Otizmi Yendi Önce Pizzacı Sonra Manken Oldu - Son Dakika
Güncel

Otizmi Yendi Önce Pizzacı Sonra Manken Oldu

Görüntü Dökümü : Otizmli çocuk Ayberk Fedakar anne Otizmi yendi önce pizzacı sonra manken oldu Naciye Aksu üvey oğlu Ayberk'i sevgisiyle otizmin dünyasından çıkarmakla kalmadı, iş dünyasına atılmasını da sağladı.

03.02.2016 13:31

Görüntü Dökümü :

Otizmli çocuk

Ayberk

Fedakar anne

Otizmi yendi önce pizzacı sonra manken oldu

Naciye Aksu üvey oğlu Ayberk'i sevgisiyle otizmin dünyasından çıkarmakla kalmadı, iş dünyasına atılmasını da sağladı. Ayberk hem bir pizzacı da çalışıyor hem de ünlü bir erkek giyim firması için mankenlik yapıyor

2013'te yılın annesi seçilen bilgisayar mühendisliği Naciye Aksu, Ayberk için oluşturduğu sosyal medya hesabında, aynı durumdaki annelere Ayberk'i topluma nasıl kazandırdığını anlatıyor

Aksu: "Bir insanı sevmek için kan bağının olması gerekmiyor. Eğer karşılıksız, beklentisiz seven bir insansa benim yaptığımın daha fazlasını yapar"

Kanada'dan teklif alan Ayberk Aksu, özel bir defilede podyuma çıkacak

DUYGU YENER - Üvey annesinin sevgisiyle otizmin dünyasından çıkmayı başaran 17 yaşındaki Ayberk Aksu, hem bir pizzacıda çalışıyor hem de ünlü bir erkek giyim firması için mankenlik yaparak para kazanıyor. Türkiye'nin ilk otistik mankeni olan Ayberk'in hikayesi dünyanın da ilgisini çekti. Ayberk defileye çıkması için Kanada'dan davet aldı.

ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunu Naciye Torunlar, 2010 yılında evlendiğinde, eşinin ilk evliliğinden dünyaya gelen oğlu Ayberk ile tanıştı. Kimseye sarılmayan, dokunmasına izin vermeyen hatta konuşmayan Ayberk'in durumunun kendisini çok üzdüğünü belirten Naciye Aksu, Ayberk'i otizmin dünyasından nasıl çıkardığını AA muhabirine anlattı.

"Otizmin çaresi yok" diyenlere inanmayarak hastalıkla ilgili bilgi toplamaya başladığını, otizmli insanların başarı öykülerini araştırdığını aktaran Aksu, Bill Gates, Arşimet, Beethoven gibi isimlerden ilham aldığını ifade etti.

Evlendiğinde, 13 yaşında olan Ayberk'in konuşamadığını, kendi başına hiçbir şey yapamadığını anlatan Aksu, ilk günlerde yaşadıklarını "Otizmi hiç bilmiyordum. Ayberk ile tanıdım. Tüm aldığı eğitimler, terapiler... Babası bana her şeyi anlatmıştı. 16 aylıktan itibaren müzikle, sporla, atla her türlü terapiyi almıştı. Sonuç, göz teması yok, konuşma yok, üzerini giyme, tuvalet alışkanlığı, hiçbir şey yoktu" sözleriyle aktardı.

İlk evliliğinden kendisinin de Barkın adında bir oğlu olduğunu ifade eden Aksu, Ayberk'i, yurt dışında eğitim gören oğlunun yerine koyduğunu ve ona nasıl davranıyorsa Ayberk'e de öyle davrandığını söyledi.

"Ayberk'e sadece imkan verdim"

"Yanına yaklaşma, saçına dokunma, krize girer" denildiği için ilk yıl çocuğun yanına hiç yaklaşmadığını dile getiren anne Aksu, şunları anlattı:

"Ona zarar vermekten korktum, yanlış bir şey yaparım diye. Bilinçaltımda da ona yaklaşmak vardı. Silivri'de yazlık bir sitede oturuyorduk. 'Bir, iki ay yalnız kalmak istiyorum' dedim. İzmir'de ev tutmuştuk, iki bakıcı vardı. Eşim 'Çok zor' dedi. Ayberk'in hiç bağlantısı yok sanıyorduk. Otizmi unuttum. Bir de oğlumu çok özlüyordum. Ben onu Barkın'ın yerine koydum. Barkın'ı nasıl yetiştirdiysem onu uygulamaya başladım. Ayberk'in odasında bir tane yatak vardı. Başka hiçbir şey yoktu. Kendisine zarar vermesin diye. Önce odasını değiştirdim. Yatak, televizyon, bilgisayar, çalışma masası, müzik aletleri aldım. Barkın'ın odasının birebir aynısını yaptım. Dolap yaptım, beş tişört, beş şort, beş çorap koydum. Kapının arkasına bir kot pantolon, bir keten gömlek astım. Eskiden bakıcılar giydiriyordu.Daha ilk günden ben giyineceği zaman tişörtünü almayı, çorabını giymesini söyledim. Ona yaptığım aslında hep imkan vermek oldu. 24 saat, bir saniye boş bırakmadım, hep oyaladım. Üçüncü gün benle birebir göz teması oldu. Görür görmez güldü. Hiç gülmeyen, asla saçına dokundurmayan çocuk üçüncü gün benim omzuma yattı. 'Saçıma okşa' diyordu" dedi.

Otizmin yenmenin formülünün "sevgi" olduğunun altını çizen Aksu, aynı durumda olan annelere, çocuklarını bakıcıların eline bırakmamaları tavsiyesinde bulundu. Ayberk'in kısa zamanda beslenme ve tuvalet alışkanlığını da kazandığını kaydeden anne Aksu, "Ayberk'i kör, sağır, dilsiz düşündüm. Hiçbir şey bilmeyen 10 aylık bebek gibi düşündüm. Ona imkanlar verdim. Bardak tutmayan çocuğa çay demlemesini öğrettim" diye konuştu.

"Anne olmak için kan bağına gerek yok"

Üvey anne olmasıyla ilgili olarak sürekli kendisine "Neden yapıyorsun" şeklinde sorular geldiğini anlatan Aksu, "Benim 23 yaşında da bir oğlum var. Benim oğluma da sorsanız belki de ben iyi bir anne değilimdir. Bir insanı sevmek için kan bağının olması gerekmiyor. Eğer karşılıksız beklentisiz seven bir insansa benim yaptığımın daha fazlasını yapar. Bence anne ve babamdan aldığım eğitiminden kaynaklanıyor. Ailemizden gördüğümüzle bugünlere geliriz. Üvey, öz, kan bağı, bunlara inanmıyorum önce karşılıksız, beklentisiz, vicdanlı her insan bunu yapabilir" ifadelerini kullandı.

Naciye Aksu oğlu Ayberk Aksu adına oluşturduğu sosyal medya hesabı üzerinden, kendisi gibi olan annelerin yaralarına merhem olmaya çalışıyor. Ayberk'i nasıl konuşturduğunu, yürüttüğünü, kendi başına nasıl yaşamayı, çalışmayı öğrettiğini ve ona olan duygularını anlatan Aksu'nun takipçi sayısı 3 milyona ulaştı.

Ayberk'in kendi ihtiyaçlarını karşılamasının ardından onu iş hayatına da yönlendiren anne Aksu, yaşadıkları yerde bir pizzacıda yarı zamanlı çalışmasına izin verdiklerini söyledi. Çalıştığı yerde çok sevilen Ayberk, sunumuyla müşterilerin de beğenisini topluyor. Ayberk'in hikayesi ve fiziksel görünümü de ünlü bir erkek giyim firmasının da dikkatini çekmiş. Firma tarafından mankenlik teklif edilen Ayberk, bu sayede Türkiye'nin ilk otistik mankeni oldu.

Otizmin duvarlarını aşan Ayberk'in hikayesi Türkiye'nin sınırlarını da aştı. Kanada'dan teklif alan Ayberk Aksu, özel bir defilede podyuma çıkacak.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Otizmi Yendi Önce Pizzacı Sonra Manken Oldu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement