Sevgi Evlerinde Coşku

Cumhuriyetimizin 91. kuruluş yıldönümünü sevgi evlerinde kalan çocuklarla kutlayan Vali Karaloğlu , Her birinize güveniyorum. Bizim güvenimizi boşa çıkarmayın" dedi.

Cumhuriyet nasıl kurulduğunu, bu ülke hangi badirelerden geçerek Cumhuriyeti kurma aşamasına geldiğini anlatan Vali Karaloğlu:"1.Dünya savaşından Osmanlı Devleti yenik çıkmıştı. Uzun bir savaş süreci geçmişti. Yedi düvele karşı Balkanlar'dan Yemen'e, Trablusgarp'tan Kafkasya'ya kadar çok geniş bir coğrafyada uzunca süre savaşmak zorunda kalmıştı.

Bir milletin en büyük varlığı en büyük zenginliği insan kaynağıdır. Yetişmiş insan gücüdür. Eğer yetişmiş insan gücünüzü kaybederseniz kolunuz kanadınız kırık olur. İşte böyle çaresiz günlerde Çanakkale savaşında Kurtuluş savaşında o hale gelmiş ki Anadolu insanı, artık erkekler yetmez olmuş. Kadınlarımız, annelerimiz, ablalarımız, ninelerimiz cepheye gitmişler. Cepheye mermi taşımışlar, cephane taşımışlar. Cephe arkasından Mehmetçiğin yaralarına merhem olmaya çalışmışlar.

Van'da Doğu Cephesinde askere cephede mermi lazım şehirde cephane var, cephanenin mevziiye taşınması lazım şehirde erkek yok. Çocuklar "biz götüreceğiz" diyorlar. Onlar 14 - 15 yaşında çocuk. Önce şehirde kalan yaşlılar itiraz ediyorlar "hayır sizi biz bu karda, kışta, kıyamette gönderemeyiz" diyorlar. Ama çocuklar ısrarla hayır bize Vatan için görev düştüyse bunu yapmalıyız diyorlar. 120 çocuk cephaneyi alıp ulaşması gereken yere ulaştırıyorlar, geri dönerken tamamına yakını donarak şehit oluyor.

Biz bu kadar yokluk içerisinden gelerek 1919'da hepinizin bildiği gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayısta
Samsun'a çıkarak bir meşale yakmasıyla bu Millet bu kadar yokluk içerisinden tekrar liderinin etrafında birleşti tekrar bir Milli Mücadeleye Kurtuluş Savaşına girişti ve işte o savaşın sonu, Milli Mücadelenin sonunda da 29 Ekim 1923'te de Cumhuriyet ilan edildi. Edildi ama bahsettiğim gibi yetişmiş insanı kalmamış bir toplum. Eğitim seviyesi çok düşük. Böyle bir toplumu nereye taşıyacaksınız. Toplu iğneyi bile kendiniz üretemiyorsunuz. Hazineniz bomboş kalanına el konmuş. İşte çocuklar Türkiye 91 yıl içerisinde binlerce insanın alın teriyle binlerce insanın bu Vatana akıtmış olduğu alın teriyle bu günlere geldi. Mustafa Kemal Atatürk ne diyordu bize nasıl bir hedef gösteriyordu? Muasır medeniyet seviyesine çıkacaksınız diyordu. Batı bizden çok daha fazla gelişmişti, biz gıptayla bakıyorduk onlara. Bugün artık dünya bize gıpta ile bakar hale geldi.

Bugün sizin bulunduğunuz ortamlar, eskiden yetiştirme yurtları vardı. İsmini bile anmak istemiyoruz, kışla mantığı ile yapılan. 150-200 çocuğun aynı binaya doldurulduğu 20-30 çocuğun aynı koğuşta yattığı, askeri kışla mantığı ile işletilen yuvalar vardı. Ha o keyiften yapılmamıştı, çaresizlik diyorum ya, o günkü devletin imkanları o kadardı. Daha fazlasını harcayacak imkanları yoktu.

Ama bugün Devletin imkanları var sizlere Sevgi Evleri, Çocuk Evleri ve her gün bu çocuklarımızı daha iyi koşullarda nasıl misafir edebilirizin gayreti içerisindeyiz. Tüm öğretmenleriniz, bütün müdürleriniz hepimiz, İlin Valisi olarak ben, yöneticiler, her birimiz sizi daha iyi koşullarda nasıl yetiştiririz, nasıl daha iyi bir insan olursunuz, nasıl daha iyi bir vatandaş olursunuz bunun gayreti içerisindeyiz. Sevgili çocuklar iyi bir insan olmadıktan sonra, iyi bir vatandaş olmadıktan sonra yaşınızın büyük olması kazanç değil sizin için. Bundan 15 sene sonra her biriniz bu toplumda yetişmiş insan olacaksınız. Bizim yerimize gelip sorumluluk üstleneceksiniz. Bu ülkenin geleceği sizsiniz. Onun için sizin bugün çok iyi yetişmeniz lazım. Size sunulan imkanları çok iyi değerlendirmeniz lazım. Ülkemizin size yapılanlardan tek beklentisi var, iyi insan olun, iyi vatandaş olun. Gelecekte sorumluluk sırası size geldiğinde bu ülke için bu millet için siz de sorumluluk alın siz de üzerinize düşeni yapın.

Toplumda sizin kafanızı çelmek isteyen, çok sizi farklı yönlere sevk etmek isteyen bir çok tuzak olabilir. Lütfen o tuzaklara karşı dikkatli olun sevgili yavrularım. Sizin mutluluğumuz bizim mutluluğumuzdur. Biz sizin hayata mutlu bir şekilde de devam etmenizi istiyoruz, başka hiç bir isteğimiz yok.

Ermenek ilçemizde şu anda 18 işçimiz bir maden ocağında su basması dolayısıyla orda mahsur kaldılar. Ümit ediyoruz ki hala yaşıyorlar ve her birinizden dua istiyoruz. Allah çocukların duasını kabul eder.

GÖZÜM ÜZERİNİZDE

Bu gün istedim ki sizlerle Cumhuriyet Bayramı Kutlaması yapalım, bir akşam yemeği yiyelim, dertleşelim istedim. Burada bulunmaktan da çokta mutluyum. Çok fazla bir araya gelemiyoruz belki bundan sonra özellikle evlerinizi gezmeye çalışacağım. Okullarınızı takip ettiriyorum, her birinizin okullardaki ders ve devam durumunuzu okul idarecilerinden ve öğretmenlerinizden takip ediyorum. Gözüm üzerinizde onu bilesiniz. Tek bir gayemiz var siz mutlu olun siz iyi insan olun, siz iyi vatandaş olun. Bundan daha büyük de bir kazanç olmaz aslında. Siz iyi yetişirseniz bu ülke için, kendiniz için en iyi kazanç o olur. Cumhuriyetimizin, 91. yılını kutluyorum bayramınız kutlu olsun. Her birinizin gözlerinden öpüyorum. Size güveniyorum, her birinize güveniyorum. Her biriniz benim için çok değerlisiniz, sizde ne olur bizim güvenimizi boşa çıkarmayın. Bizim beklentilerimiz doğrultusunda bizlere yardımcı olun" dedi.