TBB Başkanı Feyzioğlu.

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, 5 Ağustos'ta yapılacak "Ergenekon" davasının karar duruşmasına izleyici alınmamasını, "Duruşmanın açıklığının kısıtlanabilmesi için kamu güvenliğinin, bunu kesin olarak gerekli kılması zorunludur TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, 5 Ağustos'ta yapılacak "Ergenekon" davasının karar duruşmasına izleyici alınmamasını, "Duruşmanın açıklığının kısıtlanabilmesi için kamu güvenliğinin, bunu kesin olarak gerekli kılması zorunludur. Yüksek güvenlikli cezaevi kampüsünün ortasında kurulu bir duruşma salonunda kamu güvenliğinin tehdit altında olabileceği iddia dahi edilemez" ifadeleri ile değerlendirdi.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 5 Ağustos'ta yapılacak "Ergenekon" davasının karar duruşmasına izleyici alınmaması kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Anayasa'ya göre duruşmaların herkese açık olduğunu anımsatan Feyzioğlu, "Duruşmanın açıklığının kısıtlanabilmesi için, kamu güvenliğinin bunu kesin olarak gerekli kılması zorunludur. Bu halde dahi, duruşmanın kapalı yapılmasına dair kararın gerekçesi ve hüküm, mutlaka açık duruşmada açıklanır. Yüksek güvenlikli cezaevi kampüsünün ortasında kurulu bir duruşma salonunda, kamu güvenliğinin tehdit altında olabileceği iddia dahi edilemez" değerlendirmesinde bulundu. Duruşmanın açıklığının kısıtlanmasının yasal koşulları bulunmadığını belirten Feyzioğlu, bir davanın şehirden yaklaşık 100 km uzakta ve cezaevinin içindeki bir salonda görülmesinin bile açıklığı ilkesinin devlet eliyle ihlal edildiğinin başlı başına göstergesi olduğunu savundu. Davanın kamuoyunun erişiminden uzak ve cezaevi koşulları nedeniyle psikolojik baskı yaratan bir ortamda sürdürüldüğünü öne süren Feyzioğlu, duruşmanın izleyicilere kapatılmasını ihlal olarak değerlendirdi.

-YARGIYA HALA GÜVENMEK İSTİYORUZ-

Mahkemenin anılan hukuka aykırı kararı ve İstanbul Valiliğinin karara atıf yapan açıklamasının, valilik ve mahkemenin mutabakat içinde hareket ettiği algısı oluşturulduğunu savunan Feyzioğlu, demokrasinin ön şartının, bağımsız ve tarafsız yargı ile kuvvetler ayrılığı ilkesi olduğunu belirtti. "Mahkeme kararının, kararı veren mahkeme tarafından değil, Valilikçe kamuoyuna duyurulması, yürütme ve yargı birliğini vurgulayan fevkalade talihsiz bir gelişmedir" diyen Feyzioğlu, valiliğin duruşmanın güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri alması gerektiğini ancak bunun yasaklama yoluyla değil, temel hak ve özgürlükleri korumaya özen gösteren düzenlemelerle yapılabileceğine işaret etti. Valiliğin duruşmanın yapıldığı yere gelmek isteyenlere karşı güç kullanılacağına dair açıklamasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirten Feyzioğlu, "Valiliğin, ancak bir polis devletinde görülebilecek açıklaması, bu davada yaşananların özetidir. Mahkeme de, aleni açıklaması gereken kararını, adeta bir mahcubiyet içinde ve gizlice açıklamak istemektedir. Türkiye Barolar Birliği olarak, bütün yaşananlara rağmen, yargıya hala güvenmek istiyoruz. Açıkladığımız gerekçelerle, Mahkeme'nin hukuka aykırı kararını gözden geçirmesi ve İstanbul Valiliği'nin hukuka aykırı açıklamasını geri alması için ilgili makamlara demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları adına kamuoyu önünde çağrıda bulunmayı bir görev kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı. - Ankara