Kocamaz 'Yerel Yönetimler Zirvesi' Programına Katıldı

Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz "30 Mart'tan itibaren Mersin'i sevenlerin başkanı olacağıma inanıyorum." dedi.

06.01.2014 08:48 Güncelleme: 09:40

Abone ol

Tarsus Belediye Başkanı ve MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhanettin Kocamaz, Mersin'e hazırladıkları hizmet projeleriyle, Mersin'in 21'nci yüzyıl Türkiye'sinin yıldız kenti yapacak özelliklere sahip olduğunu, 30 Mart'tan itibaren Mersin'i sevenlerin başkanı olacağına inandığını söyledi.

Başkan Kocamaz, Toros Üniversitesi tarafından düzenlenen "Yerel Yönetimler Zirvesi" programına katıldı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odasındaki programı Prof. Dr. Ruşen Keleş yönetti. Başkan Kocamaz, toplantıda Mersin için hazırladığı projeleri tek tek anlattı ve gelen sorulara cevap verdi.

30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerin ülke ve Mersin için anlamı ve önemi çok büyük olduğunu belirten Başkan Kocamaz, programa hazırlayanlara teşekkür etti.

Başkan Kocamaz, "21'nci yüzyılın dünyasında, 21'nci yüzyılın Türkiye'si. ve bu Türkiye'de 21'nci yüzyılın Mersin'i, 30 Mart seçim sonuçlarına göre yeni bir döneme girecek. Bu yeni dönemde hemen her alanda pek çok paradigma değişecek.

Özellikle yerel yönetimlerle ilgili yaşanacak paradigma değişiminin, siyasal ve idari yapımızı da ciddi şekilde etkileyeceğini öngörmek mümkündür.

21'nci yüzyıl yerel yönetimlerinde halkın mutluluğu ve kentlerin her alanda çağdaş kalkınma düzeyine ulaşması; halkta en geniş anlamda karşılığı olan deneyimli bilge yöneticilerin başarabileceği yaşamsal önemde bir konudur" dedi.

Merkeziyetçi siyasi ve idari yapılanmanın içine düştüğü krize ve kentsel sorunların ulaştığı büyük boyutlar herkesin malumu olduğunu ifade eden Başkan Kocamaz, "Bunlara yönelik tartışmalar ve çözüm arayışları ise Türkiye'de yerel yönetimler üzerine yürütülen tartışmayı beraberinde getirmektedir.

Kamuoyunun büyük bir bölümü gibi biz de, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiği fikrini paylaşıyoruz. Yerel yönetimlerden beklenen yararları, temel olarak iki grupta mütalaa ediyoruz. Birincisi, etkin ve verimli kamu hizmeti, ikincisi ise demokratik ve şeffaf bir yönetim.

Bu iki yararın tatmin edici düzeyde gerçekleşmesini engelleyen yapısal ve mevzuata ilişkin sorunlarla bunlara yönelik çözüm teklifleri sunuyoruz" şeklinde konuştu.

Başkan Kocamaz, yerel yönetimlerin yapısal sorunlarını masaya yatırarak,"Yerel yönetim kurumlarımız yeterince demokratik değildir. Yerel yönetim sistemimiz, hemşeri katılımını ve denetimini getirecek yöntemleri geliştirememiştir. Bu sorun, ülkedeki genel siyasî ve kültürel yapı ile ilişkili olarak değerlendirilebilir ancak esas olarak bu, yerel düzeyden başlayarak aşılabilecek bir sorundur.

Yerel yönetimlerimiz yeterince güçlü değildir. Yerel yönetimlerin yerel kamu hizmetleri üzerindeki yetki ve sorumlulukları sınırlıdır. Yerel yönetimlerimiz malî bakımdan da güçsüz ve öz kaynak yaratma konusunda yetersiz olduklarından merkezî idareye "bağımlı" durumdadırlar.

Köhne yasal mevzuatın yön verdiği yerel yönetimler, hantallaşmış, merkezî idarenin küçük benzerlerine dönüşmüşlerdir. Merkeziyetçi idarî kültür, büyük ölçüde yerel yönetimlere de sirayet etmiştir" ifadesini kullandı.

NASIL BİR YEREL YÖNETİM?

Demokratik Bir Yerel Yönetim

"Yerel düzeyde demokrasi temel hedefti" diyen Başkan Kocamaz, "Bunun için öncelikle yapılması gereken mevcut katılım kanallarının genişletilmesi ve yeni katılım yöntemlerinin geliştirilmesidir. Belediyelerin yerel topluluğu yakından ilgilendiren belli kararlarında halk oylamasına başvurulması, belediye ile sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin yoğunlaştırılması, belde sakinlerine seçilmiş ve atanmış yerel yöneticilere yazılı soru sorma hakkının tanınması ve ilgilinin soruya cevap vermesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması gibi yöntemlere başvurularak katılım yolları arttırılabilir.

Katılım kanallarının işlerlik kazanabilmesi için de belediyeler "saydam" bir yapıya kavuşturulmalı; yerel hizmetlerle ilgili kararların alınması, uygulanması ve denetlenmesi süreçlerinde, belediye ve belde halkı arasındaki iletişimi kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.

İDARİ VE MALİ AÇIDAN GÜÇLÜ BİR YEREL YÖNETİM

Başkan Kocamaz, merkez yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari vesayet yetkisi sınırlandırılması gerektiğini vurgulayarak, "Yerindelik denetimine son verilmeli, yalnızca hukukîlik denetimi geçerli olmalıdır. Denetim, esas olarak, etkili bir yargı sistemi aracılığıyla yapılmalıdır.

Belediyelerin öz kaynakları arttırılmalı, gelir bakımından merkezî idareye bağımlılıkları azaltılmalıdır. Merkezî idare ile yerel yönetimler arasındaki gelir paylaşımı yasayla düzenlenmelidir" şeklinde konuştu.

Başkan Kocamaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Yerel Hizmetlerin Sahibi Bir Yerel Yönetim

Merkezi idare ile yerel yönetimler arasındaki görev bölüşümü yeniden düzenlenmelidir. Kural olarak, yerel kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde yetki ve sorumluluk yerel yönetimlere bırakılmalıdır. Bunun yanı sıra, yerel yönetime verilen görevler, bütünüyle ve yalnız ona ait olmalıdır.

Mali Bakımdan Güçlü Bir Yerel Yönetim

Yerel hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulabilmesi için, belediyelerin görevleriyle orantılı gelir kaynaklarına sahip olmaları gerekmektedir. Bu kaynakların sürekli biçimde merkezî idareden aktarılması, yerel yönetimlerin özerkliğini zedeler. Bu nedenle, öncelikle öz kaynakların artırılması yoluna gidilmelidir.

Personeli Eğitimli Bir Yerel Yönetim

Belediye personeli, nitelik olarak yerel hizmetlerin kaliteli ve verimli işlemesini sağlayacak bir düzeye getirilmelidir. Bunun için, hizmet içi eğitim ve belediyecilik eğitimi veren kurumlardan yardım alınması önem taşımaktadır. Politik saiklerle eleman alımından vazgeçilmelidir.

Etkin ve Demokratik Bir Büyükşehir Yönetimi

1984 yılında 3030 sayılı yasa ile getirilen Büyükşehir sistemi, bir ihtiyaca cevap vermiş, ancak bu süre zarfında da bazı aksaklıkları ortaya çıkmıştır. Bu aksaklıkları gidermek için çıkarılan 5216 ve 6360 sayılı yasalar da sorunları çözmeye yetmemiş; hatta giderek artan merkeziyetçilik eğilimleri yasalarda kendisini göstermiştir. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanunla birlikte kurulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon başkanlıklarının başına valinin getirilmesi bunun en bariz örneğidir.

Metropol ve büyükşehir özelliği taşımayan yerleşim yerleri büyükşehir belediyesi haline getirilmiştir. Bu konudaki yoğun talebin ana nedeni, merkezî yönetimden büyükşehir belediyelerine verilen ilâve gelirlerdir.

Yine son düzenlemeyle 30 u bulan büyükşehirde il özel idarelerinin, belde belediyelerinin ve köylerin kaldırılması hizmette halka yakınlık ilkesine aykırıdır. Büyükşehir yönetimi kurulmasının nedenleri, yerel hizmetlerin etkinliğinin artırılması ve yerel demokrasi ile katılımın artırılmasıdır. Mevcut düzenleme nitelikleri itibariyle bu iki amaca da uymamaktadır. Kısmı olarak hizmetlerin etkinliğinde faydalı olduğu düşünülse de Konya gibi Antalya gibi bazı ilçelerinin merkeze uzaklığı 200 kilometreyi bulduğu ve bu ilçelere bağlı köylerin mahalle haline getirilip büyükşehir bağlandığı yerlerde hangi hizmetin etkinliğinden bahsedilebilecektir?

Ülkemizde büyükşehir belediye yönetimine dair diğer bir sorun ise Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasındaki görev ve yetki karışıklığıdır. Bu durum hizmetlerin verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Büyükşehir belediyesinin ilçe belediyeleri üzerinde sahip olduğu yetkiler, vesayete dönüşmüş durumdadır. Bu vesayet ilişkisi ortadan kaldırılmalı, koordinasyona dayalı, demokratik bir ilişki tesis edilmelidir.

Ekonomik Girişimleri Verimli Bir Belediye

Belediyeler özellikle 1984 yılından sonra kendilerine verilen görevleri yerine getirmek amacıyla, kendi tüzel kişilikleri dışında bir takım ekonomik iştiraklere girmişlerdir. Belediyeleri şirket kurmaya iten pek çok faktör vardır. Ancak mevcut belediye şirketlerinin çok azı verimli çalışmaktadır. Büyük kısmı, KİT'lere benzer bir gelişme göstererek, etkinlikten ve rasyonellikten uzaklaşmışlardır. Bu şirketlerin artan orandaki zararları, belediye bütçelerinden kaynak aktarılarak ve araç gereç yardımı yapılarak giderilmeye çalışılmaktadır. Belediye şirketlerinden verimli çalışanlar ile gerçek bir ihtiyacı karşılayanlar korunmalı, diğerleri özelleştirilmelidir.

Paylaştığım bu anlayış ve düşünceye sahip, Mersin'in tüm sorunlarını, çare ve çözümlerini bilen deneyimli ekibimle beraber, halkın ortak arzusu ve kararı doğrultusunda Mersin Büyükşehir Belediye yönetimine talibiz.

Mersin'i, Mersin'de yaşayan ve Mersin'e hizmet eden herkesle birlikte büyütmeye kararlıyız."

Hazırladıkları projenin Mersin'de büyük ilgi gördüğünü altını çizen Başkan Kocamaz, "Bu kararlılığımıza uygun olarak, ulusal ve uluslar arası yetkinliğe sahip uzmanlarla birlikte hazırladığımız mega projelerimiz, halkın büyük ilgi, kabul ve desteğini görmüştür.

Bu projelerimizi, anlayış ve hoşgörünüze güvenle, başlıklar halinde arz etmek istiyorum:

MERSİN'E HİZMET PROJELERİMİZ:

-Tarihi Kent Merkezi Yenileme Projesi,

-Gar- Mezitli Hafif Raylı Sistem Projesi,

-Liman ve Lojistik Alanlar Düzenleme Projesi,

- Mersin Merkez Ulu Camii ve Çevresi Kentsel Tasarım Projesi,

-Her İlçe Merkezine Büyükşehir Hizmet Binası,

-Her İlçeye Spor Salonu, Yüzme Havuzu, Kapalı Semt Pazarı, Kültür Merkezi ve Kütüphane Projesi,

-Deniz Otobüsü ( MEDO),

-Deniz Uçağı (MEDU),

-Belediye Hizmet Kampüsü ve MESKİ,

-Karboğazı Kayak Merkezi Projesi,