Başbakan Erdoğan, Tümsiad'ın İftarına Katıldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  yurt dışında kimilerini kandırmak, aldatmak, belli çevreleri yanlış bilgilendirmek, çok farklı bir Türkiye fotoğrafı sunmak suretiyle Türkiye'nin uluslararası imajını karalamaya çalışan bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bulunduğunu belirterek, "Hükümete olan kin ve öfkelerini öyle bir boyuta taşıyorlar ki, 'Türkiye'yi çökertirsek hükümeti de çökertmiş oluruz' anlayışıyla ihanet boyutuna varan girişimlerin içine giriyorlar. Bakın açık açık söylüyorum: Allah vermesin Türkiye'yi düşman işgal etse, 'Sizi bu hükümetten, bu partiden kurtaracağız' diye bu topraklara düşman girse, ne yazık ki onları çiçeklerle karşılayacak, bağrına basacak kadar gözü dönmüş olanlar var maalesef" dedi.

Başbakan Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği'nce (TÜMSİAD) Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar programına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, bundan yaklaşık 2,5 ay önce 7 Nisan'da TÜMSİAD'ın 5. Genel Kurulu'nda  bir araya geldiklerini ve gündemi değerlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, hem nisan hem de arkasından gelen mayıs ayının Türkiye ekonomisi açısından tarihinin en parlak dönemi olduğunu söyledi. Erdoğan, Türkiye ekonomisinin 2012 büyüme rakamlarının açıklandığını, Türkiye ekonomisinin yüzde 2,2 oranında büyüdüğünü öğrendiklerini, 2012'de ciddi oranda daralma kaydeden Belçika, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan gibi ülkelerin ekonomik büyümeleri ekside kalırken, Türkiye'nin büyüdüğünü aktardı.

Erdoğan, Almanya, İngiltere, ABD, Japonya gibi büyük ekonomilerin aynı dönemde çok cüzi oranda büyüdüklerini, AB ortalamasının yüzde -0,2 olduğunu gördüklerini, dünyada böyle bir daralma yaşanırken Türkiye ekonomisinin yüzde 2,2 büyüme oranıyla farklılığını ortaya koyduğunu kaydederek, Türkiye ekonomisinin küresel finans krizinde çok sağlam, çok korunaklı bir konumda olduğunu ispat ettiğini, mayıs ayında çok daha büyük başarı ve rekorlara şahit olduklarını, 14 Mayıs'ta IMF'ye son borcun ödendiğini, IMF ile aralarında olan borç ilişkisini uzun bir aranın ardından sıfırladıklarını anlattı.

Enflasyonda, işsizlikte, ihracatta mayıs ayının son derece parlak geçtiğini, nükleer santral ihalesi, 3. köprünün temelinin atılması, İstanbul'a yapılacak 3. havalimanının ihalesinin gerçekleştirilmesi noktasında da mayıs ayını çok farklı yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, mayıs ayının son günlerinde ortaya çıkarak haziran ayı boyunca devam eden olayların Türkiye'nin birçok başarısı gibi ekonomideki başarısını da doğrudan hedef aldığını bildirdi.

Başbakan Erdoğan, nisan ve mayıs aylarında yaşadıkları tarihi düzeyde başarıların ardından Türkiye ekonomisinin son derece kapsamlı ve planlı bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, bu başarıları gölgelemek, bu rekorları zedelemek, Türkiye'nin küresel kriz ortamında gösterdiği performansı yavaşlatmak için hem içerden hem dışardan çok ciddi bir tuzağın, çok ciddi bir senaryonun uygulamaya geçirildiğini gördüklerini aktardı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şunu çok net bir şekilde ifade ediyorum. Yapılan tüm saldırılara, kurulan tüm tuzaklara rağmen Türkiye ekonomisi bunlardan etkilenmemiş, bunlara prim vermemiş, yolunda emin, kararlı adımlarla ilerlemeye devam etmiştir. 2012'nin ocak-haziran döneminde Türkiye'de otomobil satışı 244 bin.  Bu yılın ocak-haziran döneminde ise otomobil satışı ne biliyor musunuz? 292 bin. Bakın artıyor. Geçen yılın ilk 6 ayında 1 milyon 35 bin adet buzdolabı satılmıştır. Bu yılın ilk 6 ayında 1 milyon 192 bin buzdolabı satıldı. Aynı şekilde artış devam ediyor. Geçen yılın ilk 6 ayında 921 bin adet çamaşır makinesi satılmıştı. Bu yılın ilk 6 ayında yine artış var. 933 bin adet çamaşır makinesi satıldı. Turizmde aynı şekilde geçen yıla göre daha iyi durumdayız. Ocak-mayıs döneminde Türkiye'ye 8 milyon 841 bin turist gelmişti. Bu yıl aynı dönemde 10 milyon 475 bin turist geldi. Ne diyorlardı? 'Turist artık gelmiyor, gelmeyecek'. Böyle bir şey var mı? Yok. Artıyor, artmaya da devam edecek. Geçen yılın ilk 5 ayında turizm gelirimiz 6,5 milyar dolardı, bu yılın ilk 5 ayında turizm gelirimiz 8,3 milyar dolar oldu."

"Türkiye'nin uluslararası imajını karalamaya çalışanlar başarılı olamadı"

Erdoğan, ihracatın da aynı şekilde geçen yılın ilk 5 ayına göre yüzde 3 oranında artış kaydettiğini dile getirerek, bütün saldırılara, tuzaklara, özellikle de Türkiye ekonomisine yönelik içerden ve dışardan yapılan psikolojik taarruzlara rağmen ekonominin çok kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ettiğini söyledi.

İçerdeki olayların turizmi doğrudan hedef aldığını, Türkiye'ye turist gelmemesi için gösterileri yapanların çok büyük çaba sarf ettiğini ancak başarılı olamadıklarını dile getiren Erdoğan, tüketimi azaltmak için '6 ay tüketmeyelim, ekonomiyi batıralım' diye alçakça çağrı yapanların da bu konuda başarılı olamadığını aktardı.

Erdoğan, bazı medya kuruluşlarının uluslararası yatırımcıları ürkütmek, onlara çok farklı bir Türkiye fotoğrafı sunmak için çok gayret gösterdiğini, manşetler attığını ancak onların da başarısız olduğunu, bu kimselerin şu anda çok farklı bir oyunu oynamaya devam ettiklerini kaydederek, yurt dışında kimilerini kandırmak, aldatmak belli çevreleri yanlış bilgilendirmek, çok farklı bir Türkiye fotoğrafı sunmak suretiyle Türkiye'nin uluslararası imajını karalamaya çalıştıklarını anlattı.

"Düşmanı çiçeklerle karşılayacaklar var"

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu yapan kim? Bunu yapan maalesef bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Hükümete olan kin ve öfkelerini öyle bir boyuta taşıyorlar ki, 'Türkiye'yi çökertirsek hükümeti de çökertmiş oluruz' anlayışıyla ihanet boyutuna varan girişimlerin içine giriyorlar. Bakın açık açık söylüyorum:  Allah vermesin Türkiye'yi düşman işgal etse, 'Sizi bu hükümetten, bu partiden kurtaracağız' diye bu topraklara düşman girse, ne yazık ki onları çiçeklerle karşılayacak, bağrına basacak kadar gözü dönmüş olanlar var maalesef. İşgal altındaki mütareke basını neyse, bazı medya kuruluşlarının durumu da işte bu. Sandıktan çıkamayacaklarını anlayan, darbelerden de umutları kesilen çevreler, şu anda yurt dışında Türkiye aleyhine saldırılar tertip ederek, kampanyalar düzenleyerek, birilerini aldatıp, kullanıp, iftira dolu bildirilere imza attırarak, kendi ülkelerinin, yani kendi bindikleri geminin tabanını kemiriyorlar."

Erdoğan, bu kimselerin anlamadıkları, asla da anlamayacakları bir şey olduğunu, Türkiye'nin, bu saldırılar karşısında yıpranacak, sarsılacak, zarar görecek kadar küçük bir ülke olmadığını kaydederek, Türkiye'nin ekonomisiyle, dış politikasıyla, en önemlisi de 76 milyon basiretli, ferasetli milletiyle, çok güçlü bir ülke, çok güçlü bir devlet olduğunu söyledi..

- İstanbul