Vali Toprak Soma Eylemlerini Değerlendirdi

İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir'de 14-17 Mayıs tarihleri arasında Soma faciasını bahane ederek sokaklara çıkan grubun çevreye ve kamu mallarına zarar verdiği eylemleri değerlendirdi.

Vali Toprak'ın açıklamaları şöyle:

"13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen ve ülkeyi yasa boğan maden faciası ile ilgili pek çok siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve sendikaların organize ettiği protesto eylemleri sırasında yasal mevzuat sınırları zorlanarak kolluk kuvvetlerince olabildiğince müsamaha gösterilmiş ve toleranslı davranılmıştır."

14 Mayıs 2014 günü il merkezinde yapılan protesto yürüyüşü eyleminde Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yönetici ve üyeleri ile bazı siyasi partiler ile marjinal gruplara mensup şahıslardan oluşan 5.000 kişinin Basmane Meydanı'ndan hareketle takriben iki kilometrelik bir güzergahı yürüyerek, kent trafiğini ve vatandaşın normal yaşam şartlarını bozacak şekilde Konak Merkez Bankası önüne geldiğini, ısrarla Konak Meydanı'na geçme talebinin güvenlik nedeni ile uygun görülmediğini, topluluk içerisindeki polisle çatışmaya hazırlıklı ve kararlı marjinal grupların polislere taşlı ve havai fişekli saldırıları sonucu polisin orantılı müdahalesiyle dağılmalarının sağlandığını söyledi.

15 Mayıs 2014 günü sendikalar tarafından alınan bir gün iş bırakma eylem kararı çerçevesinde saat 09.30'da Basmane Meydanı'nda toplanan DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipler Birliği ile bazı siyasi parti yönetici ve üyelerinden oluşan kalabalığın içerisine her zamanki gibi özellikle sızıp aktif rol alan marjinal grupların ana kitleyi yönlendirerek polisle karşı karşıya getirmeyi amaçladıkları, yanlarında taş, sapan, bilye, havai fişek ve benzeri saldırı malzemesi aldıkları ve mutlaka polis ile çatışmaya girmek için zemin hazırlayacakları bilgisine ulaşıldığını söyledi.

Vali Toprak, topluluğun bir bölümünün önceki gün aynı güzergahı kullanarak Merkez Bankası önüne intikal ederken, çatışma çıkarmak isteyen bir diğer grubun Konak Pier Köprüsü altından Sahil Bulvarı'nı takiben Konak Meydanı'na yürümek istediğini bildirdi. Toprak, bu noktada tedbir alan güvenlik kuvvetlerine taşlı ve fiili saldırıda bulunulmuş ve kolluk kuvvetlerince orantılı müdahale edilmek sureti ile grubun dağıtıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu esnada grubun provoke edildiğini gören büyük bir grup sağduyulu bir davranışla gruptan ayrılmış, alanda kalan bir grup sendika ve oda mensubu katılımcı SGK önünde basın açıklaması ve konuşmalar yaptıktan sonra alanı terk etmiş, polisle çatışmak amacı ile hazırlıklı gelen marjinal gruplar saatlerce polis araçlarına ve çevreye zarar vermeye, yolları trafiğe kapatmak için barikat oluşturmaya, çevredeki banka şube ve ATM'leri ile belediye otobüsleri ve işyerlerini tahribe yönelmiştir."

Vali Toprak, yakın geçmişte İzmir Kent Merkezinde değişik olayları bahaneyle sokağa dökülen kitlelerin arasına aynı art niyetli hesaplarla sızan söz konusu marjinal örgüt ve grupların günlerce kentin çeşitli bölgelerinde yolları trafiğe kapatmış, özel ve kamu mallarına tahribat ve zararlar vermiş, kamyonlar dolusu kaldırım taşlarını sökerek sokakları savaş alanına çevirdiğini bildirdi.

Toprak, bu şiddet gösterileri ve fiillerini sona erdirmek amacıyla yapılan orantılı polis müdahalesini bile bir takım çevrelerin "demokratik hakkın kullanılmasının engellenmesi" şeklinde provoke ederek kamuoyunu bilinçli şekilde yanıltmaya çalıştığını anlattı.

Toprak, son olaylar nedeniyle ilin valisi ve emniyet müdürünü "Devlet şiddeti uygulamakla" suçlayanların farkına varmadan veya bilerek, vandallık yapan, terör estiren gruplara destek verip cesaretlendirdiğini söyledi.

Bu arada bir Sayın Milletvekilinin konuşmalarının satır arasında da olsa "eylemcileri provokasyonlara karşı uyarmış olmasını" memnuniyet verici bulduğunu ifade eden Toprak, açıklamasına şöyle devam etti: "Yakın geçmişte benzeri eylemler esnasında İstanbul'da yaralanıp bilahare vefat eden bir çocuğumuz üzerinden günlerce İzmir dahil pek çok kentimizde protesto adı altında her türlü şiddet gösterisi yapmak sureti ile istismar alışkanlıklarını devam ettiren marjinal gruplar, ilimizdeki son olaylar esnasında 4 gün boyunca aralarına alıp polise karşı ön saflarda rol verdikleri pek çok çocuk gibi A.K. isimli (13) yaşındaki bir çocuğun parçalanmış aile yapısını istismar ederek, onun üzerinden nemalanmayı ve polis üzerinden de devlete vurmayı amaçlamışlar ve maalesef bazı medya organlarının da desteği ile gündem oluşturmuşlardır. Bu vesile ile yıllardan beri özellikle parçalanmış aile çocukları başta olmak üzere suça sürüklenmeye elverişli çocuklarımızın bu ve benzeri art niyetli örgütler ve marjinal yapıların tuzağına düşürülmemesi konusunda özelde ailelerin, genelde de toplumun tüm kesimlerinin dikkatli ve duyarlı olması gerektiğini bir kez daha belirtmekte yarar görüyoruz. Sayın kamuoyunun ve İzmir halkının özellikle bilmesini istiyoruz ki; devlet ve devletin hiçbir kurumunun meşru ve yasal zeminde hak arayan, düşünce ve tepkisini ortaya koyan, beğenmediği şeyleri protesto eden hiçbir kişi ile ya da grupla karşı karşıya gelmek ve engellemek gibi bir tavrı yoktur ve olmamıştır."

Vali Toprak, tepki ya da protesto eylemlerini şiddet motifleri ile besleyen ve bunu toplumun büyük kesiminin yaşam ve hareket alanlarını kısıtlayarak kendi özgürlükleri şeklinde hayata geçirmek isteyenlere ise hiçbir demokratik ülkede izin verilemeyeceği ve müsamaha gösterilemeyeceğinin çok açık olduğunu belirtti. İzmir'de yapılanların da aynı amaçla ve kahir ekseriyeti sağ duyu sahibi olan İzmir halkının can ve mal güvenliği için olduğunu anlatan Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: " Güvenlik güçlerinin yasal yetkilerini orantılı olarak kullanma gayretine engel oluşturmak amacıyla bazı kurum yetkililerinin kurumsal imkanlarını 'görevi olmasına rağmen' kullandırtmama konusundaki ideolojik ve popülist tavır ve yaklaşımlarına karşın, aynı duyarlılığımızı ve kentimizin güvenliğini sağlamadaki kararlılığımızı devlet olarak devam ettireceğimizden hiç kimse şüphe duymamalıdır." - İZMİR