Birlik ve Beraberlik Yemeği

Yemeğe CHP Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Başkan Seyit Torun, Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Belediye Başkan Yardımcıları Ergun Alaybeyoğlu, Özer Karadağ, Cengiz Okur, Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Selim Yöndem, Daire Müdürleri ve Ordu Belediyesi çalışanları katıldı.

TESK Otel'de düzenlenen yemekte Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Selim Yöndem, Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Başkan Seyit Torun ve CHP Ordu Milletvekili İdris Yıldız birer konuşma yaptı.

Belediye İş Sendikası Başkanı Selim Yöndem yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Biz bugün mutlulukları paylaşmak adına bir aradayız. Çalışan arkadaşlarımızın, işçi arkadaşlarımızın birbirleriyle kaynaşması adına bir aradayız. Çalışan arkadaşlarımızın birbirleriyle sağlıklı iletişim kurabilmesi adına bir aradayız. Bu yemeğin esas amacı ve esprisi odur. Hepimiz özünde Ordu halkına hizmet ediyoruz. Hepimiz bir işverene bağlı olarak çalışıyoruz. Ancak hepimizde ayrı ayrı kategorilerde değerlendiriliyoruz. Kimimiz daimi işçi, geçici işçi, mevsimlik işçi, kimimiz belediye şirketi, kimimiz taşeron işçi sınıflandırmalarıyla bölünmüş, parçalanmış şekilde yönetiliyoruz. Bunun sorumlusu bu yasaları çıkartan siyasal yapıdır. Ancak biz buna rağmen inadına bir arada olmak durumundayız. İşte onun içinde bu yemek anlamlı ve önemlidir. Belediye İş Sendikası olarak bu yemeği daha rahat gruplar halinde yapabilirdik. Ama amacımız ayrışmalara, bölünmelere inat bu yemeği düzenledik. İnşallah maksadına uygun olmuştur".

Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu; "Burası bir ailedir. Önümüzde ki seçimleri konuşalım. 36 yıldır Ordu belediyesinde çalışanlar kimi desteklediyse hem belediye başkanımız hem işverenimiz o olmuştur. Bu gelenek bugüne kadar devam etmiştir. Nice baskılar gördük, nice tehditler gördük ama Ordu Belediyesinde çalışan emekçiler buna boyun eğmedi. Dediklerini yaptılar, iyi de yaptılar. 10 yıl önce Seyit Başkan toplantı yaptığında emekçi arkadaşlarım benim önceliğim demişti. Emekçi arkadaşlarımızın onuru benim onurum demişti. On yıldır bunu sırtında ve anlında taşıdı. Ben kendisine teşekkür ediyorum. Taşeron işçiliği konusunda bize kırgın olan arkadaşlarım vardır. Bende Türkiye'de çalışan emekçi arkadaşlarıma kırgınım. İşçi arkadaşlarımıza kırgınım. Bunların toplamı 15 milyon. Bu taşeron cehennemine evet diyenleri desteklemeseler bu taşeron köleliği olmazdı. Bu taşeronu ülkede yaratan bugün ki iktidardır. Sadece belediyelerde bir buçuk milyon taşeron, ırgat yarattılar. Birilerine rant kapısı sağlamak için. Öncelikle emekçiler bunun hesabını sormalı. Bugün en iyi belediyelerden biri Ordu belediyesidir. Ben başkanımı çok seviyorum, ama bu arkadaşlarımı sizden daha çok seviyorum. Önümüzde ki seçim Seyit Torun seçimi değil. Bu seçim bizim seçimimiz. Ordu Belediyesi çalışanlarının seçimi. Annenize, babanıza, eşinize dostunuza, orası benim gelir kapım, geleceğim diyeceksiniz. Eğer bunu demezseniz hiç kimseye suç bulmayın. Bu salonlarda daha çok toplantı yaparız. Ağlamayın. Ben Seyit Torun'u size emanet ediyorum."

Genel Başkan Nihat Yurdakul'un konuşmasının ardından duygu ve düşüncelerini açıklayan Başkan Seyit Torun ise Ordu'da hep birlikte, gecesinden gündüzünden, yağmurundan karından, doğumundan ölümüne kadar her noktada hizmet verdiklerini belirterek, "Birçoğunu o güneşin alnında, birçoğunuz o yağmurun altında, birçoğunuz çocuğunuzdan uzakta hizmet veriyorsunuz. Ve Ordumuzu daha yaşanılır, mutlu bir kent yapmak için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bugün Ordu Belediyesi eğer Türkiye'de belli sıralamalara geliyorsa bunda hepinizin çok büyük emeği vardır. Ben şahsım ve Ordulular adına sizlere çok teşekkür ediyorum. Gerçekten sizlerle çalışmak benim içinde bir gurur vesilesidir. Zaman zaman aksaklıklar, yanlış anlaşılmalar olabilir. Ama biz birbirimize tutunarak birlikte başaracağımıza olan inancım tam. Aynı işi yapan arkadaşlarımızın farklı gruplarda addedilmesi en fazla beni üzmekte. Bunun sorumluluğu benimde üzerimde. Bununla ilgili birçok çalışma yaptık ama içinde bulunduğumuz yasalar maalesef buna izin vermiyor. Bizim tek düşüncemiz sizin mutlu ve güvenli olmanız. Kafası ve cebi mutlu olmayanın Ordu'ya hizmet etmesi mümkün değil. Birlikte olduğumuz sürece kimse bizi yıkamaz. Geleceğin aydınlık günleri hep birlikte bizimle olsun" dedi.

Son olarak söz alan CHP Ordu Milletvekili İdris Yıldız da konuşmasına taşeron işçilerle ilgili başlarken, "Biz taşeron işçiliğinin kaldırılması için kanun tekliflerimizi sunduk ama meclisteki sayısal çoğunluk bizde olmadığı için maalesef bunu kabul ettiremedik" ifadesini kullandı. Milletvekili Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü; " Benim bu memlekete borcum çok. Bu borcu üzerimizden atabilmek için bu iktidarı alaşağı etmek zorundayız. Bunu da birlikte başarmalıyız. Başka çaremiz yok. Başbakan ileri demokrasiden bahsediyor. Nasıl ileri demokrasiyse TOBB'un genel kurulunda sadece kendi konuştu. Başka hiç kimsenin konuşmasına izin vermedi. TOBB'un genel kurullarında mutlaka herkes söyleyeceğini söylerdi. Başbakan yine son günlerde bankalardan bahsetti. Halkın sömürüldüğünü söyledi. Türkiye'de üç tane devlet bankası var. Bu üç bankanın haznesi ülkede ki bankaların yüzde yirmi beşine tekabül ediyor. Bakın sadece o üç bankaya talimat verse bankalar bunu sizden alabilir mi? Başbakan Türkiye'yi önüne aldı götürüyor. Geleceğimizi risk ediyor. Ülkeyi nereye götürdüğünü de hep beraber görüyoruz. Şimdi de çıktı Mısır'da ki darbeye karşı olduğunu söylüyor. Orada öldürülen 300 müslümanı söylüyor. Tamam da başbakan Irakta bir buçuk milyon Müslüman öldürüldü, kadınların ırzına geçirildi. Sen neredeydin başbakan? Suriye'de tuttu rejime müdahale etti. Orada özgür Suriye ordusu diye bir ordu yarattı. Sonra tuttu onu PYD ile birleştirdi. Ne oldu peki orada 100 bin tane Müslüman birbirini öldürdü. Biz hiçbir insanın ölmesini istemeyiz. Ordu'da bir mücadelenin içine girdik. Hangi koşullarda büyükşehir olduğumuzu hep beraber biliyoruz. Büyük şehrin ne getirdiğini ne götürdüğünü yasa görüşülmeden önce anlatabildiğimiz kadar anlattık. Ama ok yaydan çıktı büyük şehir olduk. Ne için büyük şehir olduğumuzu da biliyoruz. Ama onlara bu dersi sizlerin desteğiyle vereceğiz. Onlara haddini önce Ordu'da bildireceğiz. Sonra Türkiye'de AKP zulmünden kurtulacağız. Bu kurtuluş bizi gelecekte taşeron işçilikten kadrolu olmaya taşıyacak".