İngiliz Başbakan, köle tacirinin heykelini yıkanlara ceza verilmemesini değerlendirdi Açıklaması

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bir mahkemenin, köle taciri Edward Colston'ın heykelini denize atan 4 kişi hakkında beraat kararına ilişkin, insanların geçmişe dönük olarak tarihi değiştirme arayışına girmemeleri gerektiğini söyledi.

Johnson'a, bir aşı merkezine yaptığı ziyarette söz konusu karara ilişkin düşünceleri soruldu.

Karar hakkında yorum yapmak istemediğini, konunun mahkemenin alanına girdiğini kaydeden Johnson, "Ama karmaşık bir tarihi mirasımız olduğu ve bunun iyi ya da kötü tüm çeşitliliğiyle tarihimizi yansıttığını söyleyebilirim. Yapamayacağınız şey ise geçmişe dönük olarak tarihimizi değiştirmek, onu sansürden geçirmek veya yeniden düzenleme arayışına girmektir." dedi.

İnsanların demokratik yollar üzerinden bir heykeli ya da başka bir şeyi kaldırmak istemelerinin bir sorun olmadığını söyleyen İngiliz Başbakan, "Ama genel olarak kültürel, sanatsal ve tarihi mirasımızı korumamız gerektiğini düşünüyorum. Benim görüşüm bu." diye konuştu.

Johnson'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti'den milletvekili ve eski Adalet Bakanı Robert Buckland ise jürinin kararını yanlış bulduğunu söyledi.

BBC Radyo 4'e konuşan Buckland, "Mahkemelerimizin siyasi oyun alanları haline geldiğini görmek istediğimizi sanmıyorum. Oralar siyaset yeri değil, kanunların uygulanacağı ve kanıtların değerlendirileceği yerlerdir." dedi.

Karar

Siyahi George Floyd'un ABD'de polis tarafından öldürülmesinin ardından Haziran 2020'de İngiltere'de başlayan gösteriler sırasında köle taciri Edward Colston'ın Bristol kentinde bulunan heykeli yıkılarak denize atılmıştı.

Olayla ilgili yargılanan 4 kişi, dün beraat etmişti. Savcı ise davanın, Colston'ın kim olduğuyla değil ceza gerektiren bir zararla ilgili olduğunu savunmuştu.

17. yüzyılda köle ticareti yapan Edward Colston'ın aralarında kadın ve çocukların da olduğu 80 binden fazla kişiyi köle olarak Afrika'dan Avrupa getirdiği ve bunlardan en az 19 bininin yolda öldüğü, geri kalanlarının da ömürlerinin sonuna kadar kötü muamelelere tabi tutulduğu belirtiliyor.