Danıştay Başkanı Zerrin Güngör: Aslolan Uyuşmazlıkların Yargıya İntikal Ettirmeden Çözmektir

Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, "Yargılamanın amacı uyuşmazlıkları sonlandırmaktır. Ancak yargılama uzun ve zahmetli bir süreçtir. Aslolan uyuşmazlıkların yargıya intikal ettirmeden çözmektir" dedi.

Danıştay'ın 146. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde, "Danıştay'ın Danışma ve İnceleme Yeri Olarak Fonksiyonu ve Etkinliği" ile "Yargının Hızlandırılması Çerçevesinde İdari Yargıda Grup Dava ve İvedi Yargılama Usulü" konularında sempozyum düzenleniyor. Danıştay Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, yargının devleti oluşturan 3 erkten biri olduğunu, uyuşmazlıkları çözmek, haklıyı korumak ve kamu düzenini muhafaza etmek için kurulduğunu belirtti. Yargının uyuşmazlıkları çözme görevinin toplum için ötelenemez ve ihmal edilemez önemde olduğunu ifade eden Güngör, yargının özel bikr kurumu olan Danıştay'ın iki temel görevi olduğunu, danışma ve inceleme organı olduğunu kaydetti. Danıştay'ın yürütme ile hukuki bilgi paylaşımında bulunana idari bir yargı kurumu olduğunu anımsatan Güngör, "Danıştay aynı zamanda idari eylem ve işlemlere karşı açılan uyuşmazlıkları karara bağlayan bir yüksek idare mahkemesidir. Bu yönüyle Danıştay Türk idari yargısının yüksek mahkemesi olarak adalet dağıtma görevini yürütmektedir. Danıştay'a gelen dosya sayısında istikrarlı bir artış söz konusudur. Son 10 yılın istatistiklerine göre yıllık ortalama 10 bin artış vardır.2013 yıl sonu itibariyle gelen dosya sayısı 149 bin 453'tür. Sonuçlandırılan ise 156 bin 401'dir. Bu Danıştay tarihinde bir yıl içinde sonuçlandırılan en yüksek sayıdır" dedi.

-YARGILAMANIN AMACI UYUŞMAZLIKLARI SONLANDIRMAKTIR-

2013 yılında sonuçlandırılan dosya sayısının Danıştay için bir başarı olduğunu ifade eden Göngör, tüm çabalara rağmen hala Danıştay'da karara bağlanmayı bekleyen çok sayıda dava dosyası bulunduğunu belirtti. Dosyaların tedbir alınmadan makul sürede çözümlenmesinin çok zor olduğunun altını çizen Güngör, sorunun çözümü adına atılması gereken adımlardan birinin Danıştay'ın idari işlemini artırmak ve yargılama usulünde değişikliğe gidilmesi gerektiğini kaydetti. Güngör, "Dava açılmasını önleyici ve açılan davaları hızla karara bağlamaya yönelik tedbirdir. Yargılamanın amacı uyuşmazlıkları sonlandırmaktır. Ancak yargılama uzun ve zahmetli bir süreçtir. Aslolan uyuşmazlıkların yargıya intikal ettirmeden çözmektir. Danıştay'a verilen idari görevlerin tamamı uyuşmazlıkların doğmasını önleyen ya da uyuşmazlık doğduktan sonra yargı yoluna başvurmadan çözülmesini sağlayan görevlerdir. Danıştay'ın kanun ve tüzük tasarılarını incelemek kamu hizmetleri ile ilgili sözleşmeler hakkında düşünce bildirmek ve idari uyuşmazlıkları çözmek gibi çok sayıda görevleri vardır" diye konuştu.

-İSTİŞARE ALINMA YOLUNUN DAHA FAZLA İŞLETİLMELİ-

Danıştay'ın Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu'nca gönderilen Kanun tasarıları hakkında düşüncesini bildirme görevinin bulunduğunu ifade eden Güngör, "Kanunların anayasa ve yürürlükteki diğer yasalara uyumlu olarak hukuk ve yasama tekniğine göre hazırlanması konularında Danıştay'dan katkıda bulunması beklenmektedir. Kanun tasarılarının gönderilmesi konusunda herhangi bir zorunluluk bulunmamakla birlikte Danıştay bu görevi layıkıyla yerine getirecek birikime sahiptir" diye konuştu. Danıştay'ın bir diğer idari görevinin ise Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık tarafından gönderilen işler hakkında verilen istişari düşünce olduğunu belirten Güngör, istişari düşüncenin alıp alınmaması ve alındıktan sonra uyulup uyulmamasının tamamen idarenin takdirinde olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz, istişare alınma yolunun daha fazla işletilmesinin kamu yararına olacağı kanaatindeyiz. Kamu idaresinin en başından itibaren hukuka ve işin gereklerine göre işlem tesis etmesi ve eylemle bulunması sağlanabilir. Bu yöntemle Danıştay hüküm veren değil hukuk deneyimini aktarmak suretiyle düşünce bildiren konumdadır. Ne yazık ki kamu idaresi Danıştay'ın bu deneyiminden faydalanması konusunda yeterince istekli değildir. 146 yıllık bir geçmişi olan Danıştay'ın idari görevleri her geçen gün biraz daha erimektedir. İstatistikler bu gerçeği ortaya koymaktadır. Fransız Danıştay'ında 2012 yılı itirabiyle 1118 idari inceleme yapılmışken bu sayı Türk Danıştay'ı için sadece 49'dur. Bu sempozyumun kamu idarelerinin başvuru sayısını artırması suretiyle Danıştay'ın asli görevinin yeniden etkinleştirilmesi için bir başlangıç olmasını diliyorum."

-İSTİNAF KURULMASI ARTIK ERTELENEMEZ BİR İHTİYAÇ HALİNİ ALMIŞTIR-

İşyükü sorunun çözülmesi adına atılması gereken diğer bir adımın ise yargılamanın hızlandırılması olduğunu ifade eden Güngör, yaptıkları tüm incelemelerden idari yargının istinaf modeline geçmeden yargılama sorunlarının tümüyle giderilemeyeceği sonucunun çıktığını kaydetti.