Suriye'de Kaçırılan Foto Muhabiri Aygün, Memleketinde

Suriye'de kaçırılıp 40 gün rehin tutulduktan sonra kurtarılan Milliyet Gazetesi Foto Muhabiri Bünyamin Aygün, memleketi Gümüşhane'de, Vali Yusuf Mayda'yı makamında ziyaret etti.

Vali Mayda, Aygün'ün kurtarılmasına çok sevindiklerini belirterek, "Açıklamalar, twitler, basın toplantıları kendiliğinden oluştu. Allaha şükür güzel bir organizasyon oldu. Bizler de Dışişleri Bakanlığı ile görüştük. Milletvekillerimiz de gittiler, sağ olsunlar takip ettiler. Dışişleri Bakanlığımız soğukkanlılıkla iyi bir şekilde takip etti. Kurtarılmanıza çok sevindik. Temennimiz de sağ salim dönmenizdi" dedi.

Mayda daha sonra Aygün ile bir süre sohbet etti.

Aygün, gazetecilere yaptığı açıklamada 40 günün ardından kurtulmasının mucize olduğunu belirterek, "Üstelik böyle bir örgütün elinden alınmak mucize. Birincisi başta memleketim Gümüşhane olmak üzere tüm ülke genelindeki vatandaşlarımızın bizim için yaptığı dualar, ikincisi de Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü. Orada benim durumumdan an be an haberdar olmuşlar. Koordinatör Valimiz Veysel Dalmaz da sürekli benimle ilgili haber alarak aileme ulaştırmış. Elimiz, gözümüz bağlı, beton üzerinde 40 gün geçirdik. Oradan gerçekten mucizevi bir şekilde kurtulduk" dedi.

Aygün, İlk 17 günlük sorgusu sırasında MOSSAD, CIA ajanı olduğunu düşünen örgüt üyelerinin daha sonra internetteki haberleri görünce gazeteci olduğuna inandıklarını belirterek, tutsak olduğu yerdeki örgüt elamanlarından birisinin Gümüşhane'deki cezaevinde 6 ay kaldığını ve şehri iyi bildiğini söyledi.

"Dayı" lakaplı bu kişinin "Gümüşhane'den iyi insan çıkar. Eğer senin sorgunu ben yapsaydım evine gönderirdim" dediğini ve rahat etmesi için her şeyi yaptığını, çok iyi yemek getirdiğini anlatan Aygün, bu örgüt üyesinin Suriye'de girdiği çatışmada öldürüldüğünü de ifade etti.

Aygün, tutsak olduğu dönemde sürekli yerinin değiştirildiğini ve Dışişleri Bakanlığı'nın süreci çok iyi yönettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Dünyada operasyonla kurtarılan birkaç gazeteciden birisiyim. Orada Türkiye Cumhuriyeti'nin büyüklüğü aklımdan hiç çıkmadı. Devletin beni burada tutmaz diye düşündüm. Tek korkum örgütün sürekli yerimi değiştirmesi ve beni bulamayacaklar endişesiydi. Türkiye bu konuda tek yürek olmuş. 40 gün benim için 40 yıl oldu. Çok ağır bir süreçti. Hiçbir şey olmasa bile savaş ortamında olmak, gözünün ve elinin bağlı olması, tutuklu olmasan bile bir yerde beklemiş olmak bile çok ağır. Türkiye demek ki istediği zaman siyasi görüşü bir kenara bırakıp Gümüşhane'siyle İstanbul'uyla Trabzon'uyla Antalya'sıyla tek yürek olabiliyor." - Gümüşhane