Başbakan Yardımcısı Akdoğan,

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "AK Parti düşmanları kim varsa topu bir araya geldi, 'acaba buradan ne çıkarabiliriz' hesabını yapıyorlar. Düne kadar 'o parti kapatılmalı' diyen, onlara her türlü hakareti eden kişiler. Onlar da biliyorlar onların kendilerine nasıl düşman olduklarını ama böyle kirli bir ilişki var. Onlar bir araya gelebilirken, bizim kendi kitlemiz, kendi dava arkadaşlarımız, başından beri yol yürüdüğümüz insanlar daha büyük bir heyecanla, şevkle bu mücadelenin içerisinde olmak durumundadır diye düşünüyorum" dedi.

Akdoğan, Sincan AK Parti İlçe Teşkilatınca düzenlenen programda yaptığı konuşmada, AK Parti kurulduğu günden bu yana bir çok saldırı ve darbe girişimlerine maruz kaldıklarını söyledi. Tüm bu saldırıları gerçekleştirenlerin hedeflerine ulaşamadığını dile getiren Akdoğan, bu girişimlerin, millet AK Parti'nin yanında olduğu için sonuçsuz kaldığını kaydetti.

Akdoğan, dışarıdaki lobilerin, odakların, içerideki tüm mahfillerin, partileriyle, medyasıyla, iş dünyasıyla hepsinin kendilerine karşı bir mücadele içerisine girdiğini, ancak milletin AK Parti'nin yanında olduğunu vurgulayarak, "AK Parti bütünlüğünü koruduğu sürece hiç kimse bileğini bükemez. Başından beri bu işin içinde olan arkadaşların bırakıp gitmemesi, karşı safa geçmemesi, dimdik durması çok önemlidir. Karşımızda öyleleri yan yana gelmiş kol kola girmiş ki bunlar birbirini düşman, hasım olarak gören, varlığını kabul etmeyen gruplar, tipler, insanlar" diye konuştu.

Tüm seçim dönemlerinde en soldan en sağa kadar tüm muhalefetin birleşerek AK Parti'yi devirmeye çalıştığını ifade eden Akdoğan, "Şimdi HDP'nin arkasına geçtiler, onu ittirmeye çalışıyorlar, acaba barajı geçirtebilirmiyiz diye. Recep Tayyip Erdoğan düşmanları, Türkiye düşmanları, AK Parti düşmanları kim varsa topu bir araya geldi, 'acaba buradan ne çıkarabiliriz' hesabını yapıyorlar. Düne kadar o parti kapatılmalı diyen, onlara her türlü hakareti eden kişiler. Onlar da biliyorlar onların kendilerine nasıl düşman olduklarını ama böyle kirli bir ilişki var. Onlar bir araya gelebilirken, bizim kendi kitlemiz, kendi dava arkadaşlarımız, başından beri yol yürüdüğümüz insanlar daha büyük bir heyecanla şevkle bu mücadelenin içerisinde olmak durumundadır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"Hangi partinin barajı geçeceğinin bir önemi yok, önemli olan AK Parti'nin yüzde kaç alacağı" diyen Akdoğan, "Biz güçlü olursak, güven ve istikrar süreci, yeni anayasa olacak, çözüm süreci başarıya ulaşacak, Türkiye mazlumların umudu olmaya devam edecek, sivilleşme kökleşecek, yeni Türkiye'nin inşası mümkün olabilecek" ifadesini kullandı.

"Elinde silah olan adama çiçek çocuk muamelesi yapamazsın"

Kimin barajı geçip geçemeyeceğine milletin karar vereceğini dile getiren Akdoğan, Meclis'e girmemenin de son olmayacağını ve siyasetin sadece Meclis'te yapılmadığını ifade etti.

Akdoğan, Kürtler'i sadece HDP'nin temsil etmediğini, AK Parti'nin içerisinde de birçok Kürt milletvekili olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Şu bir tehlikedir. Bir elde silah, bir elde siyaset, bu çok yanlış şeylere kapı açar. Yani bunun bir tanesi aşağıya inerken, diğerinin yukarı çıkması teşvik edilebilir, bir anlam ifade eder. İkisi birden yükselirken yani sen hem silahlanacaksın, bölgede illegalite üzerinden otorite sağlamaya çalışacaksın, hem de barajı aşıp daha yüksek temsil gücüne ulaşayım... hem siyasi otorite hem silahlı otorite olayım. Bu daha mahsurlu bir durumdur.

Burada açık net tavır takınılması gerekir. Bir yerde demokrasi varsa, siyaset varsa, silah kabul edilemez. Siz terörü kınayamıyorsanız, aranıza mesafe koyamıyorsanız, hala silahın üzerinden, silahtan medet umarak siyaset yapmaya çalışıyorsanız. Hala onların sözünden çıkamıyorsanız, hala kendi iradeniz yoksa ona bağımlı yaşıyorsanız, o sizi yönlendiriyorsa, tehdit ediyorsa o zaman demokrasi planınızın bir anlamı olmaz. Adam silah bıraktı mı? Yok. Teröre terör diyebiliyor mu? Yok. Orada hala baskı ve şiddet üzerinden siyasi güç toplamaya çalışıyor mu? Çalışıyor. O zaman elinde silah olan adama, 'çiçek çocuk' muamelesi yapamazsın."

Türkiye'nin güçlü olabilmesinin AK Parti'nin güçlü olabilmesine bağlı olduğuna dikkati çeken Akdoğan, koalisyon hükümetlerinin Türkiye'yi 50 yıl geri götüreceğini ve telafi edilemez sıkıntılar doğuracağını söyledi.