Başbakan Yardımcısı Şimşek: (2)

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, "Şu anda elimizdeki bütün veriler, kendi silahlı kuvvetlerimizin içinde bir ihanet şebekesi, neredeyse bir düşman örgütünün bu kalkışmayı yaptığı, planladığı şeklindedir." dedi.

Şimşek, Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayınında katıldığı programda, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Bir an önce ülkenin normale dönmesi için ellerinden geleni yapacaklarını bildiren Şimşek, hayatın normale dönüş süreciyle birlikte Türkiye'nin sınıf atlaması, önünün açılması, yapısal reformlar, iş ve AŞ için yoğun bir çaba içine gireceklerini belirtti. TBMM'deki yapıcı atmosferin gelecekte reform çabalarına da yansıyacağına işaret eden Şimşek, "Türkiye'nin önünü hep birlikte açacağız inşallah. Olup, bitenler olağanüstü. Şimdi bize kötü bir kabus gibi geliyor, sabah uyandık yok bir şey falan filan. Değil ama bunun arkasında muazzam bir network, bir şebeke, ihanet çetesi var. Bunların yapabileceklerini biz gördük daha doğrusu herkes yaşadı. Dolayısıyla milletimizin kesinlikle meydanlarda bütün riskleri bertaraf edecek sağduyuyla hareket etmesi lazım. 'Milletimiz' diyorum bakın, 'AK Partili kardeşlerim' demiyorum, çünkü bu dava bütün milletin, yani CHP'linin, HDP'linin, MHP'linin de davası. Çünkü bu Türkiye'nin geleceği meselesi." diye konuştu.

Şimşek, darbe girişiminin başarılı olması halinde, Türkiye'nin altüst olacağına ve kaos yaşanacağına dikkati çekerek, böyle bir ortamda da herkesin kaybedeceğini, Türkiye'nin bir bütün olarak geriye gideceğini söyledi. Türkiye'nin büyük bir badireyi atlattığını ve bu noktada herkesin kenetlendiğini anlatan Şimşek, "Şimdi bunun devamı gerekiyor, temkinli ve tedbirli olmak da büyük fayda var. Tabii ki görevimizin başındayız, sürekli riski değerlendirmesi yapıyoruz. Ama o riskleri minimize etmek için milletimizin dayanışmasına, güçlü duruşuna ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.

"İnanılmaz bir Türkiye düşmanlığı var"

Her krizin reform, iyileştirme ve bir daha o krizlerin yaşanmaması için birer fırsat olduğunun altını çizen Şimşek, dolayısıyla çok açık ve net olarak bir çok alanda reform yapılabileceğine değindi. Kendisinin daha çok ekonomi konusunda değerlendirme yaptığını dile getiren Şimşek, ekonomi dışındaki ilgililerin de Türkiye'de bir daha bunların tekrarlanmaması için çalışacaklarını kaydetti. Türkiye'nin tarihinde "kara lekeleri" hak etmediğini vurgulayan Şimşek, ülkenin demokratik standartlarının daha da iyileştirilmesi, temel hak ve özgürlüklerinin daha da geliştirilmesi, hukuk sisteminin daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Şimşek, herhangi bir cemaatin, şebekenin, mafyanın veya bir grubun, herhangi bir devlet kurumuna bu kadar güçlü şekilde sirayet etmesi, etki alanı oluşturması ve bunu da kullanabilmesinin Türkiye'ye yakışmadığına işaret etti. Bu sürecin 70'li yıllardan beri devam ettiğini anımsatan Şimşek, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanımız, bu sorunla bu ihanet şebekesiyle en güçlü mücadeleyi ortaya koymuştur ve Türkiye'yi gelecekte çok büyük musibetlerden kurtarmıştır, hakkını vermek lazım. Türkiye bugün 3. dünya ülkesi değilse, bugün kaos içerisinde değilse, bugün askeri cuntayla yönetilmiyorsa, bu son bir kaç yıldır muazzam bir Cumhurbaşkanlığımızın liderliğindeki çabadan kaynaklanıyor. O nedenle de dışarıdan çevreler tarafından bu kadar çok saldırılıyor. Çünkü bu çevreler, buradaki kaynakları almışlar ABD'deli seçim kampanyalarında kullanmışlar. Amerikan kongresinden, senatosundan, eyaletlerin senatörlerinden 800 tane gezi yapmışlar Türkiye'ye. Dolayısıyla 'dışarıdaki algı kötü, bozuluyor' şeyi de esas itibariyle aslında bu mücadelenin bir fonksiyonudur. Bu mücadele yapıldığı için de bugün Brüksel'de, bugün Washington'da, başka merkezlerde inanılmaz bir Türkiye düşmanlığı var, Cumhurbaşkanımıza düşmanlık var. Türkiye'nin bunları görmesi lazım. Türkiye büyük bir musibetten, beladan inşallah kurtuluyor."

"Gülen'in, Türkiye'ye iadesi"

Şimşek, geçmişte askeri darbeler olduğunu ancak hiç birinde cuma gecesi, cumartesi sabahı yaşananların görülmediğini belirtti. O nedenle milletin demokrasi nöbetinde olduğuna dikkati çeken Şimşek, "ABD Başkanı Barack Obama ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, çok açık bir şekilde demokratik olarak 'seçilen hükümetin yanındayız' dedi. O konuda tereddüt yok, burada sorun bu işin merkezini liderliğini yapan genel anlamda şebekeyle ilgili olarak bundan sonra ki tutumlarıdır. Amaç Türkiye ile çok geniş bir cephede, geniş kesimleri karşı karşıya getirmektir. Biz o tuzağa düşmeyelim.Türkiye, yükselişini devam ettirecekse, dışarıyla ilişkilerini rasyonel bir zeminde götürecek. Şu anda elimizdeki bütün veriler, kendi silahlı kuvvetlerimizin içinde bir ihanet şebekesi, neredeyse bir düşman örgütünün bu kalkışmayı yaptığı, planladığı şeklindedir." değerlendirmesinde bulundu.

Fetullah Gülen'in, Türkiye'ye iadesi konusuna değinen Şimşek, "ABD Dışişleri Bakanı bize dedi ki, 'Delilerle donatılmış bir dosyayı sunun, biz bunu değerlendirelim', yani kapı açık. Aslında ABD'nin şunu görmesi lazım Türkiye'de olup bitenler, yenilir yutulur şeyler değil. Dolayısıyla biz bu konudaki emareleri, delilleri ortaya koyduktan sonra ABD'nin bu konuda Türkiye'ye güçlü destek vermesini bekliyoruz." şeklinde konuştu.

Şimşek, dün Türkiye'nin bütün dünyaya "demokrasiye, milli iradeye nasıl sahip çıkılır?" şeklinde başarılı bir sınav verdiğini anımsatarak, milletin, silahsız sivillerin bir ihanet şebekesini durdurabilmesinin, darbe girişimini engellemesinin dünya demokrasi tarihine geçtiğini ve diğer ülkeler için ilham kaynağı haline geldiğini belirtti. Kalkışmanın normal bir darbe girişimi olmadığını ve dünya demokrasi tahinde pek görülmediğinin dile getiren Şimşek, "Uçaklar kullanan, hava bombardımanı yapan, helikopterlerle saldıran tam bir gözü dönmüşlerin hareketine karşı milletimiz muazzam bir cesaretle dik durdu ve o tankların üzerine çıktı. Bu çok önemli, bu cesaret tarihe geçecek. Bundan sonra Türkiye veya başka bir ülkede, böyle sapkın bir girişime başvuracakların 10 kez düşünmesi gerek. Çünkü, millet Türkiye'den ilham alacak, yani çıkıp engel olabileceğine inanacak. Gönül isterdi ki Türkiye bu travmayı atlatmasın, bu kabusu görmesin. Ama şimdi Türkiye'nin demokrasisi düne göre daha çok güçlendi. Cuma gününe göre Türk demokrasisine yönelik tehditler çok çok daha düşük. Milletimiz bu konuda yanımızda, biz hukuk devleti içerisinde hareket edeceğiz, yargı gereğini yapacak ama hükümet olarak da biz üzerimize düşen herşeyi yaptık, yapacağız." ifadesini kullandı.

" TSK, bizim göz bebeğimizdir"

Türkiye'nin çok hızlı şekilde olup biteni anlamaya çalıştığını dile getiren Şimşek, "Bizim görevimiz, bu süreci özellikle bu türden ihanet şebekesiyle ilgili olan networkü dağıtmak." dedi.

Gerek ekonomide, gerek diğer konularda hızlı bir şekilde normale dönüleceğine işaret eden Şimşek, bütün partilerin darbeye karşı tavır koyduğunu ve bu konularda toplumsal uzlaşmanın önünün açılmış olduğunu söyledi. Şimşek, Meclisin olağanüstü toplantısında bu atmosferi teneffüs ettiğini belirterek, "Türkiye'nin geleceği noktasında bir olmamız, beraber olmamız, güçlü, diri olmamız esastır. Bence bunun önü açılmıştır. Mecliste ilk defa oturduğumuz yerden bütün liderleri güçlü bir şekilde alkışladık ve gerçekten hak ettiler." diye konuştu.

Şimşek, Başbakan Binali Yıldırım'ın Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) kesinlikle genel anlamda suçlamamak gerektiği uyarısını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Zaten algılandığı kadar geniş bir TSK girişimi değil, tam aksine sınırlı ölçüde ihanet şebekesinin uzun süredir tezgahladığı bir kalkışmadır. TSK, bizim göz bebeğimizdir. Gerek terörle mücadelede, gerek ülke savunmasında güçlü bir şekilde duruşunu devam ettirmektedir. Güçlenmesi için de hükümet olarak elimizden gelen her türlü desteği vermeye çalışacağız. Asla TSK'nın itibarının zedelenmesine izin vermeyeceğiz."

(Bitti)