Diyanet İşleri Başkanı Görmez İftarını Mahkûmlarla Yaptı

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği iftar programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Ramazan ayını büyük bir mektebe benzeterek, "Ramazan bütün Müslümanların kaydını yaptırdığı hızlandırılmış bir kurs gibidir. Bu mektebin asıl büyük gayesi insana özgürlük kazandırmaktır. Oruç ibadetinin bütün Müslümanlara kazandırmak istediği en büyük özellik özgürlüktür. Asıl mahkûmiyet insanın kendi nefsine, öfkesine, intikam duygularına mahkûm olmasıdır. Gerçek mahkûmiyet budur." dedi.

Özgürlüğün üçe ayrıldığını bunlardan en önemlisinin ahlaki ve vicdani özgürlük olduğunun altını çizen Başkan Görmez şöyle konuştu;

"İslam âlimlerimiz özgürlüğü üçe ayırır. Birincisi, cismani ve bedeni hürriyettir. Bu hürriyete sahip olan insanlar istedikleri yere giderler, istedikleri zaman istediklerini yapmakta özgürdürler. İkinci hürriyet, siyasi ve medeni hürriyettir. İnsan bu özgürlükte seçme ve seçilme hakkına, inanç ve vicdan özgürlüğüne sahiptir. Üçüncüsü ise ahlaki ve vicdani hürriyettir. Asıl zor olan, insanların sahip olmakta zorlandığı büyük özgürlük budur."

Özgürlüğün izafi bir kavram olduğunu söyleyen Başkan Görmez, "Bugün herhangi bir şehrimizin ana caddesinde özgürce yürüyen nice insanlar vardır ki özgür değillerdir. Kendi nefsine, kötü düşüncelerine esir olan, kötü duygularının egemenliğine giren insan özgür insan olamaz. Ancak cezaevlerinde hatta hücrelerde mahkûm olan nice insanlar vardır ki özgürdürler. Saraylarda firavunlar mahkûm iken kuyuda Yusuf özgürdür. Kendi hevesleriyle, arzularıyla yüreklerini işgal eden insanlar özgür olamazlar." diye konuştu.

Başkan Görmez şöyle devam etti;

"Burada farklı vesilelerle bulunuyorsunuz. Ailelerinizden ayrı kalarak belki yıllardır buradasınız. Her biriniz neden burada olduğunuz üzerinde düşündüğünüzde, ya bir kuru öfke, ya da nefsinizi, kalbinizi işgal eden, aklınıza musallat olan, ruhunuza farklı yönlerden giren istemediğiniz hadiselerden dolayı olduğunu göreceksiniz. Ancak biz öyle bir inancın mensuplarıyız ki, insanı kusurlarıyla, yanlışlarıyla, kötülükleriyle, iyilikleriyle kabul eder. Yeter ki bunun farkında olarak, rabbine yönelerek tövbe edebilsin. Biz öyle bir inancın mensuplarıyız ki, bizim inancımızda yaratıcımız kendisine şirk koşulmadığı sürece yapılan hataları ve kötülükleri affedeceğini söylüyor. Affın kapısı her daim açıktır."

Suriye'de devam eden iç savaşa da değinen Başkan Görmez, Suriye'de bir haftada 4-5 bin insanı katleden insanların özgür olmadıklarını, insanlar üzerinde hegemonya kuranların özgür olamayacaklarını kaydetti.

İftar programına Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in yanı sıra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcıları, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yaşar Yiğit, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı üst düzey yöneticileriyle çok sayıda mahkûm katıldı.