Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Manisalı Sanayicilerle Buluştu

2 günlük çalışma programı için Manisa'ya gelen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Manisalı işadamlarıyla buluştu. Işık sanayicinin 17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşanan gelişmelerden etkilenmemesini isteyerek yatırımların ertelenmemesini istedi. Bakan Işık, "Sakın yatırımlarınızı ertelemeyin. Türkiye bu günleri de aşacak. Yanlış yapanların millet sandıkta cezasını verdi. Yine de verir. Son yapılan operasyonlar özellikle ekonomiye yapılmış bir operasyondur. Biz önümüze bakıyoruz, sizde yatırımlarınıza bakın" dedi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Manisa Anemon otelinde Manisalı sanayici ve iş adamlarıyla bir araya geldi. Toplantıya Manisa Valisi Abdurahman Savaş, AK Parti MKYK üyesi Manisa Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Tanrıverdi, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Manisa Milletvekili Recai Berber, AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş, AK Parti İl Başkanı Murat Baybatur, OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek, Manisalı sanayiciler ve firma temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan Bakan Işık Manisa'nın ihracat rakamlarının memnuniyet verici olduğunu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bugün 4+4+4 eğitim sisteminde dağıttığı tabletlerin Türk yapımı olduğunu hatırlatan Bakan Işık şöyle konuştu:

"4+4+4 eğitim sisteminde ben alt komisyonda görev almıştım. Bugün dağıtılan tabletler içeriği çok donanımlı olan, çocuklarımızın bilgiye en kolay ulaşmasını sağlamayacak, çağın teknolojisinin getirdiği imkanları bunu kamu ihale kanunun dışında çıkaralım dedik. Bunun sebebi bugün emekleme noktasındaki şirketlerimizdir. Bunlar dünya şirketleriyle yarışabilir halde değil. Bu konuda bir Türk markasının çıkmasını arzuladık. Dünyada sanayiyi en çok besleyen kamu alımlarıdır. Eğer kamu alımlarında bir ürün tercih edilirse bu marka çok hızlı gelişiyor. Biz bunu yaptık kıyamet koptu. Türkiye 1930'larda uçak üretmiş bir ülkedir. Ancak o dönemin iktidarının tutumları sebebiyle uçak üretimi yapan Nuri Demirağ'ın önü kesilmiş. Bu bir başarı hikayesidir. Ancak o dönemde bu hikayesinin sonu acıyla bitiyor. Eğer o dönemin iktidarı bu kişiye destek vermiş olsaydı bugün Türkiye bir teknoloji devi olurdu. Bu ülke 1960'larda kendi otomobilini üretti. 1970'lerde bir markası bile oldu. Ancak yine aynı anlayış bu yürümenin önünü kesti. İşte geçmiş hükümetlerin anlayışı aynı anlayıştı. Bugün dünya dijital çağın içinde. Türkiye'nin bunu ıskalama şansı yok. Gelin bu treni kaçırmayalım. Türkiye'nin artık kendi markalarını üretmeye ihtiyacı var. Fatih projesindeki tabletlerde kendi markamızı oluşturduk. Bu firmalardan bir tanesi de Manisalı bir firmadır. Bu firmalar bugün dünyaya tablet satar hale geldi. Biz ülke olarak bugün dijital çağda bizde varız diyebiliyoruz. Üreten her firma bizim firmamızdır anlayışımız ülkemizin önünü açtı. 2 yıl içinde 10 milyon 600 bin tabletin tamamını almış olacağız. Her türlü alımda yerli üretimi destekliyoruz. İthal bir ürünün fiyatından yüzde 15 daha fazla olsa bile yerli üretim malı almak zorunda olduğumuz bir torba kanun var. Bu çok yerinde çünkü üretimi ve üreticiyi destekliyoruz. Yine şirketlerin iş bitirme belgelerini bakanlık olarak biz hemen veriyoruz. Üreticinin önünü açıyoruz. Arge ve inavasyonu desteklemek için de geliştirilen markalarda kurumlar vergisinin yüzde 50'sini almıyoruz. Bu düzenlemeleri son iki ayda kabul ettik ve yasalaştı. Burada amacımız Türkiye'nin kendi ürettiği ürünleri kullanmasıdır. Türkiye artık bu ürünlerini tüm danya pazarına sunsun."

2014'ün bazı sıkıntılarla başladığını anlatan Bakan Işık, "Cari açık birazda ön plana çıktı. Hemen bazı tedbirleri ortaya koyduk. Cep telefonlarında taksit imkanlarını kaldırmak bunlardan birisiydi. Bazı ürünlerin vergileri yükseltildi. Aldığımız tedbirlerle ocak ayında cari açıkta büyük bir düşüş gerçekleştirdik. Bunu yaparken sanayiciler iş adamları sayesinde pek çok ülkeyi kıskandıracak bir performans gösterdik. Bu performans 21 Avrupa ülkesinin 19'unu geride bırakmamıza sebep oldu. Türkiye uğraşmaması gereken gündemlere ne kadar gömülürse gömülsün sanayicimiz çalışıyor. Biraz moral bozuluyor ancak sanayicinin gayreti Türkiye'yi büyütmeye devam ediyor. Tüm bu olanlara rağmen ihracatımız artıyor. İçerideki otomotiv sektöründeki daralmaya inat otomotiv ihracatında bir artış var. Sanayicinin son tartışmalardan dolayı bir moral bozukluğu yaşamasını istemiyoruz. Türkiye bu günleri atlatacak. 30 mart seçimlerinde ortaya çıkacağına inandığımız sonuç ülkemizdeki insanların morallerini bozanların morallerini bozacak. Halkımızda bu istikrarın sürmesi noktasında oldukça kararlı. Son yapılan operasyonlar özellikle ekonomiye yapılmış bir operasyondur. 11 yıllık bir iktidar seçime 3 ay kala yolsuzluk yapmaz. Bir anda memleketin yangın yerine döndürmenin anlamı yok. Burada başka niyet aramak zorundayız. Yanlış yapan olursa elbetteki bedelini ödesin. Bu noktada eğer bir yapı devletin içine sızar, yıllarca yargıda ve emniyette Türkiye'nin stratejik kurumlarında seçime 3 ay kala birden harekete geçer, hükümete ve demokrasiye operasyon yapmaya kalkarsa sadece Türkiye değil, dünyanın hiçbir devleti bu duruma sissiz kalmaz. Arzumuz Türkiye'de hukuk ve yargı tam bağımsız ve tarafsız olsun. Hiçbir çetenin içine sızarak operasyon yapabilir halde olmasın. Göreceksiniz 30 mart seçimlerinden sonra bu noktada ciddi adılar atacak. Şuan verdiğimiz mücadele kesinlikle bir yolsuzluğun üzerinin örtülmesi konusu değil, devletin içine sızanların tavsiye edilmesi mücadelesidir. Bu ülkede 4-5 bin yıllık geleneği olan bir ülkedir. Kendi yeniçeri ocağını lav etmiş bir ülkenin evlatları bu süreci kabullenmez. Bu sürecin sonunda hem ekonomi büyüyecek hem de istikrar sürecek" dedi.

"Sakın yatırımlarınızı ertelemeyin" diyerek sanayicilere seslenen Bakan Işık konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bütün yanlışları millet sandıkta düzeltti. 1960, 1980 dönemindeki yanlışları millet düzeltti. Bugünde yapılan yanlışları milletimiz yine sandıkta düzeltecektir. OSB'ler Türkiye'nin dünyaya sunduğu örnek kurumlardır. OSB'lerin durumu bizi dünyada çok avantajlı hale getiriyor. Bugün arge ve inasvasyona dayalı ürünler üretmenin tam zamanıdır. Bunu yaparsak 500 milyar dolar ihracat hedefimizi çok kolay yakalayacağız. Aldığımız son verilen Manisa'da 7 tane arge merkezi var. Bu merkezlerde 50'nin üzerinde araştırmacı çalışıyor. Bu rakam güzel ancak yeterli değil. Biz artık Manisa'dan daha fazla arge merkezi bekliyoruz. Manisa kendi argesini yapan, dünyaya daha nitelikli ürünler satan bir il haline gelen bir il olmasını istiyoruz. Bunun içinde sonuna kadar yanındayız. KOSGEB ve bakanlık kanalıyla vereceğimiz destekleme rakamı 1 milyar 576 milyon liradır. Biz bu bütçenin yıl sonuna kadar bitmesini istiyoruz. Türkiye'nin geldiği noktada hiçbir şirket teknoloji transferine sıcak bakmaz. Teknolojimizi kendimiz geliştirmek zorundayız. Hızlı teknoloji konusunda ciddi çalışmalarımız var. Hatta bu konuda ilave desteklerde vereceğiz. Artık Manisa'nın sanayicisi üniversitelerle sıkı iş birliği yapmak zorunda. Bir sanayici kendi sorununu çözümü, ürün geliştirme noktasındaki sıkıntısını üniversite ile yaparsa masrafın yüzde 85'ini biz karşılıyoruz. Biz gayret edin, destek vermesi bizden. Yeter ki sanayici üniversite ile iş birliği yapsın, inavasyonunu geliştirsin."

Bakan Işık konuşmasının ardından basına kapalı olarak sanayicilerin sorularını yanıtladı. - MANİSA