Suriyelilere Çalışma İzninin Detayları Netleşiyor

Son Güncelleme:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Suriyelilere çalışma izni yerli iş gücünü etkilemeyecek. Ücret asgari ücretin altında olmayacak." dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'ye gelen Suriyeli sığınmacıların çalışma koşullarıyla ilgili açıklama yaptı. Çelik, "Suriyelilere çalışma izni yerli iş gücünü etkilemeyecek. Ücret mevcut asgeri ücretin altında olmayacak. Çalışmanın detaylarının netleşmesi için Bakanlar Kurulu kararı bekleniyor." dedi.

Çelik, bakanlığının 2015 bütçe görüşmelerinde CHP'li vekillerin Suriyelilere verilecek çalışma izni ile ilgili sorusunu yanıtladı. Suriyelilerle ilgili Göç İdaresi'nin çıkarmış olduğu bir yasa olduğunu hatırlatan Çelik, "O çerçevede bir yönetmelik çıkması gerekiyordu. O da yayımlandı. Şimdi Bakanlar Kurulu kararına ihtiyaç var. Bunlara geçici, tanımlama kimliği diyebileceğim bir kimlik verilecek. Mevcut açık iş dediğimiz pozisyonlarda bizim işçilerin yüzde 10'unu aşmayacak şekilde çok ince teknik bir çalışma yapıyoruz. Bugüne kadar gelen Suriyelilerle ilgili de ağırlıklı şirket, işveren düzeyinde, iş ortaklığı şeklinde ağırlıklı olarak pasaportlu olarak geliyorlar ve onlarla bu şekilde iş gücü piyasasında bulunuyorlar. Ama henüz Suriyelilerle ilgili Bakanlar Kurulu kararı hazırlanmış değil. Hazırlandığı zaman çok daha ayrıntılı şekilde kamuoyuyla paylaşırız" dedi.

"ÜLKE İNSANIMIZI ETKİLEMEYECEK"

"Açık iş" kavramının ne olduğunun sorulmassı üzerine Çelik, "Şu anda işçi bulmakta, işgücü temininde zorlanılan bütün illerimize dönük açık işler var. Oraya dönük bir çalışmadır. Mevcut işgücümüzü, mevcut işgücü talebine, kendi ülke insanımızın vereceği cevabı etkilemeyecek bir çözüm arayışı içinde olduğumuzu belirtmek istiyorum" diye konuştu.

"ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA OLAMAZ"

Planın sadece güneydoğuda değil, bir çok ilde hayata geçirilebileceğine dikkati çeken Çelik, şunları söyledi:

"Bunun üzerinde çalışıyoruz. Bakanlar Kurulu'nda tartışılacak. Burada tüm iş gücü piyasası ele alınacak. Bunlar şu anda gidici misafir değil. Yakın zamanda gitmeyecekler. Bu da mevcut durumda kayıtdışılığı getiriyor. Kayıtdışılığın getirdiği rekabetle ücretlerde ciddi bir dalgalanma oluyor. Bunların tümünü ortadan kaldıran, asgari ücret bandını da koruyacağımız bir düzenleme olacak. Çünkü bilemiyoruz oradan gelenin mali durumu nedir. Belki asgari ücretin altında da çalışma durumu olabilir. O zaman bizim yerli iş gücümüzü olumsuz etkiler. Onu da yapmayacak şekilde bir düzenleme ihtiyacı var. Mevcut asgari ücretin altında kesinlikle olamaz. Çünkü o zaman yerli iş gücüne zarar verir."

"5-10 GÜNE YETİŞİR"

Çalışmanın 5-10 günlük bir sürede hazır olacağını, önümüzdeki Bakanlar Kurulu'na ya da sonraki haftaya yetişebileceğini söyleyen Çelik, "Ama Bakanlar Kurulu bunu nasıl değerlendirir, nasıl kıstaslandırır o, tamamen Bakanlar Kurulu'nun kararı" dedi.

Faruk Çelik'in açıklamalarından diğer satırbaşları ise şöyle:

"Kaza olan madende üretim zorlaması var. 2017'de üretilecek kömürü 2014'te üretmişler. Üretim zorlaması riski arttırıyor. Kaza olduğu zaman medya üstünde duruyor ama kazadan sonra da bu duyarlılığın sürmesi lazım. Bakın ekim ayında bir denetim yaptık, 2 bin 79 şantiyeden bin 610'unu durdurduk. Yüzde 80'leri aşan bir durdurma, duyarsızlığı gösteren bir durum.

"KIDEM TAZMİNATI BU DÖNEM ÇIKMALI"

Kıdem tazminatıyla ilgili olarak emekten yana olduğumu açıkca ifade ediyorum. Sendikalarla görüşmelerim devam ediyor. Bu dönem içinde bu konunun çıkmasının çok hayati olduğuna inanıyorum. Aksi takdirde yüzde 90 civarındaki işçilerin bunu alamadığını göreceğiz. Bunu hiçbir hak kaybına yer vermeden çözmeliyiz.

"BEN HİÇBİR MADENCİYİ TANIMAM"

Sorumluluk kime aitse, o madenin oraya yanaşarak üretim yapmasına neden olan kimse bunların hesap vermesi gerekiyor. Müfettişlerden bahsediliyor, ben de diyorum ki (denetime gittiği yerde) 'yiyor içiyorsa bu büyük bir ahlaksızlıktır' diyorum. Bakın ben hiçbir madenciyi tanımam. Tanımak da ayıp değildir zaten. Ama onun getirmiş olduğu bir olumsuzluk da olmamalı.

"TAŞERONLAŞMANIN MALİYETİ DAHA AĞIR"

Milletvekili arkadaşlarımızın söylediği taşeronlaşmanın devlete maliyetinin daha çok olduğuna aynen katılıyorum. Kamuda şu anda 761 bin taşeron var. Buna karşılık geçmişte 400 bin kamu çalışanıyla işler yapılırken, şu anda bu rakam 200 bine inmiş. Bu alanı (taşeronluğu) disipline eden bir düzenlemeyi getirmemiz gerekiyor.

"ERMENEK'TE FİRMALAR ARASI GİZLİ SÖZLEŞME VAR"

(Vekiller) işçilerin işletmeleriyle ilgili şikayetçi olamadığını söylediler. Bu doğru. Ermenek'te baktık ki, işçilerden yoğun bir şikayet olmamış. Nedenine bakınca dört firma arasında gizli bir sözleşme olduğunu tespit ettik. İşçiler bize 42 maddelik bir şikayet listesi verdi, biri de bu gizli sözleşmeler oldu."

Kaynak: Haberler.Com