Güneş alerjisine dikkat!

Güneşin etkisini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde en sık karşılaşılan cilt hastalıklarından biri de güneş alerjisi.

Güneşin zararlı ışınlarının daha fazla hissedilmeye başladığı bu günlerde cildimizi korumak bir zorunluluk haline geliyor. Özellikle hassas ciltler güneş alerjisi gibi sıkıntı veren durumlarla karşı karşıya kalabiliyor. Genelde basit bir cilt reaksiyonu olan güneş alerjisinin önüne geçmek için ise bir dizi önlem almak şart. Cildin gösterdiği bu reaksiyonun akut güneş yanığına benzeyen kızarık ve ödemle karakterize belirtilerle ortaya çıkıtğını söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Beril Gülüş Demirel bu konudaki açıklamalarına şöyle devam etti: "Alerjik reaksiyonlar özellikle güneş gören alanları, ışıkla temasının yoğunluğuna paralel şekilde etkiler. Hastalarda kaşıntı ve yanma gibi subjektif yakınmalar; şiddetli fototoksik ya da fotoalerjik reaksiyonlarda ise vezikül veya büller (deride farklı boyutlarda su kabarcıkları) mevcuttur. Reaksiyonlar direkt güneş ışığı ortaya çıkabileceği gibi fotoallerjik bir maddeyle temas veya güneş hassasiyeti yaratan maddelerin ağızdan alınması yolu ile de ortaya çıkabilir. Bu maddelerle temas sürekliyse veya sık tekrarlıyorsa reaksiyonlar daha hafif şiddette güneş görmeyen alanlara doğru da yayılabilir. Fotoallerjiye neden olan başlıca maddeler; topikal antibiyotikler ve antifungaller (kliokinol, sülfonamidler), parfümler, güneş filtreleri (PABA türevleri, benzofenonlar, sinnamatlar), ağrı kesiciler (piroksikam, benzidamid hidroklorid), fenotiazinler, trisiklik antidepresanlar, klorokin, dapson, izotretinoin, flutamid, sülfünilüreler, tiazid grubu diüretikler, triamteren, nifedipin, floresein boyası ve kinindir. Bebekler ve beyaz tenli kişiler güneş yanığına ve güneşe bağlı istenmeyen yan etkilere daha hassastırlar. Ayrıca çocuk yaş grubunda yaş ilerledikçe hassasiyet kendiliğinden kaybolma eğiliminde olur. Genellikle ilerleyen yaşla birlikte hastalıkların şiddeti azalmaktadır. Ancak aynı şiddetle devam eden ya da daha şiddetli seyreden vakalar da vardır."

GÜNEŞE MARUZ KALMA SÜRESİNİ AZALTIN

Güneş hassasiyeti olan bireylerin, güneş ışınlarının dik ve yoğun olarak geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmaktan kaçınmalarını söyleyen Demirel ek olarak şu tavsiyelerde bulundu: "Eğer dışarı çıkılması gerekiyorsa dagüneş gözlüğü, şapka, açık renkli uzun giysiler giyerek kendilerini güneşten koruyabilirler. Güneş temasının engellenemediği durumlarda mutlaka güneş koruyucular kullanılmalıdır. Güneşe maruz kalacağınız her dakikayı göz önüne alarak her gün düzenli olarak kremlenin. Kreminizi dışarıya çıkmadan 20 dakika önce sürün ve dört saatte bir yenileyin. Yazın sahil kenarında uzun süreler güneş altında kalmayın. Bu alerjinizin daha da şiddetlenmesine neden olabilir. D vitamini almak için güneşte kalıyorsanız bu vitamini avuç içlerinizden ve sırtınızdan almaya gayret edin. Şayet güneş hassasiyetinin nedeni ilaç veya kişinin kullandığı kişisel kozmetik ürün ise bir daha kullanılmaması ile kendiliğinden gerilemesi sağlanabilir."