Hazır Betoncular, Tse'ye Kızgın
Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Paksoy:
Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Paksoy:
- 1 Temmuz 2010 tarihinde yürürlüğe giren Güvenli Beton (G) Yönetmeliği 31 Temmuz 2010 tarihinde rafa kaldırıldı. 1 ay içinde bu iş Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından tekrar feci bir şekilde sulandırıldı.
Türkiye Hazır Beton Birliği Genel Sekreteri Ferruh Karakule:
- TSE Kurumu bakanlığı etkileyerek, yeni bir yönetmelik çıkarttırdı. Bu da şu, TSE belgesi olan hazır betoncuların G belgesi almasına gerek olmadığı bu yönetmelikte belirtildi. Bu ise bizim ifademizle ülkemizde beton kalitesine çok büyük bir darbe olarak depremin 11. yılında kayıtlara geçiyor.
- Yani ülkedeki betoncuların yarısı G belgesi alacak, diğer yarısı ise TSE'den hasbelkader belge almış olanlar ise G belgesini hiçbir denetime tabi olmadan almış olacaklardı.
?
Türkiye Hazır Beton Birliği, 17 Ağustos Marmara depreminin 11. yıl dönümünde hazır beton kalitesini değerlendirdi. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Paksoy, 17 Ağustos depreminden sonra geçen 11 yıldaki tablonun değişmediğini söyleyerek, 1 Temmuz 2010 tarihinde yürürlüğe giren, kaliteli ve hazır beton üretimini zorunlu hale getirecek olan G İşareti yönetmeliğine büyük darbe indirildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın G İşareti yönetmeliğinde 31
Temmuz 2010 tarihinde değişiklik yaptığını ve yönetmeliğin rafa kaldırdığını kaydetti. Paksoy, "5 yıllık çabalarımız tam meyvesini verdi derken, 1 ay içinde bu iş Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından tekrar feci bir şekilde sulandırıldı" diyerek, yapılan değişiklikle, TSE belgesine sahip ürünlere, uygunluk değerlendirme kuruluşu işlemlerine gerek olmaksızın TSE belgesi kapsamında temin edilen raporların sonuçlarına göre performans değerleri beyan edilerek G işareti iliştirilebileceğini, böylece TSE belgesi taşıyan ürünlere otomatikman, denetim yapılmadan, ayrıcalık gösterilip G işareti verilmesi sağlanarak büyük bir yanlışa imza atıldığını söyledi. Paksoy, "Bu da bir çocuğun okula gitmeden diploma almasına döndü. Parayı TSE'ye yollarsanız, belgeyi TSE evinize kadar getirip teslim edebiliyor. 1 Temmuz 2010'da çok iyi bir yere gelen Türkiye'deki hazır beton konusu 30 gün içerisinde tekrardan rafa kaldırıldı. Herhalde işleri düzeltmek için bize 20 bin can kaybı yetmedi, daha çok canımızı kaybetmemiz gerekiyor ki bilimin, aklın dediklerine
belki ilerleyen felaketlerde kulak veririz" diye konuştu.
TSE, BAKANLIĞI ETKİLEDİ
Türkiye Hazır Beton Birliği Genel Sekreteri Ferruh Karakule de, depreme dayanıklı yapı üretiminde beton konusunun çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde de beton kalitesi konusunda çok mesafe alamadık. Yapmış olduğumuz araştırmalarda ülkede üretilen betonların yarısına yakını standart dışı. Bu konuda Marmara depreminden sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığı AB mevzuatı çerçevesinde bir çerçeve kanun çıkardı 2001 yılında. Daha sonra Yapı Malzemeleri Yönetmeliği'ni çıkardı. Bu Yapı Malzemeleri Yönetmeliği, üretilen bütün yapı malzemelerinin standartlara uygun, sağlam olmasını öngörüyordu. Beton için de 'G' Yönemeliği'ni çıkardı. G Yönetmeliği, 1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren bütün hazır betoncuların denetleneceğini, G belgesi alacağını öngörüyordu. Standart dışı beton üreticilerinin ise üretimlerine izin verilmeyeceğini öngörüyordu" dedi. Bayındırlık Bakanlığı tarafından çıkarılan bu yönetmeliğe göre beton konusunda uzman kuruluşlara denetim yetkisi verildiğini anlatan Karakule, "Bu kuruluşlar da, yılda bir defa sistem, 3 defa da habersiz betonları, mikserleri takip ederek, onlardan numune alınmasını öngörüyordu. Numuneler bozuk çıktığı zaman Bayındırlık Bakanlığı'na bu husus bildirilecek ve o beton üretim tesisinin üretimine engel olunacaktı" diye konuştu. Karakule, 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe giren yönetmeliğe bir kısım betoncuların da uyduğunu anlatarak, "Ancak TSE Kurumu bakanlığı etkileyerek, yeni bir yönetmelik çıkarttırdı. Bu da şu, TSE belgesi olan hazır betoncuların G belgesi almasına gerek olmadığı bu yönetmelikte belirtildi. Bu ise bizim ifademizle ülkemizde beton kalitesine çok büyük bir darbe olarak depremin 11. yılında kayıtlara geçiyor. Yani ülkedeki betoncuların yarısı G belgesi alacak, diğer yarısı ise TSE'den hasbelkader belge almış olanlar ise G belgesini hiçbir denetime tabi olmadan almış olacaklardı" dedi.