Fuarlarda Taklit Riskini Ortadan Kaldırın!

Son yıllarda ihracatta yapılan atılımlar, global pazarda yer edinme çabaları şirketlerde marka bilincinin artmasına ve pazarlama faaliyetlerinin hızlanmasına sebep oldu. Özellikle fuarlar, şirketlerin kendini tanıtabilmesi ve hedef kitlesiyle yakalayabileceği sıcak satış imkanı ile pazarlama ve reklam faaliyetlerinin bir bölümünü oluşturdu. Son yıllarda sayıları artan bu tip sektörel etkinlikler, katılımcıların, ziyaretçilerin ve yatırımcıların iş potansiyeli değerlendirmesi, rekabet analizi ve yeni Pazar arayışlarında olukça önem kazandı.

Fuarlarda Önlenemeyen Taklit Riski

Firmaların fuarlarda sadece markalarını değil yeni ürünlerini ve tasarımlarını da sunduklarını dile getiren Adres Patent Genel Müdür Yardımcısı ve projenin koordinatörü Cumhur Akbulut; "Fuarlar taklit riskiyle en fazla karşılaşılan yerler. Bazı firmalar fuarlara ürün tescillerini bırakın markalarını dahi tescil ettirmeden katılıyorlar. Bu yüzden çok büyük risk altında olduklarını tekrarlamakta fayda var. Her zaman dediğimiz gibi markanızın ya da ürününüzün taklit edilmesi harcadığınız enerjinin ve zamanın çöpe atılmasıyla eş değer. Bir de tabii ki, taklit edildikten sonra yaşanabilecek sorunlar var. Bu tip sorunlarla karşılaşmamak adına firmalar için fuarlar projesini hayata geçirmeyi uygun gördük. Bu yıl İnovasyon Türkiye 2014 Fuarı ve MÜSİAD Fuarı'nda katılacağız. Tüm firmaları Fikri Sınai Mülkiyet Hakları konusunda bilinçlendirerek ve tescil ihtiyaçlarını da yapacağımız online başvuru işlemleriyle anında gerçekleştirerek riskleri minimize edeceğiz. Katılım gerçekleştirmediğimiz birçok fuarda ise, Adres Patent uzmanlarından oluşan ekiplerle gezerek ihtiyaçları belirleyip, en hızlı şekilde çözeceğiz.
Bu projenin asıl amacı değişen ekonomik koşullarda var olma çabası içine giren ve rekabet etmek için emek harcayan tüm firmaların taklit riskine karşın kendilerini korumaya almasını sağlamaktır. Daha geniş bir pencereden bakarsak da marka, patent ve tasarım tescilleriyle ülkemize yeni pazarların oluşturulabilmesi ve dünya arenasında Türk Markalarının da yer alabilmesi için Fikri Sınai Mülkiyet Haklarının firmaların öncelikleri arasında olması için çabalamaktır.

Bugün, ülkesel olarak sektörleri incelediğimizde ekonomilerinin hiçte tesadüf sonucu büyümediğini görebiliyoruz. Otomotiv devi Almanya, teknoloji devi Amerika ya da modanın adresi İtalya dendiğinde bu durumun global marka ve patent oranlarıyla ne kadar bağlantılı olduğunu anlayabiliriz. Hedefler ne olursa olsun mutlaka tescil korumasına öncelik vermeliyiz. Çünkü başarı, ancak riskleri öngörüp zamanında ortadan kaldırarak mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.