AB'ye İzlanda Darbesi

Yaklaşık 3 yıldır AB katılım müzakerelerini sürdüren İzlanda'da, kuruluş hazırlıkları süren yeni merkez sağ koalisyonun üyelik başvurusunu geri çekmesi bekleniyor.

Küresel krizle birlikte iflas eden ilk ülke olan İzlanda'da 2009 yılındaki seçimlerde iktidarı devralan AB yanlısı Sosyalistler, derhal üyelik başvurusunda bulunmuş ve 2010'un ikinci yarısında katılım müzakerelerini başlatmıştı. Bü süreçte toplam 35 müzakere faslından 27'sini açan ve 11'ini kapatan İzlanda, 2015'te üyelik hedefliyordu.

Batan İzlanda bankalarında 6,7 milyar avro alacağı bulunan İngiltere ve Hollanda'nın AB üyeliği için bu ödemenin yapılmasını şart koşması, İzlandalılar arasında tepki topluyordu.

320 bin nüfuslu ada devletinde 27 Nisan'da yapılan seçimlerde Sosyalist partiler ağır bir yenilgiye uğrarken, 63 üyeli parlamentoda merkez sağdaki iki partiden "Bağımsızlık" yüzde 27 oyla birinci çıkarak 19 sandalye ve "Terakki" yüzde 24 oyla ikinci sırayı alarak 18 sandalye kazandı. Koalisyon pazarlıklarını sonuçlandırma aşamasında olan iki parti de AB üyeliğine karşı çıkıyor.

Bağımsızlık Partisi lideri Bjarni Benediktsson, yaptığı açıklamada,

"İzlanda'nın AB'ye girme teklifi sona erdi" dedi.

Terakki Partisi lideri Sigmundur David Gunnlaugsson da "ekonomik krizle boğuşan AB'nin İzlanda için doğru bir adres olmadığını" vurguluyor.

Yeni hükümetin üyelik müzakerelerini dondurarak referanduma götürebileceği belirtiliyor.

Kuzey Kutbu'nda etkinliğini artırma planını İzlanda'nın üyeliğine bağlayan AB, küresel ısınmayla birlikte madencilik açısından cazibesi artan ve önemli miktarda nadir element rezervi bulunan bu ülkenin yolunu değiştirmesiyle ciddi bir darbe alacak.

İzlanda'da en kalabalık büyükelçiliğe sahip Çin, nadir elementlerdeki hakimiyetini güçlendirmek için geçen ay bu ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzalamıştı. - BRÜKSEL