıçdaroğlu, kentteki durum hakkında bilgi aldıktan sonra şunları söyledi:

"YAŞANAN FELAKETİN DAHA SAĞLIKLI KOORDİNE EDİLMESİ AÇISINDAN SON DERECE ÖNEMLİ: 84 sivil toplum örgütünün, meslek kuruluşunun, sendikanın bir arada olması, ortak hareket etmesi, en azından yaşanan felaketin daha sağlıklı koordine edilmesi açısından son derece önemli. 84 sivil toplum örgütü, meslek kuruluşu ve sendikayı bir arada topladığınız için size teşekkür ederim sayın Başkan.

CİDDİ SORUNLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ: Felaketlerde önemli olan koordinasyondur. Eşgüdümü sağladığınız zaman kimin, neyi yapacağı, kimin hangi adımı atacağı, hangi sorumluluğu yükleneceği koordinasyon içerisinde belli olur. Soruna çok hızlı müdahale edilir ve sorun çözülmüş olur. Bugün Türkiye'nin karşılaştığı temel sorun, evet büyük bir felaket yaşadığımız, ben de biliyorum, hepimiz biliyoruz, tanığınız ama işleyen sağlıklı bir koordinasyon olmadığı için ciddi sorunlarla karşı karşıyayız.

BENİ SON DERECE MEMNUN ETTİ: Gezdiğim, gördüğüm tablo, Malatya'dan geliyorum, kış şartlarında insanların öncelikle çadır arayışına girdikleri, çünkü kalacakları bir yer yok. Diyarbakır'da benim ayrıca gördüğüm, düğün evlerinin, sosyal mekanların depremzedelere ayrılmış olması, onlara sıcak bir yuva sağlanmış gibi görünüyor. Ayrıca yeme, içme gibi ihtiyaçların da burada karşılandığını görüyoruz. Bu da beni son derece memnun etti.

YAŞANAN SORUNU GİDERMEK İÇİN ELLERİNDEN GELEN ÇABAYI GÖSTERİYORLAR: Diyarbakır'ın kendi içinde iş dünyası ile böylesine güzel bir birliği yaşaması, umarım pek çok yerde de benzer çabaların gösterilmesine yol açar. Benim gördüğüm, benzer yerlerde de ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, esnaf odaları da gerçekten önemli çabalar harcıyorlar. En azından yaşanan sorunu gidermek için ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar.

AKSAKLIKLARIN GİDERİLMESİ İÇİN BİZ DEĞİL HALK KONUŞUYOR: Şunu ifade etmek isterim; asla umutsuz olmamalıyız. Türkiye, büyük ve güçlü bir ülke. Kendi yaralarını sarabilecek kapasiteye sahip olan bir ülke. Bütün olanaklar belli bir sağlıklı koordinasyon içerisinde yürütüldüğünde bütün sorunlarımızı çözebileceğimizi görüyoruz. Diyarbakır bunu yaptığına göre diğer illerde de Türkiye genelinde de bunu yapmak mümkün. Siyasetin de bu şekliyle bürokrasi ile koordine olması ve bu işi yürütmesi lazım. Buradaki aksaklıkların olduğunu görüyoruz zaten. O aksaklıkların giderilmesi için biz değil halk konuşuyor. Televizyonlar bir şekliyle halkın taleplerini yansıtıyor.

ÖNEMLİ OLAN HALKIN KENDİ DERDİNİ MEDYA ARACILI İLE SİYASAL İKTİDARA, TÜRKİYE'YE DUYURMUŞ OLMASI: Bizim gezmemizin temel nedeni elbette halkın derdini dinlemek. Ama daha önemli olan halkın kendi derdini medya aracılı ile siyasal iktidara, Türkiye'ye duyurmuş olması. Bizim de en büyük beklentimiz bu taleplerin ülkeyi yönetenler tarafından da duyulmuş olması. Türkiye genelinde bir yardım seferberliği başlatıldı. Devam ediyor. Eğer kısa süre içerisinde insanlara sıcak bir mekan bulunabilirse daha sonra atılacak adımlarla insanların rahat yaşayabileceği bir mekana sahip olmaları iktidarın bu konuda ciddi adımlar atmasını bekliyoruz.

SAĞLIKLI, TUTARLI, EMİN ADIMLARLA YOLA ÇIKTIĞIMIZDA BÜTÜN SORUNLARI AŞABİLİRİZ: Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşlarımla beraber geldik. Benim taşıdığım duyarlılığı doğal olarak onlar da taşıyorlar. Diğer belediye başkanı arkadaşlarım gibi. Sonuçta yaşanan felaketi bir şekliyle telafi etmek zorundayız. Ölenleri geri getiremeyiz ama en azından hayatta kalanların daha sağlıklı, güzel bir ortamda hayatlarını sürdürebilmeleri için çaba harcamak zorundayız. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Türkiye büyük bir felaket ile karşı karşıya. Ama çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Sağlıklı, tutarlı, emin adımlarla yola çıktığımızda bütün sorunları aşabiliriz.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ TÜRKİYE'NİN, BÜTÜN DEPREMZEDELERİN EMRİNDE: Büyükşehir Belediye Başkanlarımız Türkiye'nin, bütün depremzedelerin emrinde. Ellerinden gelen bütün çabaları gösteriyorlar. Var olan bir talep kendilerine ulaştığı zaman o talebi süratle yerine getiriyorlar. Hiçbir ayrımcılık yapıyoruz. Zaten bizim felsefemiz, kültürümüzde böyle bir şey yoktur. Biz ihtiyaç duyan her vatandaşa koşarız. Onun ihtiyaçlarını gidermeye çalışırız."