Kahve Acılığında Yaşantılar

Sözünden hareketle yaşananların insan belleğinde bıraktığı kalıcılıklar dile getirilmiş. Yaşantıların acı ve kederi, mutluluk ve sevinci kucakladığı, hüznün neşeden ziyade olduğu düşünüldüğünde unutulmayacak nice hatıralar var okuduğumuz her satırda. İçeriğin muntazam bir şekilde kapağa sindiğini görüyoruz. Ustaca hazırlanmış kapaktan iç dünyamıza yayılan gizem sarıp sarmalıyor benliğimizi. Sayfaları karıştırdıkça derin bir huzura gömülüyoruz. Her deneme başlığını okuyuşumuzda ayrı bir dünyaya misafir oluyoruz.

Üç bölümden oluşan deneme kitabının her bölümünde yarım yaşanmış duyguların, yalnızlığın ve kavram kargaşasının yaşandığı dünyamızda kavramlar üzerindeki algıların, hayattan kesitlerin pasajlar halinde okuyucunun gönül dünyasına misafir edildiğine tanık oluyoruz. Gecenin, gündüzün, baharın ve kışın hissiyatımızdaki görüntüsünü resmeden keskin çizgilerin satırların arasına taşındığını görmek ve bunları okurken "Ben de aslında böyle düşünüyordum." Dememek mümkün değil.

"Sen isteyecektin ey nefis. Sen istemezsen rabbim yaratmazdı. Dünyayı sana musahhar kılan rabbimiz senin istemenle vermesi ve senin istediğin kadar vermesi bir hakikat… Oysa hala isyanlardasın. Hala çıkmazlardasın. Yüreğinin sesini dinle. Neyi ve kimi istiyorsan ellerini semaya aç ve hulusu kalp ile rabbinden dile." Okuyucuyu adeta kendisini o anda dinlemekte olan bir dinleyici konumunda hitabına tabi tutan ve ona seslenişlerle meramını anlatmaya çalışan yazarın sık sık sorularla okuyucunun dikkatini canlı tutmaya çalışması ve duygusal mecralarda gezdirerek yoğun bir atmosferde yüreğine kelimelerle kopmaz bağlar atmaya çalışması yazarın güzel yönlerinden bir diğeri. "Bir mum alevinde ne kadar aydınlanır karanlık? Ne kadar ışıtır titreyen aleviyle gözlere ışık sunan iradesiyle dillere destan bir mum? Ama ahdi var cılız da olsa halesiyle geceyi ağartmaya… Akdi var karanlığa az da olsa hükmetmeye…"

Yazılarında imgelerle satırlara renk katan ve okuyucuyu sıkmadan kelimelerin arasında yolculuğa çıkaran yazarın şiirsel coşkuyu her denemesine yansıttığını görüyoruz. Hayatın bütün karelerini görebildiğimiz bu kitapta kavramlara aktarılan yeni anlamlarına sıra dışı boyutuyla tanık oluyoruz. Tüm birikimini cümlelerin yüreğine yerleştirmedeki maharet, zengin bir dokunun da oluşmasını beraberinde getiriyor. Naif ve meltemsi dokunuşlarla konuların arasında dokunan bağ, kopmadan uzun cümleler olarak ifadesini buluyor. Uzun cümlelerin oluştuğu kelimeler, maharetle diziliyor. Bir taş ustasının ördüğü duvarında kusursuzluğu ekrana taşımak istemesindeki haklılık var yazarın tüm yaklaşımlarında.

Kahve acılığında yaşantılar adlı deneme kitabını okuyucularımıza tavsiye eder, ikinci kitabıyla okuyucunun huzuruna çıkan yazarımıza bu yolculukta başarılar dileriz.