AK Parti Grup Toplantısı...(2)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat soruşturmasının ucunun nereye kadar dayanacağını zamanın göstereceğini belirterek, "Bundan sonra demokrasi asla ve asla kesintiye uğramayacaktır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat soruşturmasının ucunun nereye kadar dayanacağını zamanın göstereceğini belirterek, "Bundan sonra demokrasi asla ve asla kesintiye uğramayacaktır. En önemlisi de demokratik rejime kastedenler, milli iradeye, Millet Meclisi'ne, seçilmiş hükümete kastedenler bundan sonra er ya da geç sanık sandalyesine oturacaklarını bilecek, bu millete kötülük yapamayacaklardır" dedi.
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 23 Nisan'da TBMM'nin 92. kuruluş yıldönümünün idrak edileceğini söyledi. 23 Nisan 1920'den itibaren Meclis'in milli iradenin tecelligahı olduğunu belirten Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal'in 21 Nisan 1920'de ve 22 Nisan 1920'de gönderdiği iki telgrafı okudu. Başbakan Erdoğan, ilk telgrafta 23 Nisan'da Büyük Millet Meclisi'nin Cuma namazı sonrasında dualar ve kurbanlarla açılacağının belirtildiğini söyledi. İkinci telgrafta ise Atatürk'ün kısa,
öz fakat son derece önemli ve anlamlı bir telgrafı tüm Türkiye'ye, özellikle de askeri birliklere gönderdiğini belirten Erdoğan, bu telgrafta şu ifadelere yer verildiğini aktardı:
"Bütün illerle bağımsız sancaklara, kolordulara, Nazilli'de Albay Refet Beyefendi'ye, Bursa'da 20. Kolordu Komitanı Ali Fuat Paşa Hazretlerine, Bursa'da 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Beyefendi'ye, Balıkesir'de 61.
Tümen Komutanı Albay Kazım Beyefendi'ye; Allah'ın inayetiyle Nisan'ın 23. Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından bu tarihten sonra bütün sivil ve asker makamların ve bütün milletin başvuracağı en yüce mercii Büyük Millet Meclisi olacaktır. Bilgilerinize
sunulur. Heyet-i Temsiliye Adına Mustafa Kemal."
Anlamayanlar ve anlamak istemeyenler için, "Bu tarihten, yani 23 Nisan 1920'den sonra bütün sivil ve asker makamların ve bütün milletin başvuracağı en yüce mercii Büyük Millet Meclisi olacaktır" ifadesinin yeniden okumak istediğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yani darbeler değil milletin iradesi olacaktır. TBMM 23 Nisan 1920'de işte böyle bir ruh, böyle bir heyecan ve böyle bir iman üzerine tesis edilmiştir. TBMM, İstiklal Savaşımızın başarıyla, kahramanlıkla sevk ve idare edilmesini sağlamış; ardından da bu memleketin adeta kalbi, beyni, ruhu konumuna yükselmiştir. TBMM, millet iradesinin gerçekten tecelli ettiği yer olmuştur. 23 Nisan'ın yıldönümü arifesinde şunu altına kalın çizgilerle çizerek ifade ediyorum: Hiçbir güç, hiçbir kurum, hiçbir makam
TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde değildir. TBMM'yi ve millet iradesini çiğnemek veya küçümsemek hiç kimsenin hakkı da değildir haddi de değildir. 27 Mayıs'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta TBMM'yi yok sayanlar, kendi iradelerini millet iradesinin üzerinde görenler, bu ülkeye ve bu millete kötülüklerin en büyüğünü yapmışlardır. Bu müdahale dönemlerinde Türkiye 7'sinden, 70'ine kadar her bir ferdiyle çok ağır faturalar ödemiştir. Hiçbir müdahale Türkiye'yi ileri götürmemiş, tam tersine on yıllarca geriye
götürmüştür. Her müdahalede Türkiye ekonomisi ağır yara almış, maalesef bedeli de yoksul halk çocukları ödemiştir. Gazi Mustafa Kemal'in adını istismar ederek Meclis'e kastedenler, en başka Gazi Mustafa Kemal'in biraz önce okuduğum telgraflarındaki o inancı, o heyecanı çiğnemişlerdir. Şunu artık herkes bilmeli ve anlamalıdır: AK Parti iktidarının gerçekleştirdiği cesur reformlar sayesinde artık bu ülkede hiç kimse ama hiç kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmayacaktır."
"ORALARDAN GELEN TALİMATLA İÇERİ GİRDİM"
27 Mayıs müdahalesi sanık sandalyesine oturmasa bile mahşeri vicdanda mahkum olduğunu ve millet tarafından hakkında en ağır hükmün verildiğini belirten Erdoğan, "Aradan 30 yıl geçmiş olsa da 12 Eylül müdahalesi bugün nihayet sanık sandalyesindedir. Aradan bin yıl değil 15 yıl geçmiş olsa da, 28 Şubat bugün sanık sandalyesindedir" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'AK Parti bu darbelerden hangi zararı gördü?' dediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Senin siyasi tarihten haberin yok mu? Önce benim milletin zarar gördü. AK Parti Genel Başkanı da belediye başkanlığı döneminde aldığı mahkumiyeti işte oralardan aldığı talimatlaydı. Ben cezaevine o talimatlarla girdim. Aksi halde Talim Terbiye Kurulu'nun bir şiirinden dolayı kalkıp da bir belediye başkanı hapse atılır mı? Her şey çok açık, net ortada. Talim Terbiye bunu vermiş ve bundan dolayı da bizi kalktılar içeriye attılar. Bu, oralardan gelen talimatla oldu. Nereye kadar bu işin ucu dayanır, bunları
zaman gösterir. Unutmayın, Türkiye'de demokrasi, hukuk güç kazanmıştır. Türkiye'de artık son 12 Eylül'de söylediğimiz gibi üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü egemen olmuştur. 92 yıl önce 22 Nisan'da Gazi Mustafa Kemal'in tüm Türkiye'ye ilan ettiği gerçek 92 yıl sonra AK Parti iktidarı döneminde en güçlü şekilde anlam kazanmıştır. Evet 92 yıl sonra, aynı cesaretle, aynı kararlılıkla, aynı samimiyetle Gazi Mustafa Kemal'ın bu ifadelerini buradan, Meclis çatısı altından bir kez daha tekrar ediyorum;
Bütün sivil ve askeri makamların ve milletin başvuracağı en yüce mercii TBMM'dir."
"SABRETTİK"
Başbakan Erdoğan, 28 Şubat'ın en ağır, en karanlık ve en sisli günlerinde bütün arkadaşları ile oturup konuştuklarını, defalarca yumruklarını sıktıklarını, dudaklarını ısırdıklarını ve hep 'ya sabır' dediklerini belirtti. O dönemde, 'Allah mazlumun yanındadır', 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste' dediklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Biliyorduk ki Türkiye genelinde şahsım ve arkadaşlarım gibi niceleri dudaklarını ısırdı, yumruklarını sıktı, bağırlarına taş bastı. Ama büyük bir dirayetle,
metanetle sabrettik. Kamudaki memur kardeşim de sabretti, belediye başkanları sabretti, başörtülü kızlar, yoksul Anadolu çocukları sabrettiler. Anadolu'nun işadamları, sanayicileri sabrettiler. Çünkü hepsi fişlenmişti. Aydınlar, yasarlar düşünürler, kanaat önderleri de sabrettiler. İnançlarımıza hakaret eden, tahrik senaryolarında başrol oynayan, emirle manşet atan, emirle yazı yazan, her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettik. Hakkımızda jet hızıyla
kararlar veren o yargı sistemine karşı dirayetle sabrettik. Sivil toplum örgütü adı altında topuk selamı veren iki yüzlüler karşısında da sabrettik. Milletin kaynaklarını hortumlayanlar, yetimin hakkını yiyenler karşısında da sabrettik" dedi.
Erdoğan, bugünün 'sabrın selamete erdiği' ve 'mazlumun ahının aheste aheste çıkığı', 'adaletin tecelli ettiği' ve 'bağımsız yargının hiçbir baskı olmadan vazifesini yerine getirdiği' gün olduğunu dile getirdi.
"ŞAPKASINI ALIP GİDENLER"
Başbakan Erdoğan, "Bugün demokrasinin de milli iradenin de, TBMM'nin anlam ve güç kazandığı gündür. Ben AK Parti grubundan gençlere sesleniyorum, 23 Nisan'ı kutlayacak yavrularımıza sesleniyorum: Biz demokrasiye, milli iradeye, nasıl sahip çıktıysak, sizler de aynı şekilde onlara sahip çıkacaksınız. Biz nasıl diklenmeden dik durduysak sizler de diklenmeyecek ama dik duracaksınız. Siz darbeye çanak tutanları, alkış tutanları, şapkasını alıp gidenleri değil her ne pahasına olursa olsun demokrasiyi, milli
iradeyi savunanları örnek alacaksınız. Ben inanıyorum ki Allah'ın izniyle Türkiye artık bundan sonra böyle karanlık dönemler yaşamayacaktır. Bundan sonra demokrasi asla ve asla kesintiye uğramayacaktır. En önemlisi de demokratik rejime kastedenler, milli iradeye, Millet Meclisi'ne, seçilmiş hükümete kastedenler bundan sonra er ya da geç sanık sandalyesine oturacaklarını bilecek, bu millete kötülük yapamayacaklardır" diye konuştu. - ANKARA