Hakkari Üniversitesi Deprem Haftası'nda konferans düzenledi
Hakkari Üniversitesi, Deprem Haftası dolayısıyla 'Faylar Üzerinde Yaşayan Kent: Hakkari' konulu bir konferans düzenledi. Konferansta, depremlerin oluş şekli ve yer kabuğundaki hareketlilikle ilgili bilgi verildi ve Hakkari'nin deprem riskine dikkat çekildi.
Hakkari Üniversitesi tarafından Deprem Haftası dolayısıyla "Faylar Üzerinde Yaşayan Kent: Hakkari" konulu konferans düzenledi.
Üniversitenin konferans salonunda düzenlenen programda sunum yapan Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuri Bodur, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında Gaziantep'te olduğunu, depremi bizzat yaşadığını söyledi.
Depremlerin oluş şekli ve yer kabuğundaki hareketlilikle ilgili bilgi veren Bodur, bu depremlerin aklın ve bilimin yolundan ayrılmamaları gerektiğini gösterdiğini belirtti.
Çin ve Türkiye'den bazı bilim insanlarıyla deprem bölgesinde yaptıkları çalışmalara değinen Bodur, "Ülkemizde en çok sığ depremler meydana gelir. Depremlerin ne zaman olacağı konusunu hiç kimse, hiçbir bilim insanı ya da hiçbir güç bunu çözmüş değil. Deprem gerçekliğini kabul etmemiz lazım. Gelecek nesiller de bu gerçekle karşılaşacak. İnşallah en hasarsız şekilde atlatılır." dedi.
Bodur, 6 Şubat depremlerinin büyük bir etki yarattığını dile getirerek, "Hakkari'nin her tarafı kıvrımlı, parçalı bir arazi yapısıyla oluşmuş, her taraf heyelanlı, sel felaketi ve taşkınlarına maruz kalabilecek bir alan. Bölgede Salmas-Urumiye fayları var. Orada büyük deprem 1503'te meydana gelmiş. Bu bölgedeki meydana gelen depremler Hakkari'yi de doğrudan etkisi altına almış. Artık burada da 'ben geliyorum' diyor. 6 Şubat depremleri bölgeyi iyice aktif ve hareketli hale getirdi. Bunun sonucunda da depremler artık kaçınılmaz hale geldi. Yapılan hesaplamalara göre de burada 7 ve üzerinde deprem bekleniyor." diye konuştu.
Arap plakasının Anadolu plakasının altına doğru girmesiyle yükselmelerin meydana geldiğini anlatan Bodur, şunları kaydetti:
"Isı ve basıncın, kıvrımların etkisiyle oluşan maden yatakları bölgede çok yaygın. Buna bağlı olarak da çok sayıda su kaynağı var. Yer altı suları, sıcak su kaynakları, gaz çıkışları var. Tüm bu unsurları göz önünde bulundurduğumuzda hareketli bir bölge. 1930'da Hakkari'de meydana gelen depremde 2 bin 514 kişi vefat etmiş. Kent ve çevresinde yaklaşık 3 bin ev hasar görmüş. Zap Vadisi tamamen tektonik aktivitenin sonucunda oluşmuş bir vadidir, yani fay vadisidir ve aktiftir, günceldir. Deprem bölgesinde kolon kesme olaylarıyla çok karşılaştık. Bunun kesinlikle yapılmaması lazım. Kentte ulaşım konusunda acil alternatif güzergah yapılması gerekiyor."
Kentte afete maruz kalan ve heyelanlı bölgeleri gösteren Bodur, herkesin evini, iş yerini güvenli alanlarda ve deprem mevzuatına uygun yapması gerektiğini vurguladı.
Bodur, sunumun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Konferansa Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş, akademisyenler, bazı kurum amirleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve öğrenciler katıldı.