Öz doku ile meme onarımı kanser hastalarına özgüven veriyor

Meme kanseri nedeniyle memesini kaybeden ve psikolojik olarak yıpranan kadınların imdadına meme onarım ameliyatları yetişiyor. İyileşmenin olmazsa olmaz parçası haline gelen onarım cerrahisi, protezin yanı sıra son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan, hastanın kendi öz dokusu ile yeni meme yapımı, kadınların yaşam kalitesinin yükselmesini sağlıyor.

PSİKOLOJİK VE SOSYAL SORUNLAR DAHA ÇOK HİSSEDİLİYOR

Son yıllarda görülme sıklığı artan meme kanserinin tespiti, teknolojik tanı yöntemleri sayesinde daha kolay ve hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Kadınlar için çok önemli uzuvlardan bir tanesi olan memenin kaybı ise hastalarda çok ciddi sosyal ve psikolojik problemlere yol açabilmektedir. İlk aşamada "kanser hastalığından kurtulayım da sonra ne olursa olsun" psikolojisi içinde olan kadınlar, meme onarımını başlarda pek önemsemeyebilmektedir. Ancak güncel tedavi yöntemleri, yeni cerrahi teknikler, kemoterapi ve radyoterapi tekniklerinin büyük oranda ilerleme kaydetmesi, meme kanseri hastalarında yaşam beklentisinin de uzamasını sağlamış durumdadır. Yaşam süresinin uzamasıyla birlikte meme kaybının uzun dönemde psikolojik ve sosyal hayatta yarattığı sorunların, kendini daha iyi göstermeye başladığı gözlemlenmektedir.

MEME ONARIMI İYİLEŞMENİN ÖNEMLİ BİR PARÇASI

Meme onarım cerrahisi, yani kaybedilen uzvu geri kazanmak bu dönemde iyileşmenin önemli bir parçası haline gelmektedir. Çünkü yapılan bütün çalışmalarda, psikolojik ve sosyal açıdan hastaların iyileşmesinin onarım cerrahisi yapılmadan tam olarak tamamlanmadığını göstermektedir. Meme kanseri hastaları artık bütün branşların yer aldığı bir ekip tarafından ele alınmaktadır. Bu zincirin herhangi bir noktada aksaması, hastanın tedavisinin tamamlanmadığı anlamına gelmektedir.

KİŞİNİN KENDİ ÖZ DOKUSU İLE YENİ BİR MEME TASARLANIYOR

Meme kanseri olan kadınların memenin alınması ameliyatlarının gerçekleşmesinin ardından onarım cerrahisi devreye girmektedir. Özellikle meme cerrahisi ile eş zamanlı ya da geç dönemde yapılan onarım ameliyatları uygulanmaktadır. Onarım ameliyatları ya protezlerle ya da hastanın kendi öz dokusu ile yapılmaktadır. Meme kanseri ile ilgili birçok insanın bilgisi bulunurken, bu insanların çok azı kendi öz dokusuyla, yabancı bir cisim kullanmadan meme onarımı yaptırabileceğini bilmektedir. Hastaların böyle bir alternatifi bulunduğunu da unutmaması gerekmektedir.

MEME ONARIMI EN SIK KARIN DOKUSUNDAN YAPILIYOR

Meme onarım ameliyatlarında protez ve hastanın kendi öz dokusunun kullanılmasının önemli avantajları bulunmaktadır. Bu konuda mutlak bir doğru olmamakla beraber, bu karar tamamen hastanın vücut yapısı, sosyal durumu, çalışıp çalışmaması, meme kanserinin evresi, tipi, karşı memede kanser olup olmadığı gibi birçok faktöre bağlı olmaktadır. Hastanın kendi öz dokusundan yapılan meme onarımlarında en sık karın dokusu kullanılmaktadır. Sırt, kalça, uyluk, bacak iç tarafından da yeni meme dokusu yapılabilirken, genellikle karın dokusu tercih edilmektedir.

Daha simetrik bir görünüm sağlanabiliyor

Proteze göre öz dokudan yapılan meme onarımı yapmanın avantajları şunlardır:

- Hastada herhangi yabancı bir cisim kullanılmadığından radyoterapi ve kemoterapilere bağlı olarak gelişebilecek komplikasyonlar proteze göre azalır.

- Sağlıklı meme dokusuyla doku uyumu, yumuşaklık ve kıvam neredeyse aynı olur.

- Geniş bir doku aktarıldığı için karşı meme ne kadar büyük olursa olsun simetri çok rahat ayarlanabilir.

- Öz dokunun karın bölgesinden alınması durumunda hastaya eş zamanlı olarak karın germe ameliyatı da yapılmış olur.

Hastalar kayıp psikolojisi yaşamıyor

Bu ameliyatlar memenin alındığı ameliyat ile eş zamanlı olarak veya radyoterapi ve kemoterapinin bitmesini bekledikten sonra geç zamanlı olarak yapılabilmektedir. Eş zamanlı yapılan meme onarımlarının kazanımları şu şekildedir:

- Eş zamanlı ameliyatlarda dokular daha taze olur, yapışıp deforme olmaz.

- Dokular daha güzel şekillenir.

- Hastanın iki sefer anestezi almasına gerek kalmaz.

- Eş zamanlı yapılan onarım ameliyatında sonra hastalar kayıp psikolojisi yaşama