Baykal Sinop'ta
CHP Genel Başkanı Baykal Sinop Cezaevi'ni Ziyaret Etti.
BAYKAL: ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI ORTADA
Sinop'a gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümeti eleştirerek cami, kışla ve mahkemeye siyasetin sokulmaması gerektiğini söyledi. Baykal, "Adana'da bir olay çıktı. Başbakan savcıları göreve çağırdı. Adana'daki olayı inceleyin dedi. Adana'daki savcıları göreve çağırıyorsun, Deniz Feneri konusunda savcıları neden göreve çağırmıyorsun" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bugün özel uçakla partisinin il kongresine katılmak üzere Sinop'a geldi. Sinop Havaalanından parti otobüsüyle kongrenin yapıldığı Atatürk Spor Salonu'na hareket etti. Parti otobüsünden yol kenarından kendisine el sallayan vatandaşları selamlayan Genel Başkan Baykal, spor yaparken sağ ayağını incilttiği için yürümekte zorluk çekti. Zaman zaman partililerin koluna girerek yürüyen Baykal, salona yaklaşık bin kişi kendisini ayakta alkışladı. Baykal salona girdiğinde "Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim" şarkısı çalındı. Şarkıyı sonuna kadar dinleyen CHP Genel Başkanı Baykal daha sonra partililere hitap etti. 8 yıldır iktidarda olan hükümetin ülkeyi ekonomik anlamda büyük sıkıntılara soktuğunu belirterek, "Halkın refahı artmamış, borcu artmıştır. Türkiye'nin 8 yılda borcu 80 yıldaki gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin borcunun iki katından daha fazladır. Ekonomik sıkıntılar iktidarın notudur" dedi.
DENİZ FENERİ KONUSUNDA SAVCILARI NEDEN GÖREVE ÇAĞIRMIYORSUN
Yolsuzluklarla mücadele konusunda kararlı bir polikita izlenemediğini dile getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Deniz Feneri konusunda iktidarın hiçbir ilerleme kaydedemediğini söyledi. Baykal, "Adana'da bir olay çıktı. Başbakan savcıları göreve çağırdı. Adana'daki olayı inceleyin dedi. Adana'daki savcıları göreve çağırıyorsun, Deniz Feneri konusunda savcıları neden göreve çağırmıyorsun. Yıllardır iddianame bile hazırlanmadı. Onları niye göreve çağırmıyorsun" diyerek şöyle devam etti:
İKİMİZ İÇİN KALDIRALIM
"Başbakan donukunulmazlık zırhının arkasına saklanmayı tercih ediyor. Tek taraflı adalet olur mu. Deniz Feneri'ni niye soruşturmuyorsun. Böyle olur mu? CHP gibi olacaksınız. Tutarlı olacaksın. Dokunulmazlık kaldırılmasın. Bütün milletvekilleri için kaldırılsın. Kaldırmıyorsan ikimiz için kaldıralım. Tayyip Erdogan senin de Deniz Baykal'ın da dokunulmazlığını kaldıralım" diye konuştu.
BİZE YAKIŞAN BİR GİDİŞ DEĞİL
Bu olayların konuşulamadığını, yargılanamadığını söyleyen Deniz Baykal, "Kim yargılanıyor, ordu yargılanıyor. 3. Ordu Komutanı yargılanıyor. Ne yapmış alevi köylerine okul yapmış. İddianame böyle söylüyor. Bununla itham ediliyor" diyerek, "Bu Türkiye'ye yakışan bir tablo mu? Böyle bir olay düşünülebilir mi? Bu manzara hukuk, demokrasi, adalet manzarası mı? Başbakan yardımcısı telefon açıyor başsavcıya, 'falan sanıkları bırak' diyor, bırakmıyor başına gelmedik felaket yok başsavcının. Bunların yaşandığı toplum haline geldik. Bu doğru bir gidiş değil. Bize yakışan bir gidiş değil. Bunu değiştirmek zorundayız. Ekonomi politikasını da, hükümetin bu zihniyetini, anlayışını da değiştirmek zorundayız" dedi.
CAMİYE SİYASET SOKULMAMASI GEREKİR
Türkiye'nin temel kutsalları olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, camiye siyaset sokulmaması gerektiğini dile getirdi. "Camiye siyaset girerse; camiye de siyasete da zarar verirsin" diyerek şunları dedi:
BÜTÜN DİĞER ORTADOĞU ÜLKELERİNDEN FARKLIYIZ
"İşi çığırından çıkarırsın . Cami ayrı, siyaset ayrı. Siyasetin kendi kuralları var. Bu ikisi karıştı mı olmaz. Türkiye bu anlayışın üzerine kuruldu. Nur içinde yatsın Mustafa Kemal bunu Türkiye'ye getirdi. O sayede bütün diğer Ortadoğu ülkelerinden farklıyız. Bizim konumuz ayrı. En iyi ülke biziz. Bundan dolayı kadın erkek eşitiz. Şu eşitlik beraberlik onun sonucu. Hukuka, eğitime, siyasete dini sokmayın kardeşim. Din hepimizin başının tacı. Dinin yeri apayrı. Ama sakın ha onu siyasi kavga içine sokma. Siyasi kavga yapanları da caminin içine yerleştirme. Onu ayır bunu ayır. Din adamına saygı, siyasete saygı. Bu bizim siyasi kutsalımız. Şimdi bu tahrip oluyor mu? Evet tahrip oluyor."
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI ORTADA
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Sinop'da partisinin il kongresinde hükümeti hedef alan konuşmasında anayasa mahkemesinin kararından örnek gösterip, "Anayasa Mahkemesi ne karar aldı AKP hakkında. 'Sen dini siyasete alet ediyorsun, laikliğe karşı eylemlerin odak noktası oldun' dedi. Oy birliği ile dedi. Ne oldu. Demek ki, sen bu temel ilkede bir zafiyet sergiledin. İşte yanlış bu. Ben sık sık bunu söylüyorum. Başbakan demiş ki, 'Doğru söylüyor, siz de karışmayın. Biz zaten karışmıyoruz' diyor. Sen zaten nasıl karışmıyorsun. İşte Anayasa Mahkemesi'nin kararı ortada. Mahkeme ilamıyla sen mahkum olmuşsun bu işi yaptığın için. Yapma kardeşim yapma. Bir daha yapma. Yaptın, bir daha yapma."
ORDU'YU KARIŞTIRMA
İkinci kutsalımızın siyasetin orduya sokulmaması olduğunu söyleyen Deniz Baykal, siyaset ve kışlanın yerinin ayrı olduğunu söyledi. Kışlanın bütün 72 milyonun içinden geçtiği bir sistem olduğunu belirten Baykal, "Her siyasi görüşten insan oraya gelecek. Ama siyaseti ile gelmeyecek, vatandaş kimliği ile gelecek. Milli bir duygu içinde gelecek. Vatandaş anlayışı içinde gelecek. Türk milletinin bir parçası olarak gelecek. Siyaseti unutacak. Orada görev yapacağız. Bir arada olacağız. Orada disiplin, tutarlılık. hiyerarşi olacak. Oranın şartları ayrı. Siyasetin şartları ayrı. Siyaset yapanlar kendi arasında tartışacak. Ama orduda tartışma yok. Ordu'yu karıştırma. Aman o bana bu bana yakın olsun. Bunu söylediğin zaman en büyük zararı ülkeye veriyorsun" diyerek, üzerinde üniforma olan insana hiçbirimizin siyaset sormaya hakkı olmadığını vurguladı.
TSK SİYASİ TARTIŞMANIN İÇİNE SOKULUYOR
Baykal, "O işini yapacak. Şimdi şimdi yavaş yavaş TSK siyasi tartışmanın içine sokuluyor. Suçlamaların hedefi haline getiriliyor. Ordu kışla, siyasetin dışında olacak. Siyaseti kışlaya sokmayacaksın. Siyaseti kışlaya sokacağım dediğin anda büyük yanlış yaparsın" diye konuştu.
HÜKÜMET ÜÇÜNCÜ YANLIŞI YAPMAK ÜZERE...SİYASET MAHKEMEYE HÜKMETTİ
Hükümetin üçüncü yanlışı yapmak üzere olduğunu dile getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, mahkemelerin siyasete taşındığını ileri sürdü. Mahkemelerin siyasete bulaştırılmaya çalışıldığını söyleyen Baykal, "Habur'da yaşanan olaylar. 'Hukukun adaletin gereği olarak yaşandı' demek mümkün müdür. Habur'da Türkiye'nin 10 yıllardır mücadele ettiği PKK'lı teröristler sınıra davet edildi. Onları karşılamak üzere devletin üst kademe üyeleri ayağına gönderildi. Hepsi oraya yığıldı. Bir randevu; siyasi düzenle onlar sınırdan içeri alındı. Hakimler, savcılar oraya taşındı. Savcılar hakimler bunları sorguya aldılar. Onlar 'PKK'dan ayrıldım, terörü bıraktım. Pişmanım yaptıklarımdan' mı dedi. Hayır 'Ben PKK'lıyım, pişman değilim. Öcalan'ın mektubu ile buraya geldim' dedi. Biz ne yaptık, AK Parti ne yaptı. Savcılar ne yaptı. Hakimler ne yaptı. Buyur geç dediler. Buyur geç diyen kimdir. Ceza kanunumuz geç diyebilir mi, ama geç denildi. Kim dedittirdi. İktidar, siyaset dedittirdi. Siyaset mahkemeye hükmetti. Siyaset adalete yön verdi. Müdahale etti. Böyle bir müdahale olmazsa Habur'da yaşananlar olur muydu. Sınır açılabilir miydi. Eğer adaletin elini siyaset tutmasaydı bu olur muydu? Olmazdı. Bu oldu" diye konuştu.
ANAYASA MAHKEMESİ SİYASETİN YÖNLENDİRDİĞİ BİR MAHKEME HALİNE GELECEK
Hükümetin anayasa değişikliği çabası içinde olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Anayasa değişecek. HSYK siyasetin denetlediği kurul haline gelecek. Anayasa Mahkemesi siyasetin yönlendirdiği bir Anayasa Mahkemesi haline gelecek. Ondan sonra siyaset, adalete ne yapacağını dikta edecek. Halbuki bizim hukuk düzenimizin özü, siyasetin adaletle denetlenmesidir. Hükümetin, hukukla denetlenmesidir. Yanlış yaptığı zaman siyaset; ona birisinin 'dur' demesi lazım" dedi. "Vatandaşın malını, arazini hükümet istimlak edecek. Eğer yanlış bedel söylüyorsa adaletin, 'dur olamaz' diyebilmesi hukukun bağımsızlığının gereğidir" diyen CHP Genel Başkanı Baykal sözlerine şöyle devam etti:
MAHKEMEYE SİYASET GİRECEKTİR
"Eğer hukuk, hükümetin elinde olursa nerede kaça istimlak edileceğine hükümet karar verecek. Vatandaşın itiraz hakkı olmayacak. Bu iyi bir düzen olur mu? Şimdi buraya doğru gidiliyor. Ayanasa Mahkemesi siyasetin emrinde değil. Yanlıştır. Mahkemeye siyaset girecektir. Mahkeme vatandaşın güvencesidir. O güvence ortadan kalkacaktır. Böylesine yanlışlar yapılıyor. Bu yanlışlıkların Türkiye'yi nereye götüreceğini hepimiz düşünebiliriz. Bunun ülkemizde ne tür sıkıntılar doğuracağını tasavvur edebiliriz. Böyle bir sıkıntı içindeyiz. Buna izin veremeyiz. Bu gidişi hepimizin çok iyi anlaması gerekmektedir."
İKTİDAR BÜYÜK BİR ALDATMACANIN İÇİNDE
İktidarın büyük bir aldatmacanın içinde olduğunu da dile getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sık sık konuşması alkışlarla kesildi. Baykal, "Yola din iman dürüstlük diye çıktılar. Halkın yaşam biçimini paylaşıyoruz diye yola çıktılar. Şimdi AKP'ye bakınız. AKP'nin böyle islamın güzel değerlerini ahlakını, adalet duygusunu, helallik duygusunu temsil eden bir iktidar olduğunu düşünme imkanı var mı" diye konuştu.
8 YIL ÖNCE BUNLAR NEYSELER YİNE ÖYLELER DEMEK MÜMKÜN DEĞİL
AKP'nin yaşam tarzına bakıldığı zaman 8 yıl önce bunlar neyseler yine öyleler demenin mümkün olmadığını dile getiren Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar mütevazi insanlar, para pulda gözü yok. Onun bunun malında mülkünde, devletin kaynaklarında gözü yok. Bunlar için önemli olan hakka ve halka hizmet. Kendi çıkarlarıyla meşgul değiller. Ne ailesi, çoluğu çocuğu, yakınları ihale almış, rant peşine koşmuş zengin olmuş, ya da işadamlarına kıyak yapmışlar. İşadamları da bunların çocuklarını himaye etmiş böyle yanlışlıklardan bunlar haşa çok uzaklar deme imkanı var mı. Ne oldu. Nereden nereye geldiler. Nasıl yola çıktılar şimdi nerededirler. Bu bir adlatmaca, yanıltmaca değil mi. "
BİZİM SİYASETİMİZİN TEMELİNDE İSMET İNÖNÜ'NÜN ANLAYIŞI VARDIR
CHP' nin siyasetinin temelinde "Bu memlekette namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır" diyen İsmet İnönü'nün anlayışı olduğunu söyleyen Deniz Baykal, "Yarım papuçla gelirsin. Sonra beşer onar villalar da çoluğun çocuğunda duvarların etrafı çevrilir, yan gelir yatarsın. Artık 7 yıldızlı tatiller bile sana yetmez olur. Yok böyle şey" dedi.
İKTİDAR SAHİPLERİNİN BİR ELİ YAĞDA BİR BALDA
Türkiye'de insanlar yatağa aç girerken iktidar sahiplerinin bir eli yağda bir balda, çoluk çocuğuyla yaşamaya hakkı olmadığını da dile getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bunun hesabını sormayacak mıyız?" diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Bırakılım aldılar helali hoş olsun. Onlarda biraz gün görsün. Çoluk çocukları biraz dünyayı görsün. Hakkıdır, yaşasın mı? diyeceğiz. Buna bir son vermenin zamanı gelmedi mi? Hep beraber inşallah. Çİftçiler, işadamları, vatandaşlar iflas etti."
Konuşmasının ardından Baykal salondan ayrılarak tarihi Sinop Cezaevi'ni gezdi. Zindanları, koğuşları gezerken burada ulusal bir kanal (ATV) için Parmaklıklar Ardında adlı dizi filmi çeken oyuncular ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Ardından Deniz Baykal özel uçakla Ankara'ya döndü.
Öte yandan CHP Sinop İl Kongresi'nde de 141 delegenin tamamının oyunu alan ve tek liste ile seçime giren Mustafa Acun yeniden seçildi.