Diyarbakır'da Sağlıkçılar Barış Nöbeti Eylemlerini Sonlandırdı

Dha YURT - Diyarbakır'da sağlıkçılar barış nöbeti eylemlerini sonlandırdı

DİYARBAKIR'da 51 gün önce bölgede yaşanan sokağa çıkma yasakları ve çatışmalı ortama dikkat çekmek için barış nöbeti eylemi yapan sağlıkçılar, bugün eylemlerini sonlandırdı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde 51 gün önce, bölgede yaşanan çatışmalı ortama dikkat çekmek amacıyla 'Ölüme karşı yaşam, siyaha karşı beyaz' sloganıyla barış nöbeti başlatan sağlık çalışanları, bugün eylemlerini sonlandırdı. 51 gündür nöbet eylemlerini sürdürdükleri Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelen sağlık çalışanları düzenledikleri basın açıklamasıyla, nöbet eylemlerini sonlandırdıklarını, eylemlerini 'Barış sağlıkçıları' olarak devam edeceklerini duyurdu.

"SESSİZLİĞE DAYANAMADIK"

Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası (SES) üyesi hemşire Saadet Avcı Demir, eylemlerine şiddete karşı 51 gün önce vicdanlarının sessini haykırabilmek için sessizce başlattıklarını belirterek, "Bugün yaşadığımız coğrafya, savaş ve barış ikileminin derinleştiği, ölümlerin istatiksel veri halinde rutinleştiği bir dönemde geçmektedir. Kültürel, dinsel ve etnik ayrımların ölüm nedeni halini aldığı ve büyük göç dalgaları sonucu insanlık dramlarının yaşandığı bu dönem, faşizmin yeniden üretildiği bir hale dönüşmektedir. Kürt coğrafyası ise bu kaosun merkezine, faşist dalganın ve hukuksuzluğun zeminine çekilmeye çalışılmaktadır. Ayları bulan ablukalar sonucunda hedef gözetilerek, sağlıkçılar dahil olmak üzere yüzlerce insan katledilmiş, yaralılar yakılarak infaz edilmiş, cenazeler günlerce sokak ortasında bekletilmiş, tüm insanlık suçları dünyanın gözü önünde işlenmiştir. Bizler, bu şiddete ve yok edileceğe karşı 51 gün önce vicdanımızın sesini haykıra bilmek için sessizce barış için beyaz foruma başladık. Başlarken, ölüme karşı yaşam, siyaha karşı beyaz duruş saflığında cümle kurmuştuk. Her şeyden önce insan olarak içimizi yakan bu zulmün sağlıkçı kimliğimizle üzerimize sorumluluklar yüklendiğinin farkındaydık. Bizler sessizliğe dayanamadık ve sesimizi çıkarmaya niyetlendik. Halen ablukada olan ve sayısız kere bombalarla, tanklarla dövülen Sur'a girmek istedik. İnsanlık onurunu kurtarmak için, meslek onurumuzu yaşatmak için orada olalım istedik ancak giremedik. Bekledik ve buradayız dedik. Bunu bizleri engelleyenlere göstermek için nöbete durduk, önlüklerimizle insanlığa yaşama selam eyledik" dedi.

Demir, eylemleri süresince kendilerine yönelik yapılan eleştirilere de yanıt vererek, "Beyaz önlüklerimize karşı tehditkar uygulamalara boyun eğmedik ve korkmadık. Cizre'de sağlıkçı duruşu ile Aziz arkadaşımızı vurdular, ağladık ama vazgeçemedik. Kurduğumuz nöbet çadırına karşı gösterilen saldırganlığı dahi sağlıkçı kimliğimizin olgunluğuyla bertaraf etmesini bildik. Bu aslında neyi niçin hedeflediğimizin iyi bir göstergesi olmuştu. Biz yaşamın yanında yaşatmanın gayretiyle yer alıyorduk. 51 gün boyunca 200 metre uzaklığımızda bomba ve silah sesleri altında 'nasıl barış olur' konuşmasını formlarda tartıştık. Kendimizi de katarak, sağlıkçılar nasıl barışa katkı sunar diye düşündük. Sokağı bırakmadık. Terörist sağlıkçılar tehditlerine, aktivistlerimizin hedefleştirmesine inat varlığımızı korumasını bildik. İnsanlık hukuk çerçevesinde ve tıp etik değerlerinin ölçüsünde sivil yaralılara ve savaşma yeteneğini kaybetmiş savaşçılara müdahale etmemiz gerektiğini her seferinde hatırladık ve hatırlattık. Bizler, barış için sağlıkçılar olarak, çıktığımız yolda edilgen durumumuzu aşıp, barış sağlıkçıları olarak devam edeceğiz. Barışın yeniden inşası için yaratılan yıkımın giderilmesine omuz vermeye çalışacağız. Cizre'de, Silopi'de, Nusaybin'de, Dargeçit'te Sur'da bu zulme tanıklık eden halkın içinde var olmaya çalışacağız."

Açıklamanın ardından sağlık çalışanları olaysız bir şekilde dağıldı.