Esenyurt Belediyesi "Siyaset Akademisi" Açıldı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, " Türkiye'nin 2 dönemi vardır. 1950-1960 dönemi ve 2002'den bugüne kadar yaşanan dönem; Aleviler, Kürtler ve dindarların da kendilerini istediği gibi ifade edebildiği bir dönem" dedi.

Esenyurt Belediyesi tarafından düzenlenen "Siyaset Akademisi"nin açılışında ilk dersi veren Soylu, doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilginin paylaşımının önemini belirterek, bugüne kadar insanoğlunun bütün çabasının doğru bilginin peşinden gitmek olduğunu anlattı.

"Siyaset Akademisi'nde verilecek dersler ve program bittiğinde, buradaki arkadaşlarımızın gerek tefekkürü gerek dünyayla ilgili görüşleri gerekse yeni mecralarda oluşturacağı düşünce dalgası, bambaşka bir zemine oturacaktır, bundan eminim" diyen Soylu, dünyanın tek ve hakim bir anlayışla yönetilmediğini kaydetti.

Dünyada faktörler ve etkileşim alanlarının birbirinden çok farklı ve dengeli olduğunu, soğuk savaş döneminin sona erdiğini ifade eden Soylu, ülkeler için ekonomik, askeri, siyasi gücün yanı sıra en önemli gücün yumuşak güç (soft power) olduğunu belirtti.

Türkiye'de halkın oylarıyla gelen hükümetin 1960 darbesiyle ortadan kaldırıldığını ve ülkenin başbakanının idam edildiğini aktaran Soylu, günümüzde Türkiye'nin yeni dünyayı iyi kavradığı söyledi.

Dünyadaki en keskin ayrımın "Batı" ve "Doğu" ayrımı olduğuna işaret eden Süleyman Soylu, şöyle devam etti:

"Ağrı ve Hakkari'ye gittim, İstanbul'a oradan geliyorum. Bana orada, 'Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Kürt sorunu yoktur dedi' diye konuştular. Elbette yok. Türkiye'de ret, inkar ve asimilasyon noktaları en yüksekte iken, 1960-1980 darbesi de bu politikaları güçlendirirken, bir zihniyet çıkıyor. 'Biz bunları bitirdik' şeklinde cesaret ortaya koyuyor. Türkiye'nin 2 dönemi vardır. 1950-1960 dönemi ve 2002 yılından bugüne kadar yaşanan dönem. Aleviler, Kürtler ve dindarların da kendilerini istediği gibi ifade edebildiği ve ortaya koyabildiği, 'benim' diyebildiği bir dönem. Yakın tarihi bilen kişilerden biriyim. Türkiye'de böyle bir tarih söz konusu değildir. Bugün herkes, kendini, kimliğini ve dilini ifade edebilme özgürlüğüne sahiptir. Bu durum, eski Türkiye'de yoktu. Böyle bir anlayış söz konusu değildi. 2002 yılında böyle bir sorun varsa ve bugün bu sorunda önemli adımlar atılmışsa, kusura bakmayın, 'Bu sorun yoktur ve bitti' diyebilme hakkı, bu sorunu bitirenlerin hakkıdır. Net ve açıktır. Türkiye 15-20 yıl öncesinin Türkiyesi değildir."

Siyaset akademilerinin önemine değinen Soylu, bu akademiye katılanların bir eğitim sürecine başladıklarını belirterek, "Siyaset akademileri, bir taraftan, dokunduğu insanı hem olgunlaştırması hem bilgiyle donatmasının yanı sıra bir şeyi daha sağlar. Bunu unutmamanızı istirham ediyorum. İnsanlığın en önemli unsurlarından birisidir bu. Size özünüzü keşfettirir. Özünüzü keşfettiğiniz sürece varsınız. Ne olursunuz, başkası olmaya çalışmayın. Kendinizi tanıyın. Özünüz, farklılıklarınız ve yeteneklerinizi keşfedin. Her şeyi bilmenize gerek yok, bir konuda uzmanlaşın" diye konuştu.