Başbakan Davutoğlu: (4) - Son Dakika
Güncel

Başbakan Davutoğlu: (4)

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "(Başbakanlık koltuğuna oturdum) diye o koltuğa saplanıp kalmam. Hiçbir yerde de bu koltuğu düşünerek şu veya bu fikrimi saklamam, gizlemem. Ama bu koltuğu eğer millet bana emanet etmişse, bu koltuğun hakkını da tartışma konusu yapmam" dedi.

09.04.2015 16:38

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "(Başbakanlık koltuğuna oturdum) diye o koltuğa saplanıp kalmam. Hiçbir yerde de bu koltuğu düşünerek şu veya bu fikrimi saklamam, gizlemem. Ama bu koltuğu eğer millet bana emanet etmişse, bu koltuğun hakkını da tartışma konusu yapmam" dedi.

Davutoğlu, NTV özel yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Parlamenter sistem ve başkanlık sistemi olmak üzere iki tercih arasında bulunmadıklarını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Askeri müdahalelerle malul hale getirilmiş, çarpık bir yapıyla başkanlık sistemi arasında ve güç karmaşasına yol açan, yetki karmaşasına yol açan, insanları yoran, bizim ilişkimiz açısından söylemiyorum, Cumhurbaşkanını da Başbakanı da yoran, yani bu 12 Eylül'de Evren-Özal ilişkisinde, sonra Özal- Mesut Yılmaz ilişkisinde, Demirel-Erbakan ilişkisinde, Ecevit-Sezer ilişkisinde, bütün o ilişkilerde herkesi yoran bir sistem. Olabilecek şey, ya pür parlamenter sisteme dönüş ya da başkanlık sistemine geçiş. Ama bir kere, yine bu partilerin demokrasiye sahip çıkmaması sebebiyle 2007'de, çıksalardı, 2007 AK Parti beyannamesinde, Cumhurbaşkanı yetkilerinin azaltılması üzerinden parlamenter sisteme dönüş fikri vardı, 2007 ilk anayasa çalışmaları yapıldığında."

AK Parti'nin bu konuda bir dogması olmadığını belirten Davutoğlu, "Önemli olan millet iradesinin, siyasi sisteme yansıması. Şimdi Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş ve bu pratik başlamışsa doğru olan, bu sistemin, bu malul sistemin, başkanlık sistemi yönünde evrilmesi. Ama başkanlık sisteminin de çağdaş, demokratik, özgürlükçü niteliğiyle uygulanması" değerlendirmesinde bulundu.

"Başbakan olarak, içinde Başbakanın olmadığı bir sistem için oy isteyeceksiniz iki ay boyunca. Değişik geliyor kulağa" sözleri üzerine Davutoğlu, "Tam da bunu kastederek söyledim. Çünkü aslında bu etik olarak da saygı duyulması gereken bir durum olduğunu düşünüyorum. Niye 3 ay önce konuşmadığımın sebebi de bu. Yani hep 'Niye Başbakan bu konuda fikir beyan etmiyor?' Ben başbakanlık görevini yaparken hakkıyla yaptım ve başbakanlık görevini yürütürken de Anayasa'nın bana verdiği, siyasi olarak da üstlendiğim sorumluluğu tartışma konusu yapmam" diye konuştu.

Davutoğlu, "Ama seçime gidiyorsam, onun için bir hafta önce bunu açıkladım, seçime gidiyorsam da doğru olan neyse onu söylerim. Yani Türkiye'nin şu anda bu sistemi yenileme ihtiyacı var. 'Başbakanım' diye, 'Bu koltuğu koruyacağım' diye bu ihtiyacı gözardı etmem. Ama başbakanlık görevini yaparken de bu görevi ne şekilde illetli kılacak olan, zayıflatacak hiçbir açıklamaya ya da tavra müsamaha göstermem. Bunu da çok açık baştan itibaren söyledim" dedi.

-"Doğru şeyi, en doğru zamanlamayla söylememiz lazım"

Geçen sene kendisi Başbakanlık görevini devralırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin Olağanüstü Kongresi'nde, "Biz, buradan bir emanetçi Başbakan çıkartmayacağız. Güçlü Başbakan, güçlü Cumhurbaşkanı. İkisinin de çalıştığı bir sistem öngörüyoruz" dediğini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ben de ona cevaben dedim ki 'Biz siyaseten emanetçi değiliz. Dava emanetini üstlendik. Emanetiniz, emanetimizdir. Ama bilinsin ki Türkiye'de yeni bir restorasyon dönemine ihtiyaç var. Siyasal sistemin bütünüyle yenilenmesi lazım'. Şimdi ben bunu söylemiş biri olarak ve her şeyden çok ahlaki boyuta her zaman dikkati çekmiş biri olarak, (Başbakanlık koltuğuna oturdum) diye o koltuğa saplanıp kalmam. Hiçbir yerde de bu koltuğu düşünerek, şu veya bu fikrimi saklamam, gizlemem. Ama bu koltuğu eğer millet bana emanet etmişse, bu koltuğun hakkını da tartışma konusu yapmam. Dolayısıyla bu denge, iki ay, üç ay önce söylemiş olsaydım, dediğiniz sonuç doğardı. Yani ben başbakanlık görevini yürütürken demiş olurdum ki 'Aslında bu koltuk ileride olmayacak'. Ama şimdi seçime giderken, halka en doğru şeyi, en doğru zamanlamayla söylememiz lazım. Seçimden sonra çıkacak tablo ne olursa yine onun gereğini yaparız. Yani anayasa değişikliğine ulaşacak tablo olursa muhalefetle de konuşarak..."

-"2023 Sözleşmesi"

Anayasayı tek taraflı bir sözleşme olarak görmediğini, bunun çok taraflı bir sözleşme olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Onun için seçim beyannamesine, '2023 Sözleşmesi' diye bir ibareyi de koymayı düşünüyorum. Cumhuriyetin kendini yenilemesi, kendi gençleşmesi, dirileşmesi, halkla bu anlamda buluşması. O sözleşmeyi oturur, Meclise giren herkesle bir mutabakat için yeni bir anayasa ve o anayasa için de konuşmaya hazırız. Getirsinler tekliflerini" ifadesini kullandı. Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama şunu demesinler; bu kadar 27 Mayıs'tan sonra yaşadığımız acı tecrübelerden sonra 'Türkiye'de mükemmel işleyen bir parlamenter sistem var. Biz bunu değiştirtmeyiz.' demesinler. Teklifleri ne ise onu getirsinler. O zaman o tabloya tekrar bakarım, öyle bir irade ortaya çıkıp, hani millet iradesiyle referandum veya doğrudan şeyle başkanlık sistemine geçene kadar da Başbakanlık koltuğunun hakkını veririm. Sistem değişirse de değiştiği zaman, o konu neyi gerektiriyorsa onu yaparım. Ama hiçbir zaman kendi içimde, kendimle barışık olmayan bir konuyu savunmam. İçselleştirmediğim hiçbir fikri kim ne derse desin, kamuoyuna çıkıp da gündeme getirmem."

-"Şimdi yine yeni anayasa iddiasıyla çıkıyoruz"

Davutoğlu, "7 Haziran'daki seçimin, diğer oylama karakterinin yanında, bir 'Başkanlık referandumu' anlamı taşıyıp taşımadığı" sorusu üzerine, "Biz 'Yeni Türkiye' ifadesini kullanırken, sistemin, siyasal sistemin, yargının, yürütmenin, yasamanın, bütünüyle bu işleyişin yenilenmesi teziyle ortaya çıktık. Dolayısıyla meydana çıkarken verdiğimiz sözlerden biri de yeni anayasa" dedi.

Aslında bu sözü 2007 yılında verdiklerini anımsatan Davutoğlu, "Eğer ulaşılmış olsaydı 2007'de, o güce ulaşmış olsaydık, muhtemelen şu anda tartıştığımız konuların dışında bir yapıya geçmiş olurduk ve doğru bir yere oturmuş olurdu. Ama o zaman engellediler" diye konuştu.

Bu tarihten sonra, anayasa hukukçusu Ergun Özbudun başkanlığında Anayasa Komisyonu kurulduğunu anımsatan Davutoğlu, "Ne oldu? Dağlıca baskınını yaptırttılar ve anayasa tartışması yerine Türkiye'de terör konuşulur hale geldi" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, 2011'den sonra da Meclisteki siyasi partilerden eşit sayıda temsilcilerin katılımıyla kurulan Anayasa Komisyonunun çalışmalarında da bir yere gelinmediğini belirtti. Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Şimdi yine yeni anayasa iddiasıyla çıkıyoruz. Şimdi ümit ederiz ki halkımız bize bu çoğunluğu verir. Verdiği zaman Anayasa'yı, tekrar söylüyorum, salt başkanlık sistemini değil, Anayasa'yı, yeni bir anayasa ve yeni anayasa içinde o anayasanın özüne, insan odaklı özüne uygun bir başkanlık sistemini gündeme getiririz. Bu güce erişirsek, ilk yapacağımız şey şudur; muhalefet partilerini bu konuda diyaloğa davet ederim. Tek başımıza tutup da bir... Anayasa bir sözleşmedir. Herkesi diyaloğa davet ederim. Bütün toplum kesimlerini diyaloğa davet ederim. Derim ki 'Bakın arkadaşlar, bakın ey siyasi partiler, ey entellektüeller, beraber yeni bir Türkiye inşa etmemiz lazım. Hangi görüşte olursanız olun. Herhalde hepiniz 12 Eylül'ü yaşadınız, 27 Mayıs'ı yaşadınız. Yaşı daha genç olanlar 28 Şubat'ı, daha genç olanlar e-muhtırayı yaşadı. Bir daha bunu yaşamamamız için, bir daha millet iradesinin üzerinde bir otoritenin egemen olmaması için zihninizde, eteğinizde ne varsa gelin koyun:  'Bizim eteğimizdeki şudur.' Bu sözleşme mantığı içinde, elimizden geleni yaparız. Bir mutabakat hasıl olması durumunda, zihnimizdeki modeli tartışa tartışa olgunlaştırarak, özgürlükçü bir anayasayla başkanlık sistemine geçişin temel taşlarını dokumaya başlarız."

Başbakan Davutoğlu, "Eğer bu güce ulaşamazsak, ki inşallah ulaşacağız, buna inancım tam da hani her ihtimali gözetmeli, o zaman da yine 'Gelin buradaki aksak olan hususları beraber toparlayalım' diye çağrıda bulunuruz. Ama ne benim, ne Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmiş birikimi ve sahip olduğu devlet ahlakı, şu sistem içinde de bir kriz yönetimine yol açmaz. Hep beraber anayasayı değiştirecek çoğunluk için çalışacağız. Onun için de başkanlık sistemi için çalışacağız. Onu gerçekleştirdiğimiz ölçüde mesafe alacağız. Değilse de sistemi en iyi şekilde işletecek siyasi olgunluğu göstereceğiz" ifadesini kullandı.

"Her halükarda 'Yeni Anayasa' diyorsunuz" sözüne de Davutoğlu, "Tabi" karşılığını verdi.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Davutoğlu: (4) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement