Aşk Ya Da İntikam

Bu hafta kitabevlerinde yerini alan "Aşk ya da İntikam", sıra dışı bir yaşamın anlatıldığı sıra dışı bir roman. Selçuk Demirel'in kaleme aldığı eser edebi açıdan dikkat çekici olduğu gibi, aksiyon ve macera dolu heyecan verici öyküsüyle de okuyucuyu içine alıyor.

Cinayet, aşk, entrika, gizem gibi öğeleri içinde barındıran, sürükleyici bir roman olan "Aşk ya da İntikam" kitapseverlerle buluşuyor.

80'li yılların başında hamile bir kadının vahşice öldürülmesiyle başlayan hikâye, genç ve başarılı bir avukat olan Mete'nin sıra dışı yaşamı etrafında şekilleniyor. Hukuk Fakültesi'ni birincilikle bitirip aranan bir avukat olan Mete, kendini birdenbire karanlık ilişkilerin içinde buluyor. Derin yapılanmaların, kirli oyunların içinde mücadele ederken bir gün yolu çocukluk aşkı Deniz ile kesişiyor. Aşk ya da intikam arasında bir seçim yapmak zorunda kalan Mete'nin mücadelesi, Deniz ile birbirlerine söz verdikleri üzere yaşamları boyunca sürüyor.

Polisiye romanlarda görmeye pek alışık olmadığımız eşsiz bir edebi dil romana damgasını vuruyor. Selçuk Demirel'in kaleminden dökülen kelimeler okuyucunun yüreğine işliyor. Ustaca işlenmiş tasvirler, derin psikolojik çözümlemeler, iki aşığın birbirlerine yazdığı mektup ve şiirler esere değer katarken; aşk, aksiyon, macera yüklü kusursuz olay örgüsü ve sürükleyici anlatımı okumayı daha da keyifli kılıyor.

Yazar, iyilerle kötülerin mücadelesini ustaca aktarırken, okuyucuyu insan ruhunun en derin dehlizlerine davet ediyor. Selçuk Demirel'in yazdığı, Kaynak Yayınları tarafından basılan Aşk ya da İntikam, polisiye roman seven edebiyat meraklılarının ellerinden düşüremeyeceği bir başyapıt olma özelliği taşıyor.

"Yakınımda olsa bin bir türlü meşakkat, türlü türlü dert. Uzakken rahat mıyım sanki o ayrı bir sefalet. Dibimdeyken yetmiyor bana çektirdikleri, giderken küçük bir canavar üf­lüyor bedenimden içeri. Görmüyorum ama biliyorum, kırk tane başı var belki, hem de çeliği delecek korkunç dişleri. Dostu, uşağı, yaveri, belki de kölesi ne fark eder. Canavar işini yapıyor, kemiriyor içimi. Ama anlamıyorum, bitirmek değil amacı, acı vermek sanki."