"Bu Seçimden Neyi Çıkardınız, Tek Sözcük Çalışacaksınız" Diyen Kılıçdaroğlu, Örgütünü Topluyor

Seçim sonuçlarını masaya yatıran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Daha yüksek bir oy bekliyorduk, olmadı. Bu seçimden neyi çıkardınız, tek sözcük çalışacaksınız, çalışacağız. Daha fazla çalışacağız, elbette çalıştık. Ama demek ki yetmiyor daha fazla çalışacağız. Gerekirse 24 saat çalışacağız. Henüz kapısını çalmadığımız milyonlarca ev var" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri, seçim sonuçlarını değerlendirerek, "Her birimize görev düşüyor" dedi.

-"SOYGUNUN PRİM YAPTIĞI BİR AHLAK DÜZENİ OLABİLİR Mİ?"-

"Havuz medyası var" diyen CHP Genel Başkanı, "Hırsızlığın prim yaptığı bir demokrasi olabilir mi? Soygunun prim yaptığı bir ahlak düzeni olabilir mi? Havuz medyası ne yazarsa yazsın, oradaki kalemlere de acıyorum. Kalemini iktidara kiralayan insandan yazar olmaz. Kalemini havuz medyasından gelen parayla kiralayandan aydın olmaz. Yolsuzluğun üzerine önce sizin gitmeniz lazım ama neredeyse alkış tutacaklar. Bize görmeyin dedikleri yolsuzlukları bir daha söyleyeyim, bir bakan 28 kez de 52 milyon dolar para alıyor, rüşvet" dedi.

CHP lideri grup toplantısında özetle şöyle dedi:

"Uyuyan vicdanlara bir kez daha seslenmek istiyorum. Dini imanı ağzından düşürmeyen, her seferinde dini en acımasız şekilde istismar eden Başbakanlık koltuğunda oturan bir zat var. Onun şimdi özel koruması altında bir bakan var,

Kur'an-ı Kerim ile dalga geçiyor, Bakara makara deyip konuşan bir adamBöyle bir lafı CHP'li bir bir ilçe başkanı söyleseydi, yer yerinden oynardı, kıyamet kopardı. Havuz medyasına soruyorum, niye böyle bir suskunluk var.

-"VALLAHİ SİZİN HER TARAFINIZ ŞÜPHELİ, ABDESTİNİZ DE"-

Diyorlar ki abdestimizden şüphemiz yok. Vallahi sizin her tarafınız şüpheli, abdestiniz de

Bu seçimlerin bizim için beklentilerimizi karşılamadığını söyledim. Daha yüksek bir oy bekliyorduk, olmadı.

-"DAHA YÜKSEK BİR OY BEKLİYORDUK, OLMADI, DÖNÜP KENDİMİZİ SORGULAYACAĞIZ"-

Dönüp kendimizi sorgulayacağız. Niye olmadı diye ve çalışacağız. Bütün örgütün çalışması lazım. Bu ayın sonunda veya önümüzdeki ayın başında kadın kollarını topluyoruz, bütün MYK üyelerini, bütün illerdeki MYK üyelerini topluyoruz, sonra il başkanlarımızı toplayacağız, sonra belediye başkanlarımızı toplayacağız. Eksiğimiz nedir, açık yüreklilikle oturup konuşacağız. Bütün bunların hepsini sorgulamak zorundayız. Ne gerekiyorsa yapmak durumundayız ve çalışacağız.

-"BU SEÇİMDEN NEYİ ÇIKARDINIZ, TEK SÖZCÜK ÇALIŞACAKSINIZ"-

Bu seçimden neyi çıkardınız, tek sözcük çalışacaksınız, çalışacağız. Daha fazla çalışacağız, elbette çalıştık. Ama demek ki yetmiyor daha fazla çalışacağız. Gerekirse 24 saat çalışacağız. Henüz kapısını çalmadığımız milyonlarca ev var, tokalaşmadığımız milyonlarca insan var. Demek ki daha fazla çalışacağız. Bu işin kuralı budur."

-"İDAMLAR TOPLUMUN VİCDANINDA DERİN YARALAR AÇMIŞTIR"-

Mısır'daki idam kararına işaret eden CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

"529 kişi idama mahkum edilmiş. Mısırlı kardeşlerimize sesleniyoruz. İster dünya tarihine bakın ister Türkiye tarihine bakın siyasi idamlar bir topluma asla huzur getirmemiştir. İdamlar toplumun vicdanında derin yaralar açmıştır. O nedenle Mısırlı yöneticilerine CHP'nin Genel Başkanı olarak söylüyorum, siyasal idamları yapmayın çağrısında bulunuyorum."

Suriye'de yaşananlara da dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Biz Suriye'de kan akmasını istemiyoruz, tek istemediğimiz bu. Gelinen noktada önemli bir gelişme oldu. 27 Mart 2014'te AGİT'in bir toplantısı vardı. Toplantıya bizim büyükelçide katılıyor. Eleştiriler üzerine söz alıyor ve şöyle söylüyor, " Reyhanlı'da 52 kişinin hayatının kaybetmesine ve 146 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırılar El Kaide unsurları tarafından yapıldı'. Başbakanlık koltuğunda oturan zat ne diyordu. CHP'ye suçu yüklemişti, peki Allah aşkına bu nedir? Türkiye Cumhuriyetinin büyükelçisi çıkıyor, bu saldırının El Kaide militanları tarafından yapıldığını açıkça söylüyor. Acaba Başbakanlık koltuğunda oturan zat utanacak mı? Neredeyse bombayı bizim koyduğumuzu söyleyecekti.

Bir başka olay. 13 Mart 2014. Dışişleri Bakanlığının makamı. Bakan ve dört kişi konuşuyor. Suriye'ye saldırının yollarını arıyorlar. İlk dinlediğimde bunun doğru olmadığına kanat getirdim, böyle bir şey olamaz dedim. Arkadaşlar dediler ki, biz de aynı görüşteyiz ve kullanmadık. Fakat bir süre sonra Dışişleri Bakanlığı bu görüşmeleri doğruladı. Devletin mahremiyeti diye bir şeyi kalmadığını öğrendik. Bu konuşmalar nasıl yapılıyor. Kendi askerini öldürteceksin, sonra Suriyeliler öldürdü diye oraya asker göndereceksin.

Sonra bir haber Sayın Cumhurbaşkanından içeriden dinlemeler yapılmıştır diye. Bu daha da vahim" diye konuştu.

-"ONURLU DURUŞUMUZU ASLA DEĞİŞTİRMEYECEĞİZ"-

Konuşmasının sonunda, "Çalışacağız" diyen CHP lideri, "Asla moralimizi bozmayacağız. Onurlu duruşumuzu asla değiştirmeyeceğiz. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Çocuklarımız bizden güzel bir Türkiye bekliyor" dedi.