Berlin'deki " Sığınmacılar Konferansı"

Dışişleri Bakanı Yardımcı Naci Koru, Suriye krizinin dönemin en kötü insani felaketlerden biri olduğunu belirtti.

Koru, Amanya'nın ev sahipliğinde Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen, "Bölgede İstikrarı Desteklemek-Suriyeli Sığınmacıların Durumu" konulu konferansta konuşma yaptı.

Bölgede yaşananların, insani trajediyi ve bölgenin ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacağını gösterdiğini ifade eden Koru, "Suriye'deki çatışmaların 4. yılına girildiğinde 200 bin kişi hayatını kaybetti. 3 milyon kişi komşu ülkelere sığındı ve 6,5 milyon kişi ülke içinde yerlerinden edildi. Bu, dönemin en  kötü insani felaketlerden biridir" dedi.

"Suriye rejimi, halkın haklı taleplerini baskı altına almayı sürdürüyor" diyen Koru, bu durumun iyileşme yerine daha kötüleşeceğinden endişe duyduğunu ifade etti.

Türkiye'nin komşu ülke olarak krizin insani etkilerini hissettiğini belirten Koru, zorluklara rağmen ayrımcılık yapmadan açık kapı politikasının sürdürüldüğünü ve tüm Suriyelilerin Türkiye'ye kabul edildiğini vurguladı. Türkiye'nin 1,6 milyondan fazla Suriyeliyi misafir ettiğini belirten Koru, Türkiye'ye ilk Suriyeliler geldikten sonra 35 bin bebeğin doğduğunu söyledi. Kamplarda ve kamp dışında Suriyeli sığınmacıların korunduğuna işaret eden Koru, sığınmacılara sağlık hizmeti gibi her türlü hizmetin verildiğini kaydetti.

Komşu ülkelerde bulunan Suriyeli sığınmacıların yüzde 50'sinin çocuk olduğuna dikkati çeken Koru, bunun için eğitimin çok önemli olduğunu ve Türkiye'de 22 kampta 70 binin üzerinde çocuğun eğitim aldığını, bunun için 3 bin öğretmenin görev yaptığını anlattı. Koru, kamp dışındaki çocuklar için de eğitim konusunda elden gelenin yapıldığını kaydetti.

Türkiye'nin sığınmacılar için 4 milyar ABD Doları kaynak kullandığını belirten Koru, bu konuda uluslararası desteğin sadece 250 milyon dolar olduğunu, bunun da beklentilerin altında olduğuna vurguladı.

Suriye'nin kuzeyinde yardımların, Türkiye'nin sınırları üzerinden geçmesini sağlamaya çalıştıklarını belirten Koru, şu an BM'nin 3 sınır kapısından Suriye'ye insani yardım operasyonu gerçekleştirdiğini ifade etti.

Türkiye'nin de içinde bulunduğu komşu ülkelerin Suriye krizinden dolayı yükü adil olmayan bir şekilde omuzladıklarını belirten Koru, yükün dağılımı konusunda daha fazla dayanışma içinde olunmasını istedi.

"Ülkedeki ve etrafındaki  kaostan, istikrarsızlıktan ve yıkımdan Suriye rejimi sorumludur" ifadesini kullanan Koru, IŞİD ve diğer terörist grupların Suriye rejiminden dolayı zemin kazandıklarını kaydetti.

Koru, Suriye rejiminin ayrım gözetmeden balistik füzeler kullanarak hava bombardımanları yaptığına ve hatta kimyasal silah kullandığına dikkati çekti.

-Aşırıların güçlenmesi bölgede güvenliği ve istikrarı tehdit ediyor-

Koru, "Suriye ve Irak'ta artan aşırılık yanlılarının güçlenmesi tüm bölgede güvenliğe ve istikrara tehdit oluşturmaktadır. Bununla, ortak eylemlerle mücadele edilmesi lazım. Bunun için hava operasyonlar yeterli değil. Kapsamlı ve bütünlüklü bir stratejiye ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Mülteci akınını engellemek için bu stratejinin merkezi unsurlarının uçuşa yasak bölge ve güvenli bölgenin oluşturması olduğunu vurgulayan Koru, IŞİD'in Kobani'ye saldırmasıyla 200 binin üzerinde kişinin Türkiye'ye sığındığını kaydetti. Koru, "Bu sayı, AB ülkelerinin tümünün Suriye krizi başladıktan sonra aldığı sığınmacı sayısından fazla" dedi.

IŞİD'in tüm Suriye için de büyük tehdit oluşturduğunu ve Halep'ten Irak sınırına kadar yaklaşık 5 milyon kişinin yaşadığını işaret eden Koru, bundan dolayı Suriye'den Türkiye sınırına sığınmacı akınının devam edeceğini ve insani felaketle karşı karşıya kalma riskinin bulunduğunu kaydetti.

Koru,  İŞİD tehdidine karşı yapılmakta olan uluslararası çabalara katkı için Türkiye'nin gerekli i adımlar attığını belirtti.

Bölgenin ciddi bir dönemden geçtiğini ve uluslararası toplum için bir sınav niteliğinde olduğunu vurgulayan Koru, "İhtiyacımız olan şey, uluslararası toplumun ortaklık ruhu içinde anlamlı ve adil bir  şekilde yükü paylaşmasıdır" şeklinde konuştu.

-Steinmeier-

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de IŞİD'in ilerlemesini durdurmak için geniş bir ittifakla tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.

Suriye'deki sığınmacı krizine dikkati çeken Steinmeier, iç savaştan dolayı şimdiye kadar görülmemiş bir felaket yaşandığını ifade etti. İnsanların komşu ülkelere sığındıklarına işaret eden Steinmeier, bu ülkelerin üzerinde büyük bir yükün olduğunu kaydetti. Steinmeier, tüm güçleri birleştirerek ilk önce sığınmacıları alan ülkelerin desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, bu ülkelerde alt yapıya yatırım yapılması gerektiğini kaydetti.

Suriye'deki durumun siyasi yollarla çözülmesi gerektiğini savunan Steinmeier, "Siyasi bir çözüm için yeni bir teşebbüse geçmek için adımların atılması lazım" dedi.

Almanya'nın 2012 yılından beri Suriye'den gelen sığınmacılara 650 milyon avrodan fazla yardım ettiğini ve yaklaşık 70 Suriyeliyi ülkelerine aldığını ifade eden Steinmeier, Almanya'nın sığınmacı konusunu ciddiye aldığını belirtti.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri (UNHCR) Antonio Guterres, Suriye krizinin komşu ülkelere olan etkilerinin büyük olduğunu belirterek, "Suriye'deki durum dünyanın son dönemde gördüğü en trajik insani krizdir" dedi.

Sığınmacıları kabul eden ülkeleri "Suriye bağlamında en büyük insani bağışçı" olarak niteleyen Guterres, uluslararası toplumun yardım ettiğini ancak bu yardımın yeterli olmadığını vurguladı.

Ürdün ve Lübnan'da sığınmacılardan dolayı nüfusun önemli ölçüde arttığını ve bu ülkelerin alt yapısına olumsuz etkiler bıraktığını anlatan Guterres, Türkiye'nin de doğrudan Suriyeli mülteciler için 4 milyar dolar harcadığını ve Türkiye'nin her yerinde Suriyelilerin yaşadığını kaydetti.

Sığınmacıları kabul eden ülkeler için durumun zorlaştığını vurgulayan Guterres, bu ülkelerin bütçelerde oluşan boşlukları doldurmak ve alt yapılarını geliştirmek için mali yardıma ihtiyaç duyduklarını, bunun yanı sıra bu yükün paylaşılması gerektiğini söyledi.

Guterres, eskiden savaşların kazanını ve kaybedeni olduğunu ancak bu dönemde kimsenin savaşları kazanmadığını, herkesin kaybettiğini belirterek, bu krizin içinde insani bir çözümün olmadığının, krizin sorumlularına anlatılmasını istedi.

Suriye krizine çözümün askeri yolla olmayacağına işaret eden Guterres, siyasi sorumluların bir araya gelerek bir çözüm bulmalarını talep etti.

Konferansa katılan Suriye'ye komşu ülkelerin temsilcileri de ülkelerinde sığınmacılardan oluşan sıkıntıları anlattı ve uluslararası toplumun kendilerine yardım etmesini istedi. - Berlin