Bakan Işık: Türkiye Kimsenin Gazına Gelmez

Makine İhracatçıları Birliği'nin Bolu'nun Karacasu Beldesi'nde bulunan Gazelle Otel'de düzenlediği 'Makine Sektör Buluşması' toplantısına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ak Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Araklıoğlu, sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları katıldı.

Toplantıdan önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fikri Işık, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) alıkoyduğu konsolosluk görevlilerinin Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili olarak, şöyle dedi:

"Çok sevinçliyiz. Rehinelerin ailelerinin gözü aydın. Uzun, yorucu, yıpratıcı, adeta sinir harbi ile geçen uzun bir sürenin sonucunda kazasız, belasız çok şükür can kaybı olmadan rehineler ailelerine kavuştu. Hem aileleri, hem de milletimiz sevince boğuldu. Geçmiş olsun diyorum. Ailelerimiz bu süreçte çok büyük sıkıntı çekti. Çok provoke etmek isteyen oldu. Ailelere gösterdikleri metanetten dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Türkiye kimsenin gazına gelmez. 'Haydi aslanım' demesine kanmayacak kadar sabırlı ve ne yaptığını bilen bir devlettir. Uzun süren uzun görüşme ve çalışmaların, gerektiğinde operasyona hazır bekletilen ekiplerin bulunduğu ama nihai olarak bir tek burun kanamadan rehine meselesinin çözümü noktasında ciddi irade ve duruş gösterdik. Emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ediyorum. Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay bu noktada ciddi bir çalışma ortaya koydu. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili tüm arkadaşlarımızın ilgili devlet görevlileri bu konuyu an ve an takip etti. Bazılarının gazına gelmeden, rehinelerin hayatını riske atacak hiçbir adıma tevessül etmeden sabırla bu işin bu noktaya gelmesine vesile oldular."

IŞİD'in ikna edilmesinin uzun bir süreç olduğunu ifade eden Işık, şöyle devam etti:

"Bunların detayını daha sonra öğreneceğiz. Bu konu ile ilgili rehin alınma olayı ile ilgili sürekli yürütülen temas trafiği vardı. Bölgedeki etkisi olabilecek kişi, grup ve merkezle temaslar sürdürüldü. Rehinelerin can güvenlikleri ve sağlıkları konusunda büyük titizlik gösterildi. Sonraki görüşmeler bu noktaya gelmesini sağladı. Başbakanımızın da Dışişleri Bakanı olduğu dönemde konuyu an ve an takip etmesi, rehinelerin Türkiye'ye sağ salim gelmesi noktasını hızlandırdı."