Günde Bin Kişiye 'Dürüm' Yediriyor Aynı Müşteriye Pırlanta, Ev Satıyor
Genellikle Büyük Kuruluşların Uyguladığı 'Aynı Müşteriye Birden Fazla Ürün ve Hizmet' Sunma Stratejisi, Yeşilköy'de 'Kobi Bazında' Hayata Geçti.
Genellikle büyük kuruluşların uyguladığı ’aynı müşteriye birden fazla ürün ve hizmet’ sunma stratejisi, Yeşilköy’de ’kobi bazında’ hayata geçti.
Günde ortalama bin ’dürüm, kebap’ müşterisi olan Ayhan Ataman, yemeğe gelen müşteriye mücevher, emlak ve oto yıkama hizmeti de sunuyor. Ataman’ın ’Dürümcü Babası’nda 95 kişi çalışıyor ve geçen yılki cirosu 1 milyon YTL’yi buldu.
BAŞTA Galatasaraylı futbolcular olmak üzere birçok ünlünün uğrak yeri Yeşilköy’deki Dürümcü Baba, 95 kişi çalıştıran büyük bir işletmeye dönüştü. Kırım göçmeni bir ailenin ve THY emeklisi bir babanın oğlu olan Ayhan Ataman, 1989’da kumaş ticareti yaparken, misafirleri için açtığı Dürümcü Baba’nın bu kadar büyüyeceğini tahmin etmediğini söylüyor ve şöyle başlıyor anlatmaya: "Biz üçüncü nesil oldu Yeşilköy Florya’lıyız. Babam THY’de memurdu ve doğal olarak beni okuttu, üniversiteyi de bitirdim ama küçüklükten beri hep ticarete meraklıydım. Babam da ticaretle uğraşmamızı isterdi ve beni bir dönem Kapalıçarşı’da kuyumcu yanına çırak vermişti. Okurken bir taraftan da orada kuyumculuğu öğrendim. Sonra tekstil işinde bir süre çalıştım ve ilk girişimciliğimi de kumaş ticaretinde, tekstilde yaptım. 1989’da tekstildeki iyi müşterilerime yemek yedirebileceğim, küçük ama temiz ve güzel bir restoran açtım. Etin, sebzenin, meyvenin en iyisini kullanarak şirin, gizli saklı bir yer oldu. Başlangıçta ticari bir beklentim de olmadı. Asıl işimin bu olacağını ise o dönemde hiç düşünmemiştim."
TEKSTİLİ BIRAKTI LOKANTACI OLDU:
Kumaş ticareti yaparken, iyi para kazandığını ancak 1990’da ilk Körfez Krizi ve ardından savaş patlayınca bu işinin dağıldığını anlatan Ayhan Ataman, "Ben de baktım ki o işin sonu geliyor. Birikimlerimle tamamen restoran işine odaklandım. Dürümcü Baba’nın ilgi odağı olması için ne gerekiyorsa yaptım. Bizim başlangıçtaki ’etin, sebzenin, meyvenin, her şeyin en iyisini kullanmak’ ilkesi zaten müşteri sayımızı artırmıştı. Bunun yanında mekánı genişletmek, güzelleştirmek için ve teknolojiyle ilgili yatırımlar yaptım. 20 masayla başlamıştım şu anda 80 masa var" diyor. Ataman, yaklaşık 700 metrekare olan Dürümcü Baba’da şu anda hafta içinde günde ortalama bin müşteri ağırladıklarını, cumartesi ve pazar günleri ise bu rakamın bin 700 civarında olduğunu söylüyor.
DÜRÜM ARASI PIRLANTA:
Dürümcü Baba’nın çok seçkin bir müşteri kitlesi olduğunu belirten Ayhan Ataman, bu müşterilerine dürüm ve kebap dışında da ürünler satabileceğini keşfettiğini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Restoranımıza otomobiliyle gelen bütün müşterilerimize oto yıkama hizmeti veriyoruz. Yıkama için ücret alıyoruz ancak park ücreti ödememiş oluyor. Başka restorana gitse hem arabası pis kalacak hem de park ücreti ödeyecek. Restoranımızın içine bir de küçük kuyumcu açtım. Çünkü müşterim akşam yemeğe geliyor ve eşine sevgilisine bir hediye almak istese, o saatte bütün kuyumcular kapalı. Oysa benim restoranımda yemek yerken geç saatlerde bile çok şık bir mücevher satın alıp sevdiğine sürpriz yapabiliyor."
GAYRİMENKUL PORTFÖYÜM İYİDİR:
Dürümcü Baba’da emlak danışmanlığı ve aracılığı da yaptığını söyleyen Ayhan Ataman, "Çünkü Yeşilköy, Florya çevresini avucumun içi gibi biliyorum. Eski yeni ne kadar gayrimenkul varsa, kendi beğendiklerimi portföyüme alırım müşterilerim de bunu bilir."
Kablosuz çağrı sistemi kurdu, 32 kamerayla izlemeye aldı
AYHAN Ataman, Dürümcü Baba’da mutfağın hijyen şartlarına büyük önem verdiği için denetleyen kurumlar tarafından da ödüllendirilmiş. Ayda 10 ton et ve 10 ton piliç eti tükettiğini söyleyen Ayhan Ataman şöyle devam ediyor: "Her masanın yanında kablosuz sistem garson çağırma düğmesi var. Müşteri düğmeye basıyor, garson hemen geliyor. Sipariş masada alındığı anda mutfak bunu görüyor. Ayrıca ben de retoranın en kritik yerlerine yerleştirilmiş 32 adet kamerayı, dünyanın neresinde olursam olayım izleyebiliyorum. Kasayı, ciroyu, mutfağı, hizmeti canlı olarak izleyebilirim. Teknolojiyi çok seviyoruz çünkü işimizi çok kolaylaştırıyor. Biz de müşteri de memnun oluyor."
Küçük esnaftan masal gibi alışveriş festivali
İZMİR Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Ali Susam, tarihi Kemeraltı Çarşısı, Karşıyaka Çarşısı, Buca, Alsancak ve Göztepe’de "40 gün 40 gece" sürecek Alışveriş Festivali düzenleneceğini, küçük esnafın yer aldığı merkezleri canlandırmak amacıyla düzenlecek festivalin gelenekselleşmesini amaçladıklarını söyledi. Susam, festivalin 2 1 Mayıs 2007 tarihinde Zülfü Livaneli konseriyle başlayacağını, İzmir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü ve çeşitli kamu kurumlarının destekleyeceğini söyledi. Susam, festival süresince alışverişlerin çeşitli promosyonlarla destekleneceğini belirtti. Festivali ulusal ve uluslararası hale getirmek istediklerini ifade eden Susam, "Küçük esnafın büyük şirketlere karşı mücadelesinde toplumsal desteği arkamıza almak istiyoruz" dedi.
Nurol İnşaat, Batum’a lüks otel temeli attı
NUROL İnşaat ve Ticaret A.Ş. Batum’da otel temeli attı. 2 yılda bitirilmesini planlanan otelin, Adjara Özerk Cumhuriyeti’nin bölgedeki turizmi canlandırmak politikasına uygun olarak planlandığı bildirildi. Otel 9 bin metrekarelik arazi üzerinde 26 bin metrekare kapalı alan olarak tasarlandı. 22 katlı otelin ilk 3 katını genel mekanlar, diğer 19 katını ise yatak odaları, tesisat katı, tower restoran ve çatı katı oluşturuyor. 109.5 metre olacak binada bin metrekare büyüklüğünde kumarhane de olacak. Üçüncü kattan sonra 19 kattan oluşan kulenin ilk 10 katını standart odalar oluşturacak. Odalar minimum 27 metrekare, maksimum 55 metrekare olarak planlandı.
Arkas 80 milyon dolara gemi aldı
ARKAS Holding’den yapılan açıklamada, 80 milyon dolara mal olan ve Almanya’da Peene Werft tersanesinde yapılan Cristina A ve Mario A gemilerinin teslim alındığı, gemilerin Arkas deniz ticaret filosunun en büyük gemileri olduğu kaydedildi. Açıklamada, son iki gemiyle filosundaki gemi sayısını 19’a çıkaran Arkas’ın, bu yıl ve önümüzdeki iki yıl içinde toplam 320 milyon dolarlık yatırım yapacağı, söz konusu yatırımlarla toplam gemi sayısını 25’e ulaştıracağı belirtildi. Çin’den de iki adet ikinci el gemi alımı yapıldığı aktarılan açıklamada, bu gemilerle birlikte Arkas’ın filo büyüklüğünün 27 gemiye çıkacağı bildirildi.
Türk rakısı Çin’e gidecek
ELDA İçecek ve Enerji Hizmetleri Sanayi Ticaret A.Ş. üst yöneticisi (CEO) Egemen Demirtaş, Türk rakısını Çin’e ihraç etmeyi hedeflediklerini söyledi. Şirketin halen Efe, Çilingir ve Sarı Zeybek olmak üzere 3 farklı rakı markalarının bulunduğunu söyleyen Demirtaş, halen 16 ülkeye rakı ihraç ettiklerini, hedefin 2008 yılı sonuna kadar 25 ülkeye ihracat yapar hale gelmek olduğunu bildirdi. İhracata yönelik çalışmalar yürüttükleri ülkeler arasında ilk sırada Çin’in bulunduğunu ifade eden Demirtaş, "Araştırmaları tamamladıktan sonra Türk rakısını Çin’e de 2008 yılında göndermeyi hedefliyoruz" diye konuştu. Demirtaş, Çin’den sonraki ihracat hedeflerinin ise Afrika pazarı olduğunu söyledi. Yurtdışında öncelikli olarak ihracat yaptıkları ülkeler arasında Almanya ve ABD’nin olduğunu anlatan Demirtaş, halen Türkiye’nin ikinci büyük rakı üreticisi durumunda olduklarını ve zincir mağazalarda ve belli bölgelerde paylarının yüzde 25 civarında olduğunu kaydetti. İdol markasıyla ürettikleri şarabı da haziran ayında pazara süreceklerini belirten Demirtaş, 2008 yılında da votka, likör ve cin üretimine geçeceklerini kaydetti.