Gözünü Kaybettiği Çayırda Çektiği Belgeselle Birinci Oldu - Son Dakika
Güncel

Gözünü Kaybettiği Çayırda Çektiği Belgeselle Birinci Oldu

Gözünü Kaybettiği Çayırda Çektiği Belgeselle Birinci Oldu

SERKA tarafından düzenlenen bir film yarışmasında, Onur Demir'in doğduğu ve gözünü kaybettiği Ardahan'da çektiği 'Çayır Zamanı', 'Belgesel Film' dalında birinci oldu.

17.12.2014 11:42  Güncelleme: 10:38
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Serhat Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen film yarışmasında, Uludağ Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nden birincilikle mezun olan ve İzmir'de bir lisede Rehber Öğretmen olarak görev yapan Onur Demir'in doğduğu ve gözünü kaybettiği Ardahan'da çektiği 'Çayır Zamanı', 'Belgesel Film' dalında birinci oldu.

SERKA tarafından bu yıl 3'üncüsü düzenlenen film yarışmasında Kars, Ağrı, Iğdır ve Ardahan'da çekilen belgesel dalında 11 film yarıştı. Ardahanlı Onur Demir'in yönetmenliğini yaptığı 'Çayır Zamanı', 'Belgesel Film' dalında birinci seçildi ve 6 bin liralık ödül kazandı.

Uludağ Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nden birincilikle mezun olan ve İzmir'de bir lisede Rehber Öğretmen olarak görev yapan Onur Demir, Ağustos ayında çekimine başladığı 18 dakikalık filmi 35 günde tamamladı. Aynı zamanda Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi olan Onur Demir, 7 yaşındayken inekleri otlattığı sırada bakır kablonun girmesi sonucu sağ gözünü kaybettiğini, sol gözüyle ise sadece yüzde 30 görebildiğini anımsattı. Onur Demir, 'Çayır Zamanı' belgesel filmini doğduğu ve gözünü kaybettiği Ardahan'ın Yalnızçam Dağı eteklerinde Göle ilçesine bağlı Germicek mezrasında çektiğini belirtti. Selvinaz-Yaşettin Demir çiftinin 6 çocuğundan biri olan Onur Demir, filmde yaylada yaşayan insanların karşılaştığı zorlukları, kadınların hayatını, yaşam şartlarını filme aktardığına söyledi.

'ANMEM İNEĞİNİ ÇOCUĞU GİBİ GÖRÜYOR'

Yörede geçin kaynağının sadece ineklere bağlı olduğuna işaret eden Onur Demir, şöyle devam etti:

"Annem, 'ineğim satıldığında üzülüyorum. Çünkü ineklerime çocuğum gibi bakıyorum' diyor. Annemin ineklerle kurduğu duygusal bağı anlattım. İneğimiz öldüğü zaman annemin ağladığını gördüm. İneklerden kaliteli peynir veya tereyağı yapar. Yayladaki kadının, en yakın arkadaşı inekler ve danalardır. Yayladaki tüm kadınların küçük ve mutlu dünyaları var. Annem okuma-yazma bilmez. Ama yastığına ve havlusuna karışmasın diye ismini yazıyor. Kadın olduğu için okuma yazması olmayan annemin kendi hesabıyla zamanı algılayışı, yaz, güzü ve baharı doğanın renkleriyle açıklaması, hayvanlar ile kurduğu duygusal bağın ne kadar güçlü olduğunu belgeselde vurguladım. 60'lı yaşlardaki anne ve babamın topraklarından kopmalarının mümkün olmadığı bir gerçek. Doğdukları yerde ölenlerin öyküsünü filme aktardım. Annem üzerinden yayladaki kadınların hayata bakış açısını anlattım. Babamın biçer karşısında elindeki tırpan ile çaresizliğini, annemin satmak zorunda kaldığı ineğinin ahırdaki boşluğundan duyduğu üzüntüyü aktardım."

ÇAYIRDA GEÇEN HAYAT

Elektrik ve su olmadığı için yaylada yaşamın daha zor olduğunu söyleyen Onur Demir, bu yüzden film çekerken kamera ve fotoğraf makinelerine ait bataryaları doldurmak için sıkça Göle'ye gitmek zorunda kaldığını belirtti. Elektrik ve su olmadığı için yaylada yaşamın zor olduğunu anlatan Demir, ailesinin her yaz yaylaya gittiğini kaydetti. Onur Demir, "Annem o çayırda doğduğumu söyler. Ormanın içinde yemyeşil mera ve çayırlarıyla baharda insanı büyüleyen yayla, güz gelince sararır ve solar. İnsanlar eylül ayında yayladan göç ederler. Yayladakiler bir yılık emeğinin neticesi olan otları özenle yığıp, hayvanlarına bu otları yedirirler. Ot yığını bitince ömürden bir sene geçmiş olur. Yine o çayırda 7 yaşında kör oldum. İnek otlatırken kamçı yerine kullandığım bakır kablo sağ gözüme girdi. Ailem yayladaki işleri bırakamadı ve parasızlıktan kör oldum. Ameliyat oldum ama geç kaldığım için işe yaramadı. Sol gözüm yüzde 30 oranında görüyor. Bu yüzden filmi çektiğim çayır benim için çok önemli. Hayatının amacı bir ot yığını yığmak olan babamın ve onun gibilerin hikayesini anlattığım filme bu yüzden 'Çayır Zamanı' adını verdim. Güç koşullar altında çektiğim filmin belgesel dalında birinci olması beni çok mutlu etti" diye konuştu.

Öte yandan Pınar Şenel'in başkanlığında Cüneyt Cebenoyan ve Enver Özüstün'den oluşan SERKA'nın jürisi, 21 film arasından Belgesel dalında Onur Demir'in 'Çayır Zamanı' ile Kurmaca Kısa Film dalında Aziz Çapkurt'un yönettiği 'Topaç' filmlerini birinci olarak seçti.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Gözünü Kaybettiği Çayırda Çektiği Belgeselle Birinci Oldu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement