Memur-sen Bursa İl Temsilciliği'nden Toplu Sözleşme Değerlendirmesi

Toplu Sözleşme görüşmelerini değerlendiren Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, "Hükümet masaya yeni ve yüksek teklifler getirmeli" dedi.

Hükümetin 2016 için memurlara teklif ettiği yüzde 4+4 zam önerisini 5+4'e çıkarmasını Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, sendika binasında gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla değerlendirdi. Memur-Sen olarak, 3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine son derece kapsamlı bir toplu sözleşme teklifi hazırladıklarını ifade eden Numan Şeker, "Genel merkez yöneticilerimiz, 11 hizmet kolundaki sendika yöneticilerimiz, il başkanlarımız ve danışmanlarımız ile birlikte ekonomik, sosyal, insani ve toplumsal bakımdan kapsamlı bir teklif hazırladık. Yetkili konfederasyon olarak tekliflerimizi, sadece 850 bin üyemiz adına değil, 3 milyon 200 bin kamu görevlisi, 1 milyon 900 bin kamu görevlisi emeklisi başta olmak üzere aileleriyle birlikte 20 milyon insan için toplu sözleşme masasına taşıdık. Tekliflerimizin hem cüzdana hem de vicdana yönelik olmasına özen gösterdik" diye konuştu.

Yüzdelik zam, taban aylığı, refah payı ve enflasyon farkından oluşan dörtlü bir mali paket olarak maaş ve ücretlere yönelik zam tekliflerini hazırladıklarını belirten Şeker, "Bu mali paketle, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine, 2016 yılında birinci altı ayda yüzde 8, ikinci altı ayda yüzde 8 olmak üzere kümülatif yüzde 16.64, 2017 yılında birinci altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 7 olmak üzere kümülatif yüzde 14.49 zam istedik. En düşük kamu görevlisi maaşı ile en yüksek kamu görevlisi maaşı arasındaki makasın daralması hedefiyle, 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere taban aylığına 2016 yılında 150 lira, 2017 yılında 100 lira seyyanen zam teklif ettik. Ülkenin büyümesinde ve gelişmesinde büyük emeği bulunan kamu görevlilerine 2016 yılı için, 2015 yılı ekonomik büyüme oranının yüzde 50'sini ve 2016 yılındaki üçer aylık dönemlerdeki ekonomik büyümenin de takip eden ayda refah payı olarak yansıtılmasını istedik. 2017 yılında da üçer aylık büyümenin, kamu görevlilerinin maaşlarına yansıtılması uygulamasının devam ettirilmesini talep ettik" şeklinde konuştu.

Hükümete mali paketin yanında parasal ödemelerle desteklenmiş sosyal haklara ilişkin tekliflerden oluşan bir paket de sunduklarını hatırlatan Şeker, "Bu sosyal paketle, yan ödeme katsayısının yüzde 50 artırımlı ödenmesini istedik. Kıdem aylığı gösterge rakamının 5 kat arttırılmasını ve süre sınırı olmadan uygulanması teklifine yer verdik. 60 lira olan toplu sözleşme ikramiyesinin yetkili sendikalara üye olanlara, yüzde 100 artırımlı olacak şekilde 120 lira olarak ödenmesini istedik. Eş yardımının 177 liradan 275 liraya, 6 yaş üstü için 21 yira, 6 yaş ve altı için 42 lira olan çocuk yardımının yaş ayırımı olmaksızın 75 liraya yükseltilmesi teklifini masaya taşıdık. Gelir vergisi kaynaklı maaş kayıplarının telafisini istedik. Bu kapsamda, yıl boyunca maaştan yapılacak gelir vergisi kesintisinin yüzde 15 olmasını ve bu oranın aşılması halinde aşan kısmın işveren tarafından karşılanmasını istedik. 2016 yılı için 830 lira, 2017 yılı için 1.037 lira doğum yardımı, kamu görevlisine 3 bin 157 lira, eş ve çocuklarına bin 578 lira ölüm yardımı istedik. Büyükşehirlerde 300 lira, diğer illerde 250 lira kreş yardımı ödenmeli dedik. Kamu görevlilerine 3 bin 946 lira, çocuklarına bin 578 lira evlenme yardımı istedik. Merkez ve taşra ayrımı yapılmadan ücretsiz servis hizmeti sunulmasını ya da her gün için 5 lira servis yardımı istedik. Yemek servisinin ücretsiz olmasını; yemek servisi yoksa öğün başı 6 lira yemek yardımı yapılmasını teklif ettik. 2016 yılı için 125 lira, 2017 yılı için 150 lira giyecek yardımı, yemek çıkmayan yerlerde 6 lira yemek yardımı yapılmasını istedik. Ramazan ve Kurban bayramlarında bin 578 lira dini bayram ikramiyesi verilmesini teklif ettik. Yine fazla mesai ve tazminatlarda yüzde 100'lere varan artışlar istedik" diye konuştu.

Memur-Sen olarak sundukları kapsamlı tekliflerle 3 Ağustos'ta başlayan 3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin üç kazanımla başladığını vurgulayan Şeker, "Başbakan Sayın Davutoğlu'nun Memur-Sen 5. Genel Kurulu'nda talebimiz üzerine taahhütte bulunduğu 2005 yılından sonra görev başlayan kamu görevlilerine bir derece verilmesi, Kamu İşveren Heyet Başkanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik'in de kabul etmesiyle toplu sözleşme görüşmelerinin ilk oturumunda elde edilen kazanım oldu. Aynı oturumda eş durumu özrüne dayalı atamalarda 3 yıllık sigortalılık süresi şartı kaldırılarak, iki yıl içinde 360 gün prim ödeme ve halen sigortalı olarak çalışma şartının getirilmesiyle önemli bir mağduriyet giderildi. Yine toplu sözleşme düzeninde ve görüşme sisteminde değişikliğe gidilerek hizmet kollarının teklifleri özel bir gündemle ele alındı ve ikinci oturumda hizmet kollarının teklifleri tek tek tartışıldı" şeklinde konuştu.

"Kamu İşveren Heyeti'nin, son iki oturumda Memur-Sen olarak ortaya koydukları kararlı duruş sonrasında gelinen noktanın önemli ancak yeterli değil" diyen, Şeker, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:

"Biz, mali ve sosyal haklar bakımından 'Büyük Türkiye', vicdani tekliflerimiz açısından da 'Yeni Türkiye' iradesiyle örtüşen teklifler bekliyoruz. Biz, kasanın anahtarının değil emeğimizin hakkının peşindeyiz. Memur-Sen ve on bir hizmet kolundaki yetkili sendikalarımız, Türkiye'nin sahip olduğu ekonomik gücün ve değerler zemininin, hem mali ve sosyal haklarımızı hem de sosyal ve vicdani haklarımızı karşılayacak seviyede olduğunu biliyoruz. Sermaye kesimine, girişimcilerine teşvik paketleriyle destek olan siyasi irade toplu sözleşme masasını, emeğiyle ve alın teriyle geçinen kamu görevlilerine yönelik 'sosyal teşvik paketi'ni hayata geçirme zemini olarak görmeli ve gereğini yapmalıdır. Hükümet ve Kamu İşveren Heyeti, toplu sözleşme imzalamak ve kamu görevlilerini mutlu etmek istiyorsa, kasanın ağzını açmalı, hakkımızı vermeli ve bu amaçla kamu görevlilerine oransal zam yanında taban aylığı ve refah payı ile birlikte sosyal yardımlarda da önemli ölçüde artışlar sağlamalıdır." - BURSA