Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Her olanda hayır vardır. Bu darbe teşebbüsüyle birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri de gerçekten temizlenme imkanına kavuşmuş olacak. Ondan sonra o geleneksel ordumuzun emir komuta zinciri içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin imkan ve kabiliyetleri artırılarak, Türkiye'nin savunması bakımından belki çok daha ileri bir seviyeye geleceğiz." dedi.

Kurtulmuş, TRT Haber'in canlı yayınında açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasını çok iyi bilen bazı kişilerin 17-25 Aralık sürecinde örgütün içinde bulunduğu ihanetin boyutlarına dikkat çektiğini aktaran Kurtulmuş, "O arkadaşlar o dönem şunu söylüyordu; 'Başlarındaki örgüt lideri bunlara dese ki üstünüze canlı bomba yeleği giyeceksiniz ve gideceksiniz, Tayyip Erdoğan'ın yanında kendinizi patlatacaksınız. Bunlar giderler bunu yaparlar.' Buna inanmak biraz zor gibi geliyordu ama 15 Temmuz'da bunu görüyorsunuz. İnsanlar herhangi bir şeye inanabilirler ama kapalı örgütlenmelerin açık hale gelmesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Her şeyin mübah olduğu bir örgütlenme"

Söz konusu örgütün baştan beri en büyük tehlikesinin halka kapalı olması ve kendi içinde ne yaptığının bilinmemesi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Yıllardır bu şekilde çalışmışlar. Halbuki İslami geleneğimizde de bu toprağın geleneğinde de İslam yaşantısı ve anlayışı açıktır. Bunun iki tane mekanizması vardır. Birisi dergahlardır, birisi medreselerdir. İslami bakımdan bakıyorsanız 'gelene eyvallah, gidene eyvallah'. 'Niye geldin' diye sorulmaz, 'niye çıktın' diye sorulmaz. Kimsenin iradesine bağlı değildir. Camiler açıktır, gelir insanlar camilere namazını kılar gider. Hoca efendiyi dinler gider, o hoca efendiyi beğenmez, öteki hoca efendiye gider onu dinler. Bu ne biçim bir şeydir ki bir kere içine girdiğin zaman… Son derece kapalı bir örgüt, son derece kapalı bir örgütlenme ve her şeyin mübah olduğu bir örgütlenme. Türkiye çok ağır bir bedel ödedi. Ordunun içindeki bu tahribat belki 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl zor tamir edilecek."

"Bu işle en ufak bir ilgisi olan herkes hesap verecek"

"Her olanda hayır vardır. Bu darbe teşebbüsüyle birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri de gerçekten temizlenme imkanına kavuşmuş olacak. Ondan sonra o geleneksel ordumuzun emir komuta zinciri içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin imkan ve kabiliyetleri artırılarak, Türkiye'nin savunması bakımından belki çok daha ileri bir seviyeye geleceğiz. Evet belki zor olacak, belki psikolojik tahribatı uzun yıllar devam edecek ama sonuçta buradan bir hayır çıkacağı kanaatindeyim." diyen Kurtulmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin büyük bir şaibeden ve "ocular, bucular, şucular" ayrımından kurtulacağını vurguladı.

Kurtulmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içindeki çürük elmaları temizleyeceğini ve yoluna devam edeceğini belirterek, "Bundan sonra bu soruşturma kapsamında yeni deliller, belki yeni isimler ortaya çıkacak. Hiç tereddüdünüz olmasın hukuk içerisinde bütün bunlar yapılacak ama bu işle en ufak bir ilgisi olan herkes de hesap verecek. Emniyetin, yargının, Milli Eğitim Bakanlığında, üniversitelerde, her alanda, her kurum ve kuruluşun içerisinde bu yapıdan çok sayıda insanın hala mevcut olduğunu hatta daha tehlikelisi bir kısmının da kripto bir şekilde kendini gizleyerek, hatta bu örgüte karşı olarak burada gizlendiklerini biliyoruz. Bunların hepsi ortaya çıkarılacak ve bunların hesabı sorulacak." dedi.

"Komşularla sorunların en aza indirilmesi atağı birilerini rahatsız etti"

Yaşanan ağır tabloya rağmen söz konusu tablo içerisinde kendilerini ümitlendiren kısımların olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Eğer bir başka ülkede böyle bir darbe olsaydı ya da Türkiye'de istikrarsız hükümetlerin sonunda gelen darbelere benzer bir darbe olsaydı; mesela Borsa İstanbul çökerdi. Dolar 3,5 lira belki daha da yukarı çıkardı, faizler yükselirdi. Geneline baktığımızda evet bir değişiklik var ama çok düşük seviyelerde. Bu şundan kaynaklanıyor; Türkiye'de çok istikrarlı bir hükümet var. Zaten bu adamlar bu hükümeti biraz düşürebileceklerini, istikrarsızlık çıkartabileceklerini anlamış olsalardı başka yollarla bu işi denerlerdi. Nitekim geçmişte denemeye kalktılar, baktılar ki böyle değil. Dolayısıyla 1 Kasım sonrasında ortaya çıkan istikrar tablosu, Türkiye'de 65. Hükümet ile ortaya konulan icraatçı bir hükümet anlayışı, yeni Türkiye'de ekonomi alanında, özellikle dış politika alanında yapısal değişiklikleri ortaya koyma iradesi. Örneğin Türkiye'de ekonomide üretim esaslı, ihracat esaslı yeni bir ekonomik modelin ortaya konulması. Makas değişikliğinin gerçekleşmeye başlaması. Türkiye'ye çok sayıda yabancının gelme ihtimalinin ortaya çıkması.

Ayrıca komşularla var olan sorunların en aza indirilmesi için atağa geçilmesi birilerini rahatsız etti. 'Bu adamlar çok istikrarlı bir de bunlar çevresindeki ülkelerle barışırlarsa, bölgede istikrarı ortaya koyabilecek, hele hele Suriye'de barışı sağlayacak bir perspektifi ortaya koyar, Rusları, İranlıları, Batılıları da ikna ederek planlarını gerçekleştirebilirlerse, hele hele terörle mücadeleyi başarıyla sonuçlandırıp kuzey Suriye ve Irak'ta bölgesel haritaların değişmesini önleyecek yeni dış politika atakları yaparlarsa vay halimize' diyenler oldu. İşte bu örgüt onlardan birisidir. Türkiye dış politikada da ekonomide de artık tutulamaz noktaya gelmesin diye Türkiye düşmanı bu adamlar çelme takmaya çalıştılar. Allah'a çok şükür ters tepti."

Kurtulmuş, FETÖ yapılanmasının senelerdir birçok çevreye "ben çok kullanışlı ve müsait bir kadroyum" diye sinyal verdiğine dikkati çekerek, "Kendine dini bir cemaat görüntüsü veren bir topluluk, bu kadar çok siyasetin içerisine girmez. İstiyorlarsa buyursunlar gelsinler partilerini kursunlar, bunları söyledik ama bunların hepsi geçti artık. 15 Temmuz'un üzerine söylenecek bir söz yok. Bütün sözler geride kalmıştır. Bu çetenin ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğu ortaya çıkmıştır. Milletin kararlılığı, siyasetin kararlılığı, Türkiye'de bütün siyasi partilerin demokrasiye sahip çıkması, parlamentoda geçtiğimiz günlerdeki o güzel görüntünün ortaya çıkmış olması olmasaydı, örgüt dışarıdan yine fitne fücur hareketleriyle bazı destekler bulmaya çalışacak ve belki bulacaktı." diye konuştu.

"Bu millete bir kere daha şükranlarımızı sunuyoruz"

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin çok sayıda ülkeden, uluslararası kurum ve kuruluştan "Biz darbeye karşıyız, Türkiye'de seçilmiş olan hükümeti destekliyoruz ve Türkiye'de demokrasiyi destekliyoruz" açıklamaları geldiğini anımsatan Kurtulmuş, bu açıklamaların algı operasyonunun önüne geçtiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, ülkelerde demokrasinin yerleşmesinde en etkili unsurun demokrasi kültürü olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

"15 Temmuz akşamı bu millet demokrasi kültürünün nasıl güçlü olacağını tüm cümle aleme gösterdi. Eğer bir eğitimse bu, bütün milletimiz, sokaklara çıkan insanımız, sivil toplumdan medyaya kadar bütün kurum ve kuruluşlarımızın hepsi demokrasi kültürü sınavlarının tamamını geçmiş, belki o akşam bir gecede bir üniversiteyi değil, bir master programını değil, bir doktora programını da bitirmiş ve bu anlamda demokrasi kültürü anlamında dünyanın en bilinçli ülkelerinden birisi haline gelmiştir. Bu millete bir kere daha şükranlarımızı sunuyoruz."

Türkiye'nin her kentinden "Kararlılıkla biz yerimizde duruyoruz, siz de aman yerinizde durun" mesajları geldiğini aktaran Kurtulmuş, bu akşam kendisinin de Kızılay Meydanı'ndaki topluluğa katılacağını ifade etti.

(Bitti)