Üç büyükşehir belediyesindeki görevlendirmeler

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Ahmet Türk, "Bir gün gerçekten toplumu kucaklaştıracak, ortak değerler etrafında buluşturacak bir mantığın öne çıkacağına inanıyoruz. Bütün sıkıntılara, gözaltılara rağmen biz halen demokratik siyasetle bu işin çözüleceğine inanıyoruz." dedi.

Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir belediyelerindeki görevlerinden uzaklaştırılan HDP'li Ahmet Türk, Adnan Selçuk Mızraklı ve Bedia Özgökçe Ertan, basın toplantısı düzenledi.

Türk, 19 Ağustos gecesi siyasi bir darbe yaşandığını ileri sürerek, her dönemde kayyum atamalarında yapılan işlemin doğru olduğunu yansıtmak için algı operasyonu yapıldığını savundu.

Mardin Belediye Başkanlığı görevine 2014'te geldiğinde tasfiye kurulunun büyükşehir olduğu için bütün ilçelerin borçlarını büyükşehre devrettiğini kaydeden Türk, 2,5 yılda borçların büyük çoğunluğunun ödendiğini ve kayyum geldiği gün 63 milyon lira borçla belediyeyi devrettiğini, 31 Mart seçimlerinde göreve geldiğinde belediyenin 406 milyon lira borcu bulunduğunu savundu.

Kendilerinin bir yerlere para aktardığı konusunun doğru olmadığını öne süren Türk, " İstanbul'daki seçimler belirsiz bir durumda olmasaydı, görülüyor ki 1 Nisan'da valilerin yazısı üzerine hemen kayyum atanacaktı. İstanbul'da belirsizlik olduğu için bu süreç uzadı." diye konuştu.

Bir gün gerçekten toplumu kucaklaştıracak, ortak değerler etrafında buluşturacak bir mantığın öne çıkacağına inandıklarını aktaran Türk, "Bütün sıkıntılara, gözaltılara rağmen biz halen demokratik siyasetle bu işin çözüleceğine inanıyoruz." ifadesini kullandı.

"Silahla, şiddetle hiçbir şeyin çözülmeyeceğine inanıyorum"

Ahmet Türk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine, iktidarın duygularıyla hareket ederek ülkeyi yönetmeye çalıştığını öne sürdü.

Kutuplaşmanın gün geçtikçe daha farklı boyuta varacağından endişe ettiklerini belirten Türk, şöyle devam etti:

"Silahla, şiddetle hiçbir şeyin çözülmeyeceğine inanıyorum. Mutlaka bir gün diyalogla, oturarak, ortak aklı ortaya koyarak sorunların çözüleceğine inanıyorum. Elbette umudumuz olmasaydı, siyasetin içinde olmazdık. Bütün iftiralara rağmen bugün bunları paylaşıyorsak, inancımızdan ve gelecekle ilgili umutlarımızı kaybetmediğimiz içindir."

Türk, 300 bin liralık harcama yapıldığı iddialarına ilişkin de belediyenin yaptığı bütün masrafın 220 bin lira olduğunu öne sürdü.

"Sadece bakana verilen yemeğin faturası 270 bin, 260 bin, 240 bin lira. Faturalar elimde." diyen Türk, abartılı yemek, hediye ve araç faturaları olduğunu iddia etti.

Türk, "Hukuksuzluğa karşı sesimizi çıkarmadan oturmamızı kimse beklemesin. Bugün bu fotoğrafın ortaya çıkmasının nedeni biz değiliz. Genel başkanımız gelmiş Mardin'e, tek adım yürütmediler, 3 bin polis etrafımızı kuşattı." dedi.

"Seçmen iradesine dönük bir tutum"

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Adnan Selçuk Mızraklı da Türkiye'nin olağanüstü bir dönemden geçtiğini savundu.

İtibarsızlaştırma, değersizleştirme, ötekileştirme, yalan ve iftira kampanyasıyla birtakım işlemlerin tesis edildiğini öne süren Mızraklı, "1 Nisan günü yazılar düzenlenmiş. Ellerinden gelse, eğer pazar gecesi İstanbul süreci tamamlanabilmiş olsaydı belki 1 Nisan günü devreye konulacak bir durum var, belgelerle sabit. Seçimlerin 23 Haziran'a dönük olarak zaman değiştirmesiyle ertelenmiş bir durum var. 19 Ağustos'ta yaşanan durum sıradan bir hadise değil, açık ve net yerel demokrasiye, özellikle belediyelere dönelik tutum, bir yandan HDP'ye bir yandan yerel iradeye ama hepsinden öte anayasanın amir hükümlerine, seçmen iradesine dönük bir tutumdur." diye konuştu.

Mızraklı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Diyarbakır ziyaretine ilişkin soruya, "Ben de sizler kadar biliyorum. Biraz önce basın toplantısında İmamoğlu'nun Diyarbakır'a bir ziyaret planladığını öğrendim ama onun dışındaki bilgiye sahip değilim." yanıtını verdi.

Borç miktarından da bahseden Mızraklı, belediyelerin bir kısmında yapılan bütün işlemlerin İçişleri Bakanlığından eş zamanlı olarak görüldüğünü ileri sürdü.

"Demokratik siyasette ısrarcıyız"

Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Bedia Özgökçe Ertan ise belediyeyi 1,2 milyar borçla aldıklarını öne sürerek, şöyle devam etti:

"Göreve gelir gelmez bize dair bir algı operasyonu var. Sonrasında mülkiye müfettişi incelemesi var. Görevden alınmamıza gerekçe tutulan haller var. Bizler hakkındaki suçlamalara bakıyorsunuz bir yerlere para gönderiyormuşuz. O koşullarda baskı ve zor altında hangi parayı, nasıl, nereye harcamışız? Bu iddiaların aslının olmadığını, bariz bir şekilde yalan, iftira, çarpıtma olduğunu bariz bir şekilde belirtmek istiyorum. Her şeye rağmen demokratik siyasette ısrarcı olduğumuzu, seçme ve seçilme hakkına dair demokrasiye bu kadar ağır saldırının kabul edilemez olduğunu ve bunun için hepimizin mücadele etmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz."