Köy Muhtarı, Ezidi Aileyi Sahiplendi - Son Dakika
Güncel

Köy Muhtarı, Ezidi Aileyi Sahiplendi

Köy Muhtarı, Ezidi Aileyi Sahiplendi

Diyarbakır'da bir köy muhtarı 6 kişilik Ezidi ailenin tüm masraflarını süresiz olarak karşıladı ve muhtarları Ezidileri sahiplenme kampanyasına çağırdı.

02.09.2014 09:46  Güncelleme: 09:50

İŞİD teröründen kaçarak Türkiye'ye gelen Ezidi Kürtler, Güneydoğu'da dildaşlarından müthiş bir sahiplenme görüyor. Türkiye'ye gelen Ezidileri, genel olarak Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Belediyeleri tarafından himaye altına alındı. Ezidi Kürtlerine, yine Kürt vatandaşlar da sahip çıkıyor.

Şengalli ailelerden birçoğu Halil İbrahim Sınır Kapısı'ndan giriş yaparak Silopi'de onlar için kurulan çadır kentlere geldi. Halen gelişler devam ediyor. Silopi'den farklı Kürt illerine dağılımlar oldu. Ezidi Kürtleri en çok tercih ettikleri Diyarbakır'da, Büyükşehir belediyesi koordinesinde çeşitli merkezlere yerleştirildiler. Belediyeler Ezidilerin sayısının 3 bini geçmesi üzerine Yenişehir Park alanında 3 bin kişilik çadır kent kurdular. Ezidi ailelere barınak sağlamak için birçok vatandaşın da başvurduğu belirtiliyor.

Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Hüseyniğ köyünün muhtarı Zeki Alakuş ta başvuruda bulunanlardan biri belki de ilk kişi oldu. Alakuş, kaçışların başladığı günlerde bizzat aracıyla Silopi ilçesine giderek oradan 6 kişilik Şengalli Ezidi aileyi yanına alarak Diyarbakır'a getirdi ve tam donanımlı lojmanına yerleştirip tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

QESRA BAVE AVDO

Öz Diyarbakır Gazetesi olarak Muhtar Zeki ve konukları Ezidi ailesini ile görüşmeye gittik. Köye varmadan köyün 1 kilometre dışında Muhtar Zeki'nin 'Kesra Bave Avdo' isimli konağının önüne geldik. Araç durduğunda birkaç kişi karşıladı ve beni az ilerideki Muhtar Zeki ve oğlu Ferdi ile Ezidi konuğu Hasan Kasım Ali ve oğlu Saleh'in oturup çay içtiği karşıdaki evin gölgeliğine getirdi. Çok sıcak karşılandık. Önce soğuk su sonra demli bir çay ikram ettiler, hal hatır sorduk karşılıklı. Hasan Kasım Ali ve oğluna, şehirleri ve şehitleri için üzüntülerimi, Muhtar Zeki'ye de bu eşsiz davranışı karşısında duyduğum mutluluk ve memnuniyeti ilettim.

'BİZ ÖLÜYÜZ BİLİYOR MUSUN?'

Hasan Kasım Ali'ye olayları yaşadıklarını sordum. Sormadan edemiyorsunuz acaba Kasım Ali ve ailesi neler yaşamış nelere şahit olmuştu? Şengal konuşulmalıydı ve yaşananları bilinmesi gerekirdi. İŞİD'in saldırdığı gün tam 50 yaşına basan Hasan Kasım Ali'ye daha sadece 'Şengal' dediğimde dalıp gitmişti. Dalıp giden gözleri sanki başka bir âlemi izliyor ve o sırada sanki başka bir diyarda, belki hala Şengal'deydi. Sessizliği yine onun sözleri bozuyordu. 'Biz ölüyüz biliyor musun?' diyerek başlıyordu sözlerine nedenini alçak sesle ve şu sözlerle anlatıyordu:

"Ben Şengal'in Rambosi köyündenim. İŞİD bize saldırdığında silahlarımızla karşı koyduk. Birbirimizden çok kişiyi öldürdük, onlarda bizden biz de onlardan. Onlar sayı ve silah fazlalığı ile ağır silahları vardı. 4-5 saate yakın savaştık ve mermilerimiz tükendi. Ondan sonra kaçtık. Evlerimizdeki paralarımız, altın ve değerli eşyalarımız, hayvanlarımız her şeyimiz gitti, yerimizden yurdumuzdan edildik ama bunlar önemli değil. Kızlarımız kadınlarımız tecavüze uğradı, pazarlarda satılıyor. Biz nasıl yaşıyoruz ve bir şey yok diyelim ki" dediğinde ıslak gözlerinden adeta şimşekler çakıyor. Tabi bizde onunla hüzünleniyoruz ve ağlayacak dereceye geliyoruz.

MUHTAR ZEKİ'YE DÖNDÜĞÜNDE YÜZÜ GÜLÜYOR

Esmer yüzünde çukurlaşmış gözleri yine daldı. Birden irkildi ve "Her şeye rağmen 'Allah iyilerin yanında olsun. Zeki kardeşim gibi iyilerin yanında olsun' dilerek Muhtar Zeki'ye bakarak gülümsedi. Muhtarın büyük faydasını gördükleri kesin çünkü ne kadar acı ve ızdırap içinde olursa olsun Muhtara Zeki'ye döndüğünde yüzü hep gülüyor.

NE İŞİD'İ NE DE KARDEŞİM ZEKİ'Yİ UNUTMAYACAĞIM

Türkiye'ye nasıl geldiklerini ve muhtar Zeki ile yollarının nerede kesiştiğini sorduğumda Kasım Ali, yüzünü ekşiterek İŞİD'in ilk saldırısında kendilerini bırakıp kaçan Peşmergeler hariç, kahraman olduğunu belirttiği Peşmerge ve YPG'ye teşekkür etti. Uzun yolculuk sonrası geldikleri Halil İbrahim sınır kapısından geçerek Silopi'de çadır kente vardıklarını anlatan Hasan Kasım Ali, sonraki gelişmeleri şu ifadelerle anlatıyor;

AYNI GÜN EVİN BÜTÜN EKSİKLİKLERİ GİDERİLDİ

"Biz çadır kente daha gelir gelmez, çadır kentin dışında birinin 6 kişilik bir aileyi yanına alacağını duydum. Koştum hemen 6 kişilik aile olduğumuzu ve o bizi kabul edecek kişiyle görüşme isteğimi bildirdim. Muhtar Zeki ile görüştüm. Hemen bize araba tuttu ve Diyarbakır'a doğru yola çıktık. Gelir gelmez evimize yerleştik aynı gün evin bütün eksiklerini giderdi. Hatta havanın sıcak olmasından ötürü pervane isteğimize klima alarak cevap verdi. Zeki kardeşim gerçekten çok iyi olan insanlarda biri. Ben ölene kadar İŞİD'i unutamayacağım gibi kardeşim Zeki'nin bu bize yaptığı iyilik ve güzellikleri de unutmayacağım"

ŞENGAL SANKİ MUHTAR ZEKİ'NİN ÖZ VATANI

Muhtar Zeki'ye döndüm, tam bir yurtsever ve ne yapması gerektiğini iyi bilen bir tecrübe. "İlk baştan anlat muhtarım. İyi yapmışsın da nasıl gelişti" diye sordum. Sanki az önce Xale Hasan'ın yüzünün aldığı ifade Muhtar Zeki'nin yüzünde belirdi. Sanki olayları kendisi yaşamış gibi, sanki Xale Hasan onun öz kardeşiymiş gibi konuşuyor. 'Veğta ku İŞİD ket nav Şengale fena ku bıkevın ser dilemin' sözleriyle Şengali öz vatanı gibi anlatıyor.

"EZİDİ KARDEŞİMLE ASLINDA KENDİME SAHİP ÇIKTIM"

"Üç gün televizyonun önünden kalkamadım. Sonrasında 'ne yapabilirim' diye silkindim ve aracıma atladığım gibi Ezidilerin çadırlara yerleştirildiği Silopi'ye geldim. Yolda kaç kişilik bir aileye bakabileceğimi hangi talepte bulunacağımı kendimle konuştum ve Silopi'ye vardım" dilerek sıkıntı ve kızgınlık sonrası ani olarak verdiği sahiplenme kararını uygulamaya koymak için gösterdiğini kararlılığını dile getiriyor. Nitekim "Benim orada sahiplenmem aslında kendimi sahiplenmemdir çünkü Ezidi Kürtler ile farklı dinlere mensup olsak ta Âdem ve Havva'dan öz kardeşleriz. Biz Kürtler birbirimizin öz kardeşleriyiz" diyerek sahiplenme derecesinin ölçüsünü de veriyor.

İSTEDİKLERİ KADAR KALABİLİRLER

Muhtar Zeki, "Kardeşim Hesan" dediği Şengalli Hasan Kasım Ali ve ailesine istedikleri zamana kadar bakabileceğini, maddi ve manevi hiçbir sıkıntısının bulunmadığını belirtiyor. ihtiyaç sahibi birinin gelip kalması, düğün, dernek, taziye gibi işlerde kullanılmak üzere hazırladığı lojmanı aileye teslim ettiğini evin artık kendisinin değil, Ezidi ailenin olduğunu ifade eden Muhtar Zeki Alakuş, "Vallahi benim evimde ne var ise onların evinde de o vardır. Benim evimde ne pişiyorsa onların da evinde o vardır" diyerek tüm ihtiyaç giderlerini karşıladığını anlatıyor.

MUHTAR ZEKİ'DEN 'HAYDİ, KÖYLER, EZİDİ HALKINA SAHİP ÇIKALIM' KAMPANYASI

Birde kendi çabasıyla başlattığı daha doğrusu başlatmaya karar verdiği kampanyasını da açıklıyor; "Sur ilçesinin 248 köyü var. Bu her bir köy bir Ezidi aileyi yanına alarak onların bakımını üstlenirse 248 aile yani yaklaşık 2 bin 500 Ezidi kardeşimiz rahatlamış olur. Bunu yapabilmemiz lazım. Bu kampanyayı belediye başkanlarımızla paylaşacağım. 'Haydi köyler, Ezidi halkına sahip çıkalım' kampanyası başlatıyorum ve kendi imkanlarımla çevre köylere bildiriyorum"

ŞENGALİN YARALI KADINLARI

Sohbet ederken hane halkı da yanımıza geldi. İkinci kez çay hazırlamışlar ne kadar da misafirperverler. Kadınlar şöyle bir utangaç bakış attılar yüzümüze ve başını önüne eğerek 'Hoş geldin' dediler. Kendilerine 'Hoş bulduk' derken, ruhlarının bir parçasının hala Şengal'de ve yaralı olduğunu sanki görüyordum.

AVRUPA'YA GİTMEK İÇİN YARDIM İSTİYORLAR

Fotoğraf çekiminin ardından vedalaşırken Hasan Kasım Ali, ellerimi sıkı sıkıya tutarak oğlunun Hollanda'da, kızının da Amerika'da yaşadığını yakın zaman içinde bu ki ülkeden birine gitmek istediklerini ve devletten bu konuda yardım beklediklerini söyledi. Muhtar Zeki son sözde yine aile büyüklerini Ankara'ya büyükelçilikleri götüreceğini de belirterek bizleri yolcu etti.

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Köy Muhtarı, Ezidi Aileyi Sahiplendi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement